English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ U ] / Unsafe

Unsafe Çeviri Türkçe

458 parallel translation
If you think it's unsafe to make the trip...
Eğer yolculuğun tehlikeli olacağını düşünüyorsanız...
It would be unsafe through the streets.
Caddelerde gezinmeniz güvenli olmayabilir.
Any child would know that tunnel was unsafe.
O tünelin emniyetsiz olduğunu her çocuk bilir.
At least you'll have brought attention to the fact that the flight is unsafe.
En azından uçağın güvenli olmadığına dikkati çekersin.
That his sense of duty was so strong... that he took up a ship that he knew was unsafe... and that he fought in every way possible to keep grounded.
Görev ahlakı yüksekti... güvenli olmadığını bildiği bir uçağı... yere indirmek için elinden geleni yaptı.
But there are certain developments which make this beach unsafe today.
Fakat bugün bu sahili güvensiz kilan bazi gelismeler oldu.
- Your streets are made unsafe by shameless, diseased hussies, rapacious pickpockets, and insidious opium-smokers.
Caddeleriniz hastalıklı ahlaksız kadınlar, açgözlü yankesiciler, fırsat kollayan esrarkeşler tarafından güvensiz yerler haline dönüştürüldü.
This world has become very unsafe lately.
Bu dünya son zamanlarda çok tekinsiz biryer oldu.
- I felt unsafe.
Kendimi pek güvende hissetmemiştim.
- They're still reported unsafe.
- Hâlâ güvenli değiller.
You're making it unsafe.
Sen güvensizleştiriyorsun.
In my opinion it's unsafe to put money in Katerina Ivanovna's hands.
Bence parayı Katerina İvanovna'ya vermek, pek emniyetli olmaz.
A unsafe and disoriented country.
İçten içe kaynayan bir ülke.
The unsafe ones were vain.
Şüpheler giderilmişti.
Well, under the provisions of this bill we would snatch 200,000 acres of Indian territory which we have deemed unsafe for their use at this time.
Bu tasarının hükümleri uyarınca... kızıIderililer için tehlikeli olduğunu açıkladığımız... 80 bin hektar kızıIderili arazisine el koyacağız.
The Cassandra Crossing - it's unsafe.
Cassandra köprüsü... tehlikeli.
- " l mean it's unsafe.
- Yani tehlikeli!
The safest place... is also the most unsafe
En güvenli yerler ise aslında en güvensiz yerlerdir
I felt it was unsafe for the commander in chief...
Başkomutan için bunun tehlikeli olacağını düşündüm.
Sometimes I must go on missions to places unsafe for a little boy.
Bazen küçük çocuklar için tehlikeli olan yerlerde göreve gidebilirim.
Once a person enters an environment that is potentially unsafe, he increases the odds of getting seriously hurt if he doesn't know what he's doing.
Bir kişi güvenli olmayan bir ortama girdiğinde ne yaptığını bilmediği taktirde, ciddi yaralanmalara davetiye çıkarır.
- He believed the plant was unsafe?
- Santral için güvensiz mi diyordu?
I have an unsafe hook indicator. Over.
Kancamdan güvenilir olmadığına dair sinyaller alıyorum.
Unsafe hook. Recycle your hook.
Kancan güvenilir değil.
You want a raise? Or do you collect signatures beca use theater safety regulations are a bit unsafe?
Yoksa tiyatro güvenlik yönetmeliğinin güvensiz olduğuna dair imza mı topluyorsun?
From a moral standpoint much seems unsafe.
Manevi açıdan oldukça güvensiz görünüyor.
It became so unsafe there, people couldn't stop trying to take it away from me.
Herkes beni ortadan kaldırmak istiyor.
Place looks unsafe, too.
Güvenli de değil.
Garthe had the trunk full of leases on unsafe diamond mines, and Tsombe had thousands of followers who'd walk off the edge of the world at his command.
Garthe'ın güvensiz elmas madenleriyle kontratı, Tsombe'nin de bir emriyle, uğruna dünyanın öbür ucuna gidebileceği, binlerce müridi vardı.
who has been murdered at the hands of terrorists operating in the barrio El Dorado district. Roving bands of Sandinista hooligans have made the streets of Managua unsafe for our peace-loving citizens.
El Dorado'daki karışıklıkta, teröristlerce öldürülen... değerli muhabir, Sandinista geril - lalarının Managua sokaklarını vatandaşlarımız için cehenneme çevirdiklerinin en acı örneğidir.
And now it is unsafe for us to have you here any longer.
Sizi burada tutmak bizim için güvenli değil artık.
if you don't mind my saying, - it's not a very good choice No, this house is most terribly unsafe.
Berbat çalıyor ama karım şarkı söylerken onun farkına varan olmuyor.
The complex was built over a branch of the sewer system that was sealed off as unsafe.
Kompleks, emniyetsiz bir biçimde tamamıyla kapatılmış bir kanalizasyon sisteminin bir kolu üzerine inşa edilmiş.
Every time you fly, you're unsafe.
Her uçtuğunda, sorun çıkıyor.
Heavily fortified and considered very unsafe, sir.
Düşman tarafından yoğun bir şekilde savunuluyor.
Our marketing department says they imply the cars are unsafe.
Satış departmanımız onların... araçları emniyetsiz kıldığını söylüyor.
It's unsafe for you to sleep alone tonight..... unattended.
Bu gece yalnız ve korumasız uyumanız güvenli olmaz.
Their raids have made this sector unsafe.
Akınları bu sektörü güvensiz kılıyor. Araştırma istasyonları yağmalandı.
Have you any knowledge of a report calling any version of the Meridian unsafe?
Meridian'ın güvenli olmadığına dair bir rapordan haberiniz var mı?
People need to be reminded that the world is unsafe and unpredictable.
İnsanlar dünyanın tehlikeli ve beklenmedik şeylerle dolu olduğunu unutmamalı.
Stop being... so unsafe!
Durdur şunu... çok emniyetsiz!
I don't know, my math's pretty shitty but I think that leaves us six nights of the week to engage in unsafe practices. Heh.
Matematiğim oldukça boktan, ama sanırım, haftanın altı gecesi bu, bizi tehlikeli uygulamalara maruz bırakır.
The log will show I consider this unsafe, and obeyed under protest.
Güvenli bulmadığımı ve itiraz ederek uyduğumu kayıtlara geçeceğim.
And you should never feel unsafe.
Ve asla güvende olmadığını hissetmemelisin.
It's unsafe to keep your glasses on.
Gözünüzde kalması güvenli değil.
I don't even care who or what he fucks... but talk about stupid unsafe sex.
Neyle veya kimle düzüştüğü umurumda değil. Korunmasız seksten bahsediyorum ben.
You'd better go over the wall. It's unsafe.
Arkadan kilitleyip, duvardan atlasan daha iyi olur.
It frightens me that you want to work on something that's so unsafe.
Güvensiz birşeyde çalışmak istemen beni korkutuyor.
Those are your weapons, and in this unsafe world...
En önemli silahınız onlar. Ve bu tehlikeli dünyada, silahınız dolu olsun istiyorum.
Too much poetry may be... unsafe.
Çok fazla şiir belki de... tehlikeli olur.
This is to notify that the steamer STONEWALL JACKSON... is unsafe and hereby CONDEMNED until further investigation. NOTICE :
DUYURU :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]