English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ U ] / Unsigned

Unsigned Çeviri Türkçe

90 parallel translation
This morning I received a letter written on cheap paper, unsigned.
Bu sabah, ucuz kâğıdın üzerine yazılmış, imzasız... bir mektup aldım.
I'm sorry, John. They're still in your drawer, unsigned.
Üzgünüm, John. onlar hala çekmecende, imzalanmadan duruyor.
The card is unsigned.
Kart imzalanmamış.
Now it's unsigned!
Şimdi geri aldım!
He'll remain an anonymous corpse unless our Providence intervenes. A phone call, an unsigned letter.
Tanrı'dan bir yardım gelmedikçe isimsiz bir ceset olarak kalacak.
The note is unsigned, sir, but the witness can be summoned on your approval.
- Belli değil, fakat bize kanıtlarsan bunu inanabiliriz
Unsigned notes?
İmzasız notlar mı?
A first-class air ticket and an unsigned cheque for £ 2,000 are persuasive
Birinci sınıf bir uçak bileti ve 2000 poundluk imzalanmamış bir çek ikna edici oldu.
Now, this order is undated and unsigned... and it stays that way if you behave.
Şimdi, bu emir tarihsiz ve imzasızdır... ve uslu durursan böyle kalacak.
- Unsigned. - Unsigned.
İmzasız.
One insurance policy, unsigned.
Bir sigorta poliçesi, imzalanmamış.
And leave two unsigned suicide notes? If it's a suicide, I've seen weirder.
Depodan gelen atışla tamamen çelişiyor.
The builder remains anonymous, like those unsigned cathedrals of Europe.
Oluşturucu hala isimsiz, Avrupa'nın imzasız katedralleri gibi.
You're still unsigned, right?
Henüz kontrat imzalamadın, değil mi?
You guys are an unsigned band, and you broke into the radio station to get your demo played on the air?
Sizler sözleşmesiz bir grupsunuz..... ve radyo istasyonuna zorla girip demonuzu canlı yayında çaldırmak mı istiyorsunuz?
In my family, you just get that unsigned birthday card.
Bizde, sadece imzasız doğum günü kartı alırsın.
A number of unsigned credit cards in transit through that branch never made it to their respective owners.
Bu şube üzerinden geçen bir düzine imzasız kredi kartının asıl sahiplerine hiç ulaşamamış olması tesadüf değil.
Not coincidentally, a number of unsigned credit cards in transit through that branch never made it to their respective owners.
Bu şube üzerinden geçen bir düzine imzasız kredi kartının asıl sahiplerine hiç ulaşamamış olması tesadüf değil.
That letter's unsigned.
O mektup imzasız.
I sent the divorce papers back unsigned, along with a letter begging her to take me back.
Boşanma belgelerini imzalamadan geri yolladım. Tekrar benimle olması için yanına bir de mektup iliştirdim.
Fifty million in unsigned bearer bonds.
İşaretlenmemiş bonolar halinde 50 milyon.
You come to my home in the middle of a social function carrying a gun to confront me with this fabricated unsigned accusation allegedly written by Leo Pedranski who was killed the day before yesterday by you, for all I know.
Sosyal bir etkinliğin tam ortasında bir tabanca taşıyarak tüm bildiğim kadarıyla, önceki gün sizin tarafınızdan öldürülen sözde Leo Pedranski tarafından yazılmış bu uydurma imzasız suçlamayla beni yüzleştirmek için evime geliyorsunuz.
Unsigned accusation was typed on carbon paper.
İmzasız suçlama karbon kağıda yazılmış.
If you can find an unsigned one, it's worth an absolute fortune.
Eğer imzalanmamış bir tane bulursanız, bir servet değerindedir.
All very improper and unsigned for, but I turned a blind eye.
Hepside uygunsuz ve işaretsiz, ama ne aptalım.
You can't leave it unsigned.
Böyle imzasız bırakamazsınız.
I've just left it unsigned.
Bırakabilirim. Daha önce bırakmıştım.
- Unsigned, of course.
- İmzalanmadı elbette.
It was unsigned, but it was obviously someone who had served with my father.
İmzasızdı ama babamla görev yapmış birisi olduğu kesindi.
Charges are vague and unsubstantiated. I don't trust unsigned letters.
Suçlamalar müphem ve ispatlanmamış.
Unsigned, of course, or we couldn't afford it.
Doğal olarak imzalanmamış, buna paramız yetmezdi.
It's unsigned.
Kimden olduğu belli değil.
Unsigned.
İmzasız.
I got an unsigned letter from someone.
İmzasız mektup aldım.
But the report is unsigned... and the identity of the experts is not revealed.
... raporu hazırlayan uzmanların isimleri belirtilmemişti.
ARE WE GOING TO SOME SECRET CLUB TO SEE THE BEST UNSIGNED BAND IN BROOKLYN?
En iyi tanınmayan bir grubu izlemek... için Brooklyn'de Gizli bir klübe mi gidiyoruz.?
It's unsigned except for a symbol.
Bir sembol dışında imza yok.
Also, Mr. Knight, I have a couple of unsigned bands that I would really love for you to hear.
Ayrıca Bay Knight, dinlemenizi istediğim birkaç tane... anlaşması olmayan grup var.
They're local... and they're unsigned.
Yerel bir grup... ve anlaşmaları yok.
Which puts worrying about unsigned dockets into perspective, I can tell you.
Bu, gelecekteki belirsizliklerle ilgili endişeleri başka bir açıya taşıyor bence.
You must complete this and this, but unsigned.
Buraları doldur. Müdürle görüşünceye kadar imzalama.
Leave his statement unsigned.
- İfadesi imzasız bırakılmış.
I was surprised to find his unsigned statement in his file... about Alicia Perez.
Dosyasındaki imzasız ifadesinde Alicia Perez'i bulmam sürpriz oldu.
They're all unsigned.
Bunların hepsi isimsiz.
Now they're all unsigned.
Hepsi isimsiz.
With what, a bunch of unsigned letters?
Ne iddiayla? Bir avuç isimsiz mektupla mı?
Never said they were unsigned, Tom.
İsimsiz olduklarını hiç söylemedim, Tom.
Conveniently unsigned.
Tabii ki imzalanmamış.
We can do Brooklyn things like go to the Dumpling Truck and play "signed or unsigned" on the promenade.
Çöp Kamyonu'na gidip yolda imzalı mı, değil mi oynayarak Brooklyn'e özgü şeyler yapabiliriz.
without guidance. Someone should say that... in an unsigned letter to the times.
Birileri söylemeli tabii.
Sorry, I tried. It was unsigned.
Üzgünüm, arayacaktım ama telefon çekmedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]