Undefined Çeviri Türkçe
47 parallel translation
A slight tremor coming from undefined regions.
Tanımlanmamış bölgelerden gelen hafif bir sarsıntı.
Vague, undefined, a priceless opportunity for scientific investigation.
Belirsiz, tanımsız, bilimsel araştırmalar için son derece değerli bir durum.
The name Red Bluff seems to have a particular but undefined significance.
Kızıl Kayalığın ne manaya geldiği tanımlanmamış, ama önemli bir rol üstlendiği kesin.
I'm everything that's forbidden, that's shameful... a black woman with an undefined sexuality... shameless and irresistible.
Ben yasaklanan herşeyim, Utanç vericiyim... tarif edilemeyen cinsellikteki siyah bir kadınım... utanç verici ve karşı konulamaz.
Armus is capable of creating undefined force fields.
Armus, tanımlanamayan güç alanları yaratacak kapasitede.
To me it's just an undefined form standing in a... visual frenzy.
O Yarbay Riker. Bana göreyse, görsel karmaşa içindeki tanımlanmamış bir şekil.
Vague and undefined, but very disturbing.
Hayal meyal ve belirsizdi, ama çok rahatsız ediciydi.
A residue on the fingers of the most recent perpetrator was analysed and reported to be an undefined but non-toxic organic chemical found on plants perhaps remaining from gardening.
En son zanlının parmaklarında bulunan bir kalıntı incelendi. Kalıntı, tanımlanamayan ama herhangi bir zehir içermeyen organik bir kimyasal olarak rapor edildi. Belki de bahçe işlerinden kalan bir şeydir.
# She sends out an aroma of undefined lust
# Tanımlanamaz şehvetin kokusunu yollar
Are you some peculiar, thus far undefined breed of dickhead?
Sen, şimdiye kadar tanımlanamamış, garip bir salak türü müsün?
I know it's a little confusing, but all you need to know is Jen and I have something going on and it's raw and undefined, but this is my attempt to clarify the situation.
Biraz karısık biliyorum, ama bütün bilmen gereken Jen'le aramızda birseyler var daha adı konulmamıs, ama su anda durumu acıklıga kavusturuyorum.
It's meaningless if R is undefined.
R tanımlı olduğunda anlamsız.
It's actually kind of undefined with Abby.
Abby'le aramızdaki şey tanımlanmadı.
I mean truly sexy, to a woman is about the undefined.
Bir kadın için gerçekten seksi olan şey açıkça tarif edilmemiştir.
Undefined
Tanımsız
But the image is very undefined.
Ama görüntü çok tanımsız.
Thank you very much... for kicking my undefined sexual male partner... out of the room that we share.
Tanımsız cinsel partnerimi paylaştığımız odadan attığın için teşekkürler.
For a long time I avoided putting a date to that crucial experience, which thus remained in an undefined spot in the lawless territory of earliest childhood.
uzunca bir süre, en erken çocukluğun yasadışı toprağında belirsiz bir nokta olarak kalan, bu çok önemli deneyime, bir tarih koymaktan sakındım.
Larger wound, undefined edges.
Daha büyük bir yara ve belirsiz kenarlar.
The galactic sprawl doesn't stop... at the Milky Way's loose and undefined halo.
Galaktik savaş Samanyolu'nun gevşek ve tanımsız halesinde sona ermez.
Listen, I know things have been... a bit crazy with me and our relationship is undefined but...
Hayatımın karışık olduğunu biliyorum. İlişkimize de bir isim koymadık.
Undefined.
Tanımsız.
claudia had Trudy and emily, and claudia had an undefined date with eli.
Claudia'nın Trudy ve Emily'si vardı. Ve de Claudia'nın Eli ile tanımsız bir randevusu vardı.
Yeah, no, we're, you know we're in a post relationship, undefined, ambiguous, transitional
Hayır, yani biz ilişki sonrası, tanımlanmayan, belirsiz, dönüşümlü...
Well, it's dark with undefined edges.
- Çevresinde belirsiz siyahlıklar var.
You're dark with undefined edges.
- Senin çevrende belirsiz siyahlıklar var!
My character's undefined?
Karakterim belirsiz mi?
I have been undefined.
Gerçekten belirsizdim.
Then... but here, as the edges are undefined you'd do radiotherapy, and chemotherapy. There'd be three... pillars of therapy.
Ve bunun yanında kemoterapiye de edebileceğimiz üç tedavi sütunumuz var.
We're in that awkward, undefined stage where, yes, we've been on a few dates, but, really, what's that mean?
Biraz belirsiz bir noktada duruyoruz. Evet, birkaç kez çıkmışlığımız var. Ama neticede bu ne demek oluyor ki?
Two undefined aircraft, risk of air space violation.
Tanımsız iki uçak, sınır ihlali riski var.
The risk of air space violation by undefined aircraft is over.
Tanımsız uçakların sınır ihlali riski ortadan kalktı.
my dad put you on the spot. Not that it's a big deal or anything, but the last thing I want to be doing is having dinner with another murky, undefined situation.
Büyük bir olay olduğundan değil ama istediğim son şey belli olmayan, anlaşılmamış bir durumda yemeğe çıkmak olur.
Meanwhile, a veritable exodus of refugees continues to stream across regional borders, desperately seeking safety from a threat that remains, perhaps intentionally, undefined.
Bu sırada, kasıtlı, devam eden ve nerden geldiği belli olmayan tehlikelerden uzakta umutsuzca güvenli bir yer arayan mülteci kalabalığının hareketi bölgesel sınırlar boyunca aralıksız sürüyor.
They strike me as menacing, and an undefined fear arises within me
Sanki beni tehdit ediyorlar ve tarif edemediğim bir korku içimde büyüyor.
Oh, yeah, this pointer is undefined.
Neyin var bakalım? Bu gösterge tanımlanmamış.
I don't know, this... thing we have, here, is... kind of undefined.
bilmiyorum, bu... olanlar falan bazen çok belirsiz.
- Sure. The search parameters you've given us, while mathematically sound, are a bit undefined.
Bize verdiğiniz arama parametreleri, matematiksel olarak mantıklı olsa da... biraz belirsiz.
You're already in two undefined relationships right now, so...
Zaten şu anda iki tane belirsiz bir ilişkin var. O yüzden.
Define "undefined."
"Belirsiz" diye belirle.
We have a hazardous and undefined contagion on board.
Güvertede tehlikeli ve tanımlanmamış bir bulaşıcı hastalık var.
Undefined and ambitious little men
Çaresiz ve hırslı genç erkekler
Undefined really bothered me
Çaresiz beni gerçekten rahatsız
Tea? There's an undefined pastry item?
Ne olduğunu anlayamadığım şu hamurişi şeyi?
How about we keep it undefined?
- İsmini koymasak?
- Wonderfully undefined.
- Mükemmel belirsizlik.