English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ U ] / Unscrew

Unscrew Çeviri Türkçe

107 parallel translation
- Unscrew it for Mrs. Lilac.
- Bayan Lilac'a kapağını açıver.
I'm going to unscrew the cap exactly as Stuart did. "
Başlığını Stuart'ın yaptığı gibi çıkartacağım. "
" I am now going to unscrew the second cap.
" Şimdi ikinci kapağı çıkartacağım.
If the second trembler's in the body, then it's all right to unscrew the cap.
Eğer ikinci vibrör gövdedeyse, kapağı sökmenin bir mahsuru yok.
So I've gotta make up my mind whether to hold the body still and unscrew the cap... or hold the cap still and unscrew the body.
Yani gövdeyi sabit tutup kapağı sökmekle kapağı sabit tutup gövdeyi sökmek arasında bir karar vermem gerekiyor.
" Three-to-one that it's the cap I have to unscrew.
" Üçte bir ihtimalle sökmemem gereken şey kapak.
General, unscrew the radio!
General, telsizi sök!
Bombs don't unscrew.
Bombalar böyle vida gibi açılmaz.
Here, unscrew the bullet.
Al bakalım, kurşunu gevşettim.
You can unscrew the "unscrutable."
"Esrarı" çözebilirsin.
And if, it seemed to me, in the middle of a battle, whatever was happening, and he spied a pig, he would leap out, unscrew the great hammer you have for breaking tracks, and rush off, bash this pig on the head, drag it back, bring it in through the side pannier door, um, and get hold of these two cans of water and light up the stove, and boil the water and scrape the pig.
Ve, bana öyle gelirdi, çatışmanın ortasındaysak ne olursa olsun, bir domuzu gözetler birden dışarı fırlar, tankı durduran büyük çekicin vidalarını gevşetir aniden saldırarak domuzun kafasına vurur onu geri sürükleyerek tankın yanında bulunan kapının önüne getirir su bidonlarını alıp ocağı yakar suyu kaynatır ve domuzu temizlerdi.
He can unscrew the cap like Robert Carrier. It's a treat to watch.
Kapağı ünlü aşçı Robert Carrier gibi açabiliyor.
Doesn't even unscrew.
Daha açılmamış bile.
I'm tryin'to unscrew it, lady!
Ben düzeltmeye çalışıyorum, bayan!
Why don't you unscrew the other screws.
Niye diğer vidaları gevşetmedin.
You unscrew it, then stick it up your nose.
Gevşetiyorsun ve, sonra burnuna takıyorsun.
Unscrew a few bolts, out of revenge.
İntikam almak için asansörden birkaç vida sökmüş olabilir.
The frame's fixed to the wall, but I daresay I could unscrew it.
Çerçeve duvara sabitlendi, ama onu sökebileceğimi söylemeye cesaret edebilirim.
Unscrew.
Vidan gevşemiş.
- You can unscrew.
- Vidaları sökebiliyorsun.
Well er... you just unscrew them, dear.
Sadece onları sökmen gerekiyor canım.
Unfuck yourself or I'll unscrew your head and shit down your neck!
Kendine gel, yoksa gözlüklerine sıçarım dünyayı bombok görürsün!
Now, first you unscrew the top screw.
Şimdi ilk olarak baştaki vidayı sök.
Then get to the bell housing and take out your ratchet... unscrew all the bolts... and separate the bell housing from the rest of the apparatus.
Sonra kavrama kapağına gelip cırcırla bütün civataları söker... ve kavrama kapağını düzenekten ayırırım.
- Unscrew it.
- Sök vidayı.
YOU CAN UNSCREW A LIGHT BULB.
Bir ampülü döndürerek yerinden çıkarabilirsin.
YOU CAN UNSCREW A LIGHT BULB.
Bir ampulü sökebilirsin.
A bear tried to unscrew my head.
Bir ayı kafamı koparmaya çalıştı.
You just unscrew this...
Yalnızca gevşeteceksiniz...
I unscrew the handle and.. huh!
Tutacağı sökünce... Oh!
Unscrew the top, I had to print it specially.
Tepesi uymuyordu. Özel olarak bastırtmam gerekti.
'Grim threatened to unscrew my door but he never did.
"Grim", kapıyı zorla açmakla tehdit etti. Ama bunu hiç yapmadı.
I heard they unscrew our lug nuts at night and eat them at brunches.
Duyduğuma göre geceleri somunlarımızı söküp onları kahvaltıda yiyorlarmış.
Could you be Mommy's little helper and unscrew the bulb there from the refrigerator?
Anneciğine yardım etmek için buzdolabının ampulünü söker misin?
Now excuse me, I have to go unscrew my smile.
İzninle, suratımdan gülümsemeyi sileceğim.
And you can unscrew her head, and the Lordes water is inside.
Bu heykellerin kafasını çıkarıp içindeki kutsal Lordes suyunu içebiliyorsun.
We can unscrew the grate and just take it out.
Izgarayı yerinden sökersek onu çıkarabiliriz.
You're saying that Julia Gooders asked you to unscrew the large drinks cupboard from the wall in the living room, yeah?
Oturma odasında, içinde içki şişeleri bulunan dolabın vidalarını sökmenizi, Bayan Gooders mı istedi?
I will reach into your mouth and unscrew that bulb that barely keeps your brain going.
Eğer bir kez daha bana şu azgın kedi sesini çıkartırsan, ağzına uzanıp, beynini zar zor çalışır tutmaya yarayan o 7 mumluk ampulün vidalarını sökeceğim.
Use this casino chip to unscrew the trapdoor on top of the elevator.
Üstteki vidayı sökmek için kumarhane fişi kullan.
Do wear the nose ring and allow me to unscrew it afterwards.
ve bana izin versen hızmanı ben takıp danstan sonra çıkarsam.
We unscrew the problems that diplomats make.
Biz diplomatların yarattığı sorunları çözüyoruz.
Unscrew the bottom.
Çıkar şunun altını.
- We're gonna have to unscrew the chain.
- Zincirin vidasını çıkaralım.
I can't unscrew the bolts.
Vidaları açamıyorum.
Fatso should unscrew the rings from his face.
Şişkocuk yüzündeki halkaları çıkartmalı.
We unscrew the lid, pull the line see, now it's triggered.
Kapağı açarız, teli çekeriz, şimdi tetiklendi.
I mean, if you're in bed, who's gonna give me my back rubs or unscrew the peanut butter jar, or walk around all day in my new high heels just to stretch them out?
Eğer sen hasta yatarsan, kim sırtıma masaj yapacak, ya da kavanozu kim açacak, ya da kim, yeni topuklu ayakkabılarımı açmak için bütün gün giyecek?
Can you unscrew the S-bend under the sink?
Lavabonun altındaki boruyu açabilir misin?
If she dies, they can close this whole show of a world... They can cart if off, unscrew the stars, roll up the sky and put it on a truck, they can turn off this sunlight I love so much, you know why I love it so much?
Eğer o ölürse, bu dönen dünyanın tüm hikayesini, yeniden paketleyebilir, sökebilirler, tüm yıldızları indirebilirler, sonra tüm göğü rulo gibi sarıp, römorku olan bir kamyona koyabilirler her zaman taptığım güneşin o muhteşem ışığını söndürebilirler.
Now, first... unscrew this... then push this up and in.
Şimdi, önce şunu çıkar sonra şuna bas ve it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]