Twice in one day Çeviri Türkçe
138 parallel translation
Twice in one day.
Bir günde iki kez.
But twice in one day.
Ama bir günde iki kez.
Oh. Twice in one day.
Bir günde iki kez!
I'm not meeting her twice in one day.
Onunla bir günde iki kez karşılaşmak istemem.
I warned him over and over again to stop going in twice in one day.
Onu defalarca uyarmıştım, bir günde iki kez dalma diye.
Twice in one day.
Bir günde iki kere.
That sort of thing doesn't happen twice in one day.
Bu günde iki kere olan bir şey değil.
18 years ofnothing and now twice in one day.
İcraatsız geçen onsekiz yıldan sonra, bir günde iki kez.
Yeah, but we had to print these very small, and I wouldn't want you to strain your eyes twice in one day.
Evet. Ama çok küçük yazdırdık. Bir günde gözlerinin iki kez zorlanmasını istemem.
I ran twice in one day, I ran.
Bir günde iki kere koştum, koştum.
Well, isn't this interesting how we run into each other twice in one day.
Bir günde iki kez karşılaşmamız ilginç.
It - It seems rather foolish to make that journey twice in one day.
Bu yolculuğu günde iki kere yapmak biraz saçma görünüyor.
Only a fool would try and arrest us twice in one day.
Sadece bir aptal, bir günde, iki kere bizi tutuklamayı dener.
Laid off twice in one day, eh, bro?
Bir günde iki kere postalandın, öyle mi, kardeşim?
You don't want to fall on your face twice in one day.
Bir günde iki kere yüzüstü düşmek istemezsiniz.
No, it`s not possible I did this twice in one day.
Hayır, Bir günde iki kere olması mümkün değil.
I'm going to save your life twice in one day, understand me?
Bir gün içinde hayatını ikinci kez kurtaracağım.
Yeah, but 20 feet from shore and twice in one day?
- Ama kıyıdan 10 metre açıkta ve bir günde iki tane mi?
Twice in one day!
Bir günde iki kere!
I don't need to be humiliated twice in one day.
Aynı gün içinde iki kez küçük düşmek istemiyorum.
First of all, nobody has ever been able to make love to me twice in one day.
- Öncelikle, şimdiye kadar hiç kimse, benimle bir günde iki defa seks yapmamıştır.
- of death twice in one day.
- çok büyük bir tesadüf.
You ever love her twice in one day?
Hiç günde iki kez sevdiğiniz oldu mu?
What about twice in one day?
- Ya günde iki defa olanı duydun mu?
Certainly not twice in one day.
Hele, bir günde iki kez üst üste.
I realize we are all fallen angels, but twice in one day?
Bugün çok şanssız olduğumuzu fark etmiştim ama bir günde iki kez fazla değil mi?
The only thing worse than spending three hours in a decompression chamber with a bunch of Klingons is doing it twice in one day.
Dekompresyon odasında bir grup Klingonlu ile 3 saat geçirmekten daha kötü olan bir şey bunu bir günde iki kere yapmak.
I won't take no for an answer twice in one day.
Hayırı cevap olarak kabul etmiyorum.
That's twice in one day.
Bir günde iki kez.
The wall of that strip club isn't gonna collapse twice in one day.
Striptiz kulübünün duvarı bir günde ikinci kez çökmez.
I knew twice in one day was too much to hope for.
Bir günde iki iyi şeyi ummanın fazla olduğunu biliyordum.
Twice in one day?
Bir günde iki kere...
I don't see you for ten years, and now twice in one day...
Senin on yıldır görmüyordum, ama bu, aynı günde ikinci oluyor...
I'd hate to use the word "impossible" twice in one day.
Aynı günde iki kez "imkansız" demekten nefret ediyorum.
Twice in one day.
Aynı günde iki kez.
Twice in one day, he has spared Grady Finch from death.
Bir günde iki kere, Grady Finch'i ölümden kurtardı.
Well, I have, twice in one day... and let me tell you something, it's pretty intense.
Ben düşündüm, bir günde iki kere ve sana bir şey söyleyeyim, oldukça etkileyici.
What are the odds of that happening twice in one day?
Bunun, bir günde iki kez olma olasılığı nedir?
Man, twice in one day.
Bir günde iki defa.
Twice in one day, not bad.
Bir günde iki kere, fena sayılmaz.
Twice in one day.
Merhaba. Bir günde iki etti.
All right, twice in one day.
Bir günde iki kez oldu.
Wow, twice in one day, huh?
Bir günde iki kez mi?
- Hey. - Twice in one day.
Bir günde iki kere!
You've never heard an expression, and then you hear it twice in one day?
Hayatın boyu duymadığın bir kelimeyi bir gün de iki kez duyduğun?
Came back to the same neighborhood twice in one day.
Aynı mahalleye gün içinde iki kez geliyor. Bu çok cesurca.
I was sent twice in one day, and again the next day, and the next.
- Ama sadece bir gün kaldım, sonra...
After one full day's events, with men who, in some cases are twice your age, you're in 15th place.
Bir tam gün boyunca süren etkinliklerden sonra bazı durumlarda senin yaşının iki katı olan adamlar arasında sıralamada on beşincisin.
Only once or twice in the life of each one of us comes such a day as this when we know that we are watching history in the making, when we know that generations to come will look back on this day.
Böyle bir güne, her birimiz hayatta bir ya da iki kere tanık olabiliriz. Tarihin yazıldığı bir gün. Gelecek kuşakların anacağı bir gün.
Okay, that's twice in one day.
Bir günde ikinci kez oluyor bu.
You take one in a body at hours if you need it and one tablet twice a day for the next two days.
Saat başı bir tane, sonraki günler günde birer tane.
in one day 33
one day at a time 90
one day 2293
one day soon 34
one day more 18
twice 1187
twice a day 45
twice a week 52
twice a year 18
twice for no 18
one day at a time 90
one day 2293
one day soon 34
one day more 18
twice 1187
twice a day 45
twice a week 52
twice a year 18
twice for no 18