Untrained Çeviri Türkçe
196 parallel translation
Even an untrained beast has got more restraint.
Eğitilmemiş bir hayvan bile daha akıllıca davranırdı.
Twice during my lifetime this country's gone to war... with an army untrained, unequipped and unready.
Hayatım boyunca, bu ülke iki kere... hazırlıksız olarak savaşa girdi.
Most people have appreciation, but they're untrained.
Çoğu insan böyledir, fakat eğitimleri yoktur.
Half active service, the remainder untrained.
Yarısı aktif asker, kalanlar ise eğitimsiz.
Many of the new untrained recruits are in their 40s.
Yeni gelen eğitimsiz erlerin önemli bir bölümü kırklı yaşlarda.
He's an untrained man, sir.
Bu adam eğitim almadı efendim.
Young Törless came to ask me about certain fundamentals of mathematics, including imaginary numbers, which are truly difficult for the untrained mind.
Genç Törless yanıma gelip eğitimsiz beyinlerin anlamakta güçlük çekebileceği sanal sayıların da dahil olduğu matematiğin bazı temel prensiplerini sormaya gelmişti.
My magnificent dog, my untrained dog, my untrained slave.
Benim muhteşem köpeğim,... benim eğitimsiz köpeğim, eğitimsiz kölem.
This war will not be won with untrained ploughmen apprentices, old, decaying serving men.
Eğitimsiz çiftçiler, çıraklar, yaşlı güçsüz uşaklarla bu savaş kazanılamaz.
Now, I may seem somewhat unorthodox to the untrained eye, but when it comes to being a cop, I am strictly business, pal.
Yabancısı için biraz alışılmışın dışında olabilirim, ama iş polis olmaya geldi mi, ben işimin eriyim, dostum.
I'll get my ass shot off if I'm in a hot landing zone with an untrained platoon.
Eğitimsiz bir takımla çatışmanın ortasına düşersem kıçımı kurtaramama ihtimalim var.
If you can pass the untrained eye... or even the trained eye... and not give away the fact that you're gay, that's when it's realness.
Eğitimsiz gözü, hatta eğitimli gözü atlatabilmek ve gey olduğunu çaktırmamak. Gerçekçilik budur. Getto kızı.
Untrained in survival skills, I was given a quick course in using a microfilm camera, and a purse that made up in function for what it lacked in fashion.
Teşekkürler. Hayatta kalma eğitimi almadığım için bana hızlı bir şekilde mikrofilm kamerası kullanmayı öğrettiler ve moda olarak eksiğini işlevselliğiyle kapatan bir çanta verdiler.
To the untrained eye, it may look like I'm lounging'around... but, in fact, I'm in a fever of creative activity.
Dışarıdan bakılınca öyle görünebilir ama aslında yoğun bir yaratıcılık sürecindeyim.
Alien minds are a problem if you're untrained.
Eğitimsizsen yabancıların zihinleri sorun yaratır.
With untrained crews and less timethan they should have, at our expense.
Üstelik çok kısıtlı bir zamanda, eğitimsiz ekiplerle ve masraflar da bize ait.
To the untrained eye I can fully understand how you got that impression.
Bilmeyen göz bu fikre nereden kapıldığını anlayabiliyorum.
To the untrained eye I can fully understand how you got that impression.
Bilmeyen göz bu fikre nereden kapildigini anlayabiliyorum.
To the untrained eye, I'm eating an orange... but to the eye that has brains, I'm making a point about marriage.
Eğitilmemiş bir göze göre, portakal yiyordum ama beyni olan bir göze göre, evlilik hakkında düşünüyordum.
Only to the untrained eye.
Acemi biri öyle görür.
Now, before I started his acting school, I was untrained I was undisciplined, I was un - a bunch of things.
Bu oyunculuk okuluna başlamadan önce eğitimsiz, disiplinsiz ve pek çok "siz" dim.
Ah, to the untrained eye, but add a faux jacquard scarf and a pair of pearl button earrings, and look.
Tecrübesiz bir bakış açısıyla öyle ama üstüne jakarlı bir eşarp ve bir çift inci düğmeli küpe ekleyince, işte bak.
The fact that Unit 01 synchronized with an untrained pilot like you... is proof of that.
Gerçek şu ki Birim 01 senin gibi acemi bir pilotla senkronize edildi.. sen bunun kanıtısın.
I erred not because I was untrained or incompetent but because I was exhausted, having been up for 36 hours.
Eğitimsiz ya da yetersiz olduğum için değil... ... 36 saat uykusuzluk yüzünden bitkin olduğum için hata yaptım.
Though some might look to the untrained eye like mistakes of nature... each coupling is carefully planned to make a winner.
Eğitilmemiş gözler için bu kedilerden bir kısmı... doğanın bir hatası gibi görünse de çiftleşmeler... her zaman bir şampiyon yaratmak için plânlanmıştır.
To the untrained ear, maybe, but to me it's just the same double speak.
Bilmeyen böyle düşünür. Ama bence öyle demiyor.
Mr. Vance, I think what the judge is trying to determine here... is what exactly your strategy is for helping poor Mr. Junuh find his game, because to the untrained observer it appears you know as much about being a caddie... as I do about driving a locomotive.
Bay Vance, hakem zavallı Bay Junuh'a ne dediğinizi... merak ediyor çünkü izleyici gözüyle baktığımızda, ben lokomotif kullanmayı ne kadar biliyorsam siz de golfyardımcılığından o kadar anlıyorsunuz.
To the untrained eye, this place looked like... the normal bullpen of any old precinct.
Eğitimsiz gözle bakıldığında burası ahırdan farksız gözüküyor.
I took you on as an untrained apprentice... as a favour to Mrs Fisher... but against my better judgement.
- Sizi Bayan Fisher'ın hatırına aldım. Kendi isteğimle değil.
You know, to the untrained eye, Australian dancing can look like a really, really long game of Red Light, Green Light, but I got something from that, like when that Aborigine limped away after falling from the Tree of Knowledge.
Tecrübesiz birine Avustralya dansı çok ama çok uzun bir "dur kalk" oyunu gibi görünebilir ama bir şeyler öğrendim, mesela Avustralya yerlisinin İrfan Ağaçı'ndan düştükten sonra topallayarak gitmesi.
On something that could appear like a date to the untrained eye.
Bilmeyen biri için çıkma gibi görünebilecek bir şekilde.
To the untrained. uneducated eye.
Tabii eğitimsiz ve bilgisiz biri için.
To the untrained eye, it looks like an accident.
Bu, eğitimsiz bir göze kaza gibi görünebilir.
What makes you think that a handful of untrained Jewish citizens with pistols will be the ones to prevail?
Birkaç eğitimsiz Yahudi vatandaşın tabancalarla bunu başarabileceğini mi sanıyorsunuz?
There are those in the Home Army, both here and in London that feel the transfer of weapons to untrained Jewish street fighters is a futile and wasteful use of our limited resources.
Burada Merkez Ordu'da ve Londra'da eğitimsiz sokak savaşçısı Yahudiler'e silah sağlamanın kaynaklarımızı boşa harcamak olduğunu düşünenler var.
They're also sloppy, untrained, emotional.
Ayrıca sakar, eğitimsiz, duygusal.
Untrained, uncontrolled?
Eğitmeden, kontrolsüz mü?
These would certainly have been suitable tasks for the untrained conscripts.
haliyle bu görevler tecrübesiz askerlere ait olacaktı.
I mean, it may not look like much to the untrained eye...
Demek istediğim, alışmamış bir göze pek bir şey ifade etmeyebilir...
Completely innocent to the untrained eye, but click it twice...
Eğitimsiz bir göze tamamen masumdur ama, iki kere basarsan- -
The jungle to the untrained eye looks the same as in our first movie, but things have changed, and it's not just because we're using a different set, domestic bliss has broken out over the Bukuvu,
Orman. Eğitimsiz bir göz bunu ilk filmimizdeki ormana benzetebilir. Ama bu seferki çok daha farklı.
An untrained girl of 19!
19 yaşında eğitimsiz bir kızdı.
There's trained and there's untrained.
İdmanlı ve idmansız vardır.
It's just that I know that the odds of an untrained guy like me surviving a jump from 11,000 feet is 7-2 against.
Tek bildiğim şey eğitim almadan... 1 1 bin feetten atlamanın çok riskli olduğu...
Not that it's noticeable to the untrained eye, but to a professional...
Eğitimsiz biri fark edemez tabii, ama bir profesyonel...
We reject these unpredictable, untrained children and loose them upon the galaxy.
Bu kahin olmayan, eğitilmemiş çocukları kabul etmedik. ve onları galakside kaybettik.
I'm not putting guns in untrained hands.
Eğitimli olmayan ellere silah teslim etmeyeceğim.
Do you know they got untrained people workin'at the gut table?
İç organlar bölümünde eğitimsiz adamlar çalıştırılıyor, biliyor musun?
All we have is still an army of untrained recruits.
Elimizde olan acemilerden kurulu, eğitimsiz bir ordu.
For an untrained Magus like you to summon me,... a point of contact was needed to compensate for that lack of skill.
beni çağırmak için tamamlanmamış bir büyü var. Gerektiğinde ortaya çıkan bir bağ.
Trained or untrained? - Trained.
- İdmanlı.