Undoing Çeviri Türkçe
330 parallel translation
"Yes, this David Holm has been her undoing."
Evet, bu David Holm onun bu hale gelme nedeni oldu.
Women will be your undoing, Pepe
Kadınlar senin felaketin olacak, Pepe.
This is undoing an absurdity.
Yanlışlığı düzeltmek.
I knew your curiosity would be your undoing, Mr. Holmes.
Merakınızın sonunuzu getireceğini biliyordum Mr. Holmes.
Somebody mind undoing the blackout?
Perdeleri açabilir misiniz?
You know this rather reminds me of a very similar account when I brought about the undoing of the notorious Professor Moriarty.
Biliyor musunuz, bu bana daha ziyade azıIı Moriarty'nin yaptıklarını ortaya çıkardığımda ileri sürülen buna çok benzer açıklamaları anımsatıyor.
But his wife was his undoing.
Ama mahvolmasının nedeni karısıydı.
Do you mind undoing what you did?
Bölsem kusura bakar mısın?
You can finish undoing, the beard.
Sen devam et, traşını bitir.
And so here on the final day there seems to be no players left to challenge the blancmanges and this could be their undoing, Dan as the rules of Wimbledon state quite clearly that there must be at least one human being concerned in the final.
Ve böylece final günü peltelere meydan okuyacak hiç oyuncu kalmadı. Bu ise onların sonu olabilir Dan çünkü Wimbledon kuralları açıkça diyor ki finalde en az bir insan bulunmalı.
The powerful forces Eggs had loosed on the city would be his undoing.
Yumurtalar'ın şehre saldığı güçler kendi sonu olacaktı.
And so, let's see, I'll get her up against the ledge here, and then I'll kiss her a few times, and then I'll start undoing her blouse.
Onu burada pervaza doğru kaldırıyorum. Onu öpüp, bluzunu çıkarıyorum.
What you undoing that one for?
Ne diye bunu mahvettin?
- will be the undoing of the nation.
-... milletin sonu olacak.
You are my undoing!
Sen benim felaketimsin!
As God is my witness and the devil my undoing, I love you.
Tanrı şahidim olsun ve şeytan beni götürsün ki... seni seviyorum.
Jenner will be the undoing of the Rats of NIMH.
Jenner ULAKSAM sıçanlarının mahvolma nedeni olacak.
They will be your undoing.
- Bu sonunuz olabilir.
His compassion for you will be his undoing.
Sana karşı olan şefkati onun sonu olacak.
That shall be his undoing.
- Şimdi de kaybedecek.
While you're looking at this tape, recall the evidence of Mr Simms where he concurred, because of this experiment, a dingo could take out a baby goat from a suit while undoing only the two top buttons.
Siz bu videoyu izlerken Bay Simms'in bu deney ile uyuşan ifadesini anımsatmak istiyorum. Dingo, açılmamış sadece iki düğme bırakarak yavru keçiyi tulumdan çıkarabildi.
You mind undoing it?
Düzeltebilir misin?
She may be the key to Triton's undoing.
Triton'u mahvetmek için ihtiyacımız olan anahtar o.
Human nature is man's greatest triumph but also the source of his undoing.
İnsan doğası, insanın en büyük zaferidir. Ama aynı zamanda mahvolma sebebidir.
He's talking about his dead mother and I'm wishing he was undoing my dress
O, zavallı ölmüş annesinden bahsediyor, bense beni soymasını arzuluyorum.
The very thing that was your making... will now be your undoing.
Şu anda yapmakta olduğunuz şey mahvoluşunuzdur.
"it's your persistence that has been my undoing"
"Senin inadın benim felaketim oldu"
- Yeah, right. The girl was on her knees, undoing your fly with her teeth.
Kız dizlerinin üzerine çökmüş, dişleriyle fermuarını açacaktı.
If it is not for your embrace my lady, then it shall be for your undoing and my complete revenge.
Eğer sizin kucaklamanız için değilse leydim, sizin yaptıklarını telafi edecek ve bana ait tam bir intikam olacak.
The dogs were Holm's undoing.
Holm'un sonu köpekler yüzünden oldu.
You only get one chance, and there's no undoing it.
Tek şansın var ve geri dönüşü yok.
And the two of you can get busy undoing this ridiculous blunder of yours!
Ve siz ikinizde bu saçma ve büyük hatayı tersine çevirecek bir şeyler yapın.
You unleash something with a spell. There is no undoing.
Bir şeyi ortaya çıkardığında geri dönüş yoktur.
It's my undoing.
İşte mahvolma nedenim.
Greed. You see... that's their undoing.
Hırs onların yok olma sebepleri.
One day that attitude will be your undoing.
Bu davranışların, bir gün senin sonun olacak.
Their practice of fabricating utensils out of soft metal alloys proved to be their undoing as the entire civilization was destroyed by systemic metallic poisoning.
Yumuşak metal alaşımlardan çanaklar üretmeleri bütün medeniyetin sistematik metal zehirlenmesi yüzünden mahvolduğunu kanıtlıyor.
I'm undoing these ropes.
İpleri çözüyorum.
It will be your undoing.
Senin mahvolma sebebin olacak.
"lt will be your undoing."
"Senin mahvolma sebebin olacak"
And their pride was their undoing.
Ve şimdi onların gurur ve kibirleri çöküşleri olacaktı.
Why are you undoing it again?
Yine mi bağlıyorsun?
I always have trouble undoing this clasp.
Çıkarırken zorlanıyorum.
You know, if you pick the wrong place, there's no undoing it.
Yanlış yer seçersen geri dönüşü olmaz.
This weakness shall be your undoing.
Bu zayıflığın felaket sebebin olacak.
The feathers that are so vital to their courtship can also be their undoing
Kur yapmada hayati öneme sahip tüyleri aynı zamanda felaketleri de olabilir.
She'll be the perfect tool for Triton's undoing.
O asanın büyüsünün çözülüşü için mükemmel bir araç olacak.
There's no undoing this.
Bunun geri dönüşü yok.
Undoing three hundred years of hatred and fear will take time.
Üç yüz yıllık yıkım sonucu olan korku ve öfkeyi çözmek zaman alacak.
You grant them their wishes, it'll lead to their undoing.
Onların dileklerini yerine getirirsiniz, bu da onların mahvolmasına yol açar.
He could be the undoing of the Goa'uld.
Çocuk Goa'uld'un sonunu getirebilir.