Turk Çeviri Türkçe
2,043 parallel translation
It's the Turk Bible. He read it in the Holy Land.
Türklerin İncili, Kutsal Topraklar'da okudu.
We need a man on the inside to start the rumor of Turk Flu.
İçeride Türk Gribi söylentisini çıkartacak bir adama ihtiyacımız var.
I mean... Turk Flu?
Yani Türk Gribi mi?
It's the Turk Flu. It's wiped out everyone except me.
Türk Gribi ben hariç herkesi mahvetti.
The Turk Flu?
Türk Gribi mi?
He would make peace with the Turk.
Türklerle barış imzalayacaktı.
And there will never be peace with the Turk.
- Bir Türkle asla barış yapamazsın.
Just go. You and Turk have a great time.
Git ve Turk'le eğlenmene bak.
She and Turk are going down to the river for the weekend.
Haftasonu için Turk'le nehire gidiyorlar.
That's Turk?
Turk bu mu?
Tuck and I had a fight.
Turk'le kavga ettik.
What happened is, Turk is an ass!
Olan şu, Turk alçağın teki.
I just got off the phone with Turk's parole officer, and I was like,
Şartlı tahliye memuruna telefon edip,
"... who are you? And what have you done with Turk? "
"Sen kimsin ve Turk'e ne yaptın?"
That's up to Turk.
Bu Turk'e kalmış.
Put that away, Turk!
Onu bırak hemen Turk!
Goochie-goochie-goo. Turk. Now.
Turk, hemen.
His rash is probably purpura from disseminated intravascular coagulopathy, and I missed it, Turk.
Kızarıklığı muhtemelen yayılmış damar içi koagülapatisinin neden olduğu purpuraydı. Ve ben gözden kaçırdım, Turk.
- Turk, we're doctors.
- Turk, biz doktoruz.
... and what did you do with Turk?
... ve Turk'e ne yaptın?
Turk, you're at the beginning of your career.
Turk, kariyerinin başındasın.
Would you mind telling me that I'm gonna be fine, Turk?
Sen de bana iyi olacağımı söyler misin, Turk?
Happy is the one who proclaims oneself as Turk!
- Armağan olsun. - Ne mutlu Türküm diyene! - Ne mutlu Türküm diyene!
Call Turk.
Turk'u ara.
You were right, Turk.
Haklısın Turk.
Come on, Turk, where is he?
Yapma Turk, nerede?
It's Juanita, Turk!
Adı Juanita, Turk!
Turk, she's barely in labor.
Turk, doğum daha başlamadı.
Turk, you brought my suitcase, right?
Turk, bavulumu aldın, değil mi?
Turk! What the hell?
Turk, ne oluyor?
Turk! That's so sweet!
Turk, bu çok hoş.
Turk, I got your shift covered so you could hang here.
Turk, burada takılabilmen için yerine ben bakacağım.
So what's next, Turk?
Sırada ne var, Turk?
Turk, I am so sorry.
Turk, çok üzgünüm.
That's when I walk in, ice in hand, and I say, "Christopher Turk, at your cervix!"
O zaman elimde buzla ben odaya gireceğim ve "Christopher Turk, hizmetinizde." diyeceğim.
Turk would like you to call him because he's stuck in an ice machine.
Turk onu aramanı istiyor. Çünkü buz makinesine sıkışmış.
Kim, would you be a sweetie and give Turk a call for me?
Kim, bir iyilik yapıp Turk'ü arayabilir misin?
Okay, Janitor, Carla's starting to push, tell Turk.
Tamam, Hizmetli. Carla ıkınmaya başlıyor. Turk'e söyle.
Put Turk on the phone, dammit!
Turk'ü telefona ver, lanet olsun.
Turk!
Turk!
Sorry, Dr. Turk.
Üzgünüm, Dr. Turk.
Turk, you're here...!
Turk, buradasın!
Ladies and gentlemen, I would like to introduce you to Isabella Turk.
Bayanlar ve Baylar, sizleri Isabella Turk ile tanıştırmak istiyorum.
- Stinks like a Turk's trousers.
Bir Türk'ün pantolonu gibi kokuyor.
I don't know, Turk.
Bilemiyorum Turk.
Turk, Elliot getting married is a big deal for me.
Turk, Elliot'un evleniyor olması benim için büyük bir mesele.
Turk was giving me the silent treatment because I had taken Old MC's advice over his.
Turk benimle konuşmuyordu, çünkü onunki yerine yaşlı MC'nin tavsiyesine uymuştum.
I still have nightmares about your cheeks, Turk, just bouncing, and bouncing.
Kala kâbuslarımda zıplayan kalçalarını görüyorum, Turk.
Season 10 Episode 10 The quest part 1.
SG-TURK Çeviri :
Season 10, Episode 5 Uninvited
SG-TURK Çeviri :
Turk.
Turk, sana ihtiyacım var.