English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ U ] / Unharmed

Unharmed Çeviri Türkçe

671 parallel translation
They have returned to us unharmed.
Sağ salim bize geri döndüler.
- He says he'll be unharmed.
- Zarar görmediğini söyledi.
We got to bring the girl back unharmed.
Kızı, zarar vermeden geri getirmeliyiz.
Let him be brought to his estate before noon tomorrow, then the woman will be returned to you unharmed.
Yarın öğlenden önce kendi mülküne getirilsin, o zaman kadın da hiç zarar görmemiş olarak sana geri verilecek.
They see I am unharmed.
Bana zarar gelmediğini görüyorlar.
There are parts of Tokyo comparatively unharmed yet.
Tokyo'nun hala nispeten zarar görmeyen bölgeleri var.
She's got you going unharmed against a man she turned into an idiot.
Şimdi sen varsın, aptala çevirdiği bir adama karşı zedelenmeden yürüyen.
"You'll get him back unharmed."
"Aldığım gibi iade edeceğim merak etme." derdim.
I want Targutai's woman unharmed.
Turgutay'ın kadınını sağ istiyorum.
We all heard our fine sheriff offer to let those two men ride out of town unharmed if they'd come out without their guns.
Şerifimizin ahırdaki şu iki adam silahsız dışarı çıkarlarsa şehri sağ salim terkedecekleri sözünü hepimiz duyduk.
And its foodstuffs, bread and other perishables remain unharmed in nature's great deep freeze.
Ve tüm yiyecek stokları, ekmek ve diğer bozulabilen malzemeler doğanın derin dondurucusunda bozulmadan kalmıştı.
- I assure you she is unharmed.
- İnanın, ona zarar gelmedi.
We agreed you would be unharmed.
Zarar görmeyeceğiniz konusunda anlaştık.
She is unharmed, but he would kill in seconds if I so choose.
O iyi, ama istersem hemen ölebilir.
But you cross unharmed
Ama sen zarar görmeden geçiyorsun
Your chief was unharmed.
Şefiniz zarar görmedi.
It's unthinkable that the Shimonida family will let Ichi go unharmed.
Shimonida Ailesi'nin Ichi'yi sağ salim bırakması kabul edilemez.
I'm so glad to see you unharmed.
Sizi sağ salim gördüğüme çok sevindim.
Are you unharmed? Yes, Gino.
- Zarar görmedin ya?
After delivery, your daughter will be returned unharmed.
Parayı teslim ettikten sonra, kızınız sağ salim geri dönecek.
She was unharmed.
O yara almamış.
I count it my good fortune that I've personally found you unharmed.
Sizi zarar gelmemiş şekilde bulduğum için kendimi şanslı sayıyorum.
You are aware of my orders that all strangers are to be brought unharmed to me.
Emirlerimin farkındasınız, yabancılardan bana zarar gelmeyeceğini biliyorsunuz.
The Daleks have promised that when the execution is over they will Aridius unharmed.
Dalekler, infaz bittiğinde Aridianları sağ salim bırakacaklarına söz verdiler.
We couldn't hurt it with an axe and when run over, it was unharmed.
Balta ile ona saldırmamıza ve üzerinden arabayla geçmemize rağmen zarar görmedi.
The winner of the contest will be permitted to go his way unharmed.
Galip ayrılan zarar görmeden kendi yoluna devam edecek.
He got away unharmed.
Yara almadan kurtulmuş.
He is unharmed.
Zarar görmedi.
Your Captain is quite unharmed.
Kaptan hiç zarar görmedi.
Great. He's completely unharmed.
Harika, tamamen zararsız.
You call that unharmed? !
Siz buna zararsız mı diyorsunuz?
I will release your lord unharmed.
Efendinizi zarar görmeden bırakacağım.
If we catch up to him, we hang him, but... the woman and the child, if they're with him, they go unharmed.
Onu yakalayıp asabiliriz, ama kadın ve çocuk zarar görmeyecek!
The young doctor who bandaged me thinks the lung is unharmed.
Beni kontrol eden genç doktor akciğerin etkilenmediğini düşünüyor.
Otherwise, the contents of the sandwich box Were relatively unharmed Although I detected small particles of bitumen
Onun dışında, kutunun içindekilere pek zarar gelmemişti fakat çikolatalı çöreklerde zift parçaları tespit ettim.
When we get what we want, you'll be released unharmed.
İstediğimizi aldığımızda, hepinizi sağ salim teslim edeceğiz.
Then, with a bit of luck, you'll be released unharmed.
O zaman, biraz şansın yardımıyla, hepiniz zarar görmeden serbest bırakılmış olacaksınız.
He's unharmed.
Yaralanmadı.
Two or three hours later they took me down unharmed.
İki yada üç saat sonra, beni sağ salim aşağıya indirdiler.
His Imperial Majesty is unharmed.
Majestelerine bir şey olmamış.
The only change - the character who supposedly drove the car left the vehicle unharmed and continued his escape by foot.
Tek değişiklik sürücünün araçtan çıkıp hiçbir zarar görmeden kaçışına yaya devam etmesi olur.
- So far the hostages are unharmed.
- Rehinelere zarar vermemişler.
We'll release the crewmen, unharmed.
Mürettebatı kıllarına dokunmadan serbest bırakacağız.
'This should be emphasised because, as has already been revealed,'they escape otherwise completely unharmed,'and the deadly nuclear missiles do not eventually hit the ship.
Bunun şu an açıklanması gerekiyordu, çünkü daha önce de söylendiği üzere, bunun dışında olayı kazasız belasız atlattılar, ve ölümcül nükleer füzeler gemiyi vuramadı.
When I went home, everyone looked down on me They couldn't protect their own daughter When I came back unharmed... they insulted me instead
evime döndüğümde, herkes bana aşağılar gibi bakıyordu kendi kızlarını bile koruyamadılar ama onun yerine suçlamayı seçtiler sağ salim döndüğümde tek yaptıkları beni suçlamaktı
I'd like to request, Prime Minister that she'd be allowed to leave Germany unharmed.
Sizden rica ediyorum Sayın Başbakan zarar görmeden Almanya'dan ayrılmasına izin verilsin.
Would return unharmed.
Ve bana zarar vermeyeceğini biliyordum.
You will not escape your words unharmed!
Bu sözlerinle buradan hasarsız çıkamayacaksın!
We may go unharmed.
Sağ salim buradan gidebilirmişiz.
Her left eye seems is unharmed.
Sol gözü sağlam duruyor.
- You'll be released unharmed.
- Zarar görmeden serbest bırakılacaksın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]