English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ U ] / Unhindered

Unhindered Çeviri Türkçe

30 parallel translation
Imagine trying to decipher the complicated secret language that two lovers develop and speak, unhindered, to conceal theirmost secret andfragiIe emotions.
İki sevgilinin en derin ve hassas duygularını ifade etmek için geliştirdikleri gizli ve karmaşık bir dili çözmeye çalıştığınızı hayal edin.
On the other side, the Germans were patrolling the area unhindered...
Diğer tarafta, Almanlar devriye geziyordu...
Thus our two peoples would be united, and the merchants of Seriphos could pass unhindered.
Böylece iki halk birleşmiş olacak, ve Seriphos'un tüccarları ücretsiz geçebilecek.
Michel Barbier escaped from La Sante Prison unhindered,... armed only with a gun he'd made out of bread.
"Michel Barbier adlı mahkûm, La Sante hapishanesinden firar etti." "Ekmeğin içinde sakladığı silahla kaçtı."
Then it would fly on unhindered to North Africa.
Ardından Kuzey Afrika istikametine devam edecekti.
He also needs to be cold and unhindered... to have a chance to succeed
Başarı şansı yakalayabilmesi için... duygusuz ve kalpsiz olmalı
Unhindered Or he'll fail
Kalpsiz olmalı yoksa başarısız olur
Unhindered by counterfeit morality.
Sahte ahlak tarafından engellenmemiş.
Once reached it would let the spirit travel unhindered.
Buna ulaştığında ruhun engellenmeden dolaşabileceğine inanıyor.
However, once clear of those checkpoints movement within the facility itself should be relatively unhindered.
Buna rağmen bu güvenlik noktalarını atlattık mı... hastanenin içinde hareket etmek sorun olmayacak.
A small fly, unlike the lumbering botfly, is no real irritation and is able to feed largely unhindered.
Hantal, iri bir sineğin tersine küçük sinek ciddi bir rahatsızlık yaratmaz üstelik büyük bir engelle karşılaşmadan rahatça beslenebilir.
He's respectable but, you know, a little bit dodgy, and he tells our greedy friend that he has... unlimited and unhindered access to foreign currency exchanges, millions of them.
Saygıdeğer biridir ama biraz da kurnazın tekidir. Ve açgözlü arkadaşımıza der ki... Milyonlarca döviz giriş çıkışına sınırsız ve engelsiz giriş yetkim var.
- So you understand that to do the job, I need unhindered access.
O halde işimi yapmak için tam erişim yetkisine ihtiyaç duyduğumun farkındasınız.
So you understand that to do the job, I need unhindered access.
- O halde işimi yapmak için tam erişim yetkisine ihtiyaç duyduğumun farkındasınız.
SSA Hotchner voluntarily stepped down so we could continue to do our jobs, unhindered.
Ajan Hotchner işlerimiz engellenmesin diye gönüllü olarak ayrıldı.
Now, all the elite had to do was to sell the public on accepting the final phase of their takeover, and it's Obama's job to sucker the public in to standing down so the bankers agenda can move forward unhindered.
Şimdi elitlerin tek yapmaları gereken, darbelerinin son aşamasını kabullendirmek ve Obama'nın vazifesi de bankerlerin gündeminin engelsiz ilerlemesi için kamuoyunu kandırmak.
Oh yeah, where's Andy's unhindered ring?
Evet, Andy'nin yüzük taşı nerede?
It was though he walked unhindered, straight up to the stony gates of Heaven.
Kendi başına... Cennetin taş kapılarına doğru yürüdü,
You'd show wisdom in allowing us to continue unhindered. - True.
Gitmemize izin vererek hikmet göstermiş olursunuz.
It was a strange feeling to have an overview of a wide area unhindered by mountains and trees.
Yakınında dağ veya ağaç olmayan geniş bir araziyi gözlemlemek tarifi olmayan tuhaf bir duyguydu.
I'm going to send my light through her and if the fae in her is strong my light will pass through her body unhindered.
İçinden ışıltımı geçireceğim, içerisindeki peri yeterince güçlü ise ışıltım sorunsuz bir şeklide bedenini boydan boya geçip gidecek.
To work, as their Fuhrer did, unhindered by moral restraint.
Führer için çalışmaları, maneviyatları tarafından bile engellenemiyordu.
As years went by, his physical growth continued unhindered... but his mental age remained that of a child.
Yıllar ilerledikçe fiziksel büyümesi engelsiz bir şekilde devam eder ama akli yaşı hep çocuk kalır.
Yet underneath the skin, unhindered by conscience, compassion, remorse...
Yine de maskenin altında, tutkudan, inançtan, ve vicdan azabından... bağımsız...
It would certainly allow the girls to go about the school unseen and enact their haunting unhindered.
Kızlar bu sayede gizlice dolaşıp perili köşk masalını oynayabilmişler.
The big bang must have produced stupendous numbers of neutrinos, which flew unhindered through that inconceivable crush of matter.
Büyük Patlama muazzam miktarlarda nötrino üretmiş ve bu nötrinolar da hiçbir engele takılmadan o hayal edilmesi zor maddenin içinden geçmiş olmalı.
"This unhindered dance.."
"Bu dans engellenmez.."
To work, as their Fuhrer did, unhindered by moral restraint.
Hitler Almanya'daki Yahudilerin taşınması ve Ulusal Kuvvet Hükümeti'nin kurulması çağrısı yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]