Undocumented Çeviri Türkçe
151 parallel translation
We've discovered 23 million in undocumented payments on Dairyu's books.
23 milyonu saptadık. Dairyu hesaplarından belgesiz ödemeler yapılmış.
We must photograph and register e veryone who's undocumented.
Belgeleri olmayan herkesin resmini çekip dosyalarız.
Oklahoma, undocumented...
Oklahoma... Belge yok.
By the way, the news computer disallowed your undocumented expenses.
Olanları biliyorsun. Aklıma gelmişken yeni bilgisayar vesikasız masrafları kabul etmiyor.
We found a piece of tartan in the cave that was traced to... an undocumented branch of the MacLeods, of which... you are apparently the only member on record.
Senin kayıtlı tek üyesi olduğun... ve başka kayıtlı bilgisi bulunmayan bir MacLeod koluna ait... bir parça ekoseyi mağarada bulduk.
They come, they come by the hundreds, by the thousands,... without residence permits, undocumented... and then rob, rape and bring disease.
Bunları durmadan alıyorlar. Yüzlercesi, binlercesi oturma izni, çalışma izni olmadan geliyor. Tabii sonra mecburen hırsız oluyorlar, serseri oluyorlar.
Undocumented in North America. Till now, obviously.
Kuzey Amerika'da bir kaydı yok, tabi şimdiye dek.
40,000 or 50,000 undocumented women working in the US alone.
Amerika'da 40,000 ila 50,000 kayıtsız kadın çalışıyor.
- Undocumented?
- Belgesi yok mu?
It is undocumented.
Kayıt dışı.
- There's an undocumented hole on the east side -
- Doğu tarafındaki bildirilmemiş...
She was an undocumented immigrant, somebody you thought nobody would miss.
Kadın, kanundışı bir göçmendi. Kimse onu aramaz diye düşündünüz.
It's the, uh, it's the study of undocumented animals.
Tanımlanmamış hayvanlarla ilgili bilim.
We were undocumented aliens smuggled off in a cargo container to work in the kitchen.
Belgesi olmayan uzaylıları konteynır ile kaçırıp, mutfakta çalıştırdık.
Yeah, well, a lot of these people, they're undocumented.
Evet, burdaki insanların çoğunun evrakları yok.
She might have been undocumented.
Evrakları olmayan biri olabilir.
The undocumented do a lot worse.
Belgesiz olanların durumu çok daha köü.
My group, Border Care... we help undocumented workers.
Grubum var, sınırdan geçen belgesiz işçilere yardım ederim.
We got seven million undocumented aliens drawing on the system- - how long do you think the economy can support that?
Sistemi kurarken 7 milyon kaydı olmayan yabancıyı aldık- - Sizce ne kadar ekonomik destek alabilirim?
Look, I hate to say it, but a few undocumented workers... it's not a priority for us.
Anlayamadım? Bakın, bunu söylemekten hoşlanmıyorum, ama bir kaç kaçak işçi. Bizim önceliğimiz bu değil.
He might be an undocumented worker.
İllegal olarak burada çalışan işçilerden olabilir.
They appear to be undocumented laborers.
Kaçak işçiler olabilirler.
Okay, you also have an undocumented domestic employee.
Ayrıca, kayıt dışı çalışan hizmetçiniz var.
So you're undocumented?
Yani kayıtsız çalışan mısın?
I snuck into America amidst a bunch of undocumented Canadian comedy writers for The Jimmy Kimmel Show, whatever that is.
Daha sonra gizlice Amerika'daki bir grup belgesi olmayan ve Jimmy Kimmel Show için çalışan Kanadalı komedi yazarının arasına katıldım. Ya da onun gibi bir şeydi.
... where enforcement agents have just bravely rounded up over 200 undocumented individuals as part of a coordinated nationwide sweep.
"Saha ajanlarımız, ülke çapında yaptıkları aramalarda" "200 den fazla süpheli sahışı" "göz altına aldılar."
So, they're actual undocumented workers?
Yani belgesiz işçiler mi?
We prefer undocumented actors.
Belgesiz oyuncular demek daha doğru.
Now we're seeing more and more Latino catchers- - undocumented workers.
Şimdi her geçen gün daha fazla kaçak göçmen Latin var..
We have, like, 8000 undocumented workers here daily.
Buraya her gün yaklaşık 8000 kayıtsız işçi geliyor.
We're talking nearly a million dollars of undocumented revenue.
Neredeyse bir milyon dolarlık belgelenmemiş gelirden söz ediyoruz.
Most are undocumented. CHEN :
Çoğu kaçak.
Name's diego molina, undocumented alien.
İsmi Diego Molina. Kaydı olmayan bir yabancı.
This brings us to the undocumented portion of my assessment
Bu da bizi değerlendirmemin belgelenmemiş kısmına götürüyor.
or it's like dating some undocumented french guy.
Yada belgesiz ortalıkta gezen bir Fransızla olan kadınlar gibi...
There's an undocumented print on the ceiling of the elevator.
Asansörün tavanında kayıtlarda yer almayan bir leke var.
You found an undocumented partial print at a crime scene, I remember.
- Olay yerinde tespit edilmemiş bir iz bulmuştunuz, hatırladım.
Do you know how many undocumented patients come into the hospital where I work?
Çalıştığım hastaneye kaç tane kimliksiz hastanın geldiğinden haberin var mı?
Know the housing loan undocumented?
Konut kredisinin belgesiz olduğunu biliyor musunuz?
Write to an undocumented immigrants support group.
Kaçak Göçmenleri Koruma Derneğine mektup yaz.
A few days ago, a young undocumented Malian hung herself in the 111 Bis Center.
Birkaç gün önce, Malili genç bir mülteci 111 Gözetim Merkez'inde kendisini astı.
Undocumented immigrants.
Kaçak göçmeler.
you're under arrest for employment of undocumented workers.
Kitabına uygun olmadan işçi çalıştırmaktan tutuklusun.
We have an elaborate set of checks and balances to prevent undocumented organs from entering our system.
Kayıt dışı organ girişini önleyecek, ayrıntılı bir Denetim ve kontrol sistemimiz var.
You want to talk brave, how about Captain America's undocumented Mexican gardener?
Cesurlardan bahsetmek istiyorsan Kaptan Amerika'nın yasadışı Meksikalı bahçıvanına ne dersiniz?
I see you have some potential undocumented workers here in your yard, and I would hate for you to get in any trouble.
Görüyorum ki burada muhtemelen kayıtsız çalışan işçileriniz var ve başınızın belaya girmesini hiç istemem.
I have an undocumented korean nanny.
Kaçak Koreli bir dadım var.
I work for an NGO that represents undocumented aliens.
NGO için çalışıyorum belgesiz yaratıkları içeriyor.
I was trying to find out if she was undocumented when she worked as a nanny for Wendy Scott-Carr.
Wendy Scott-Carr için bakıcılık yaparken belgeleri var mıydı, yok muydu öğrenmeye çalışıyordum.
Rumor is that your campaign was instrumental in exposing - her undocumented status.
Dedikoduya göre sizin kampanyanız kaçak göçmen statüsünü ifşa etti.
"undocumented" to drive freely.
... serbestçe dolaşmaya müsaade eden yasa tasarısını... "... bir kez daha vetoya karar verdi. "