English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ U ] / Unused

Unused Çeviri Türkçe

215 parallel translation
What Europe needs is a fresh, unused mind.
Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu şey taze ve yepyeni bir beyin.
The apartments had remained unused and locked from that time till the sale.
Daire o günden beri, satılana kadar kullanılmamış ve kilitli kalmış.
One whose subdued eyes, albeit unused to the melting mood, drop tears... as fast as the Arabian trees their medicinable gum.
"Yumuşak bakmaya alışmamış gözleri, " Baskı altında kalınca, Arap zamkı veren ağaçların " damlaları gibi bol gözyaşı döküyordu.
Subdued eyes... albeit unused to the melting mood... their medicinal gum, set you down this.
"Yumuşak bakmaya alışmamış gözleri " Baskı altında kalınca, Arap zamkı... " Bunu yazın.
What a pity my skill is left unused!
Ne yazık ki, sol elim becerisini yitirdi!
Perhaps they are a little unused to you, but that'll come in time.
Belki sana tam alışık değiller ama zamanla alışırlar.
The appearance of these superior means of action, though they remained unused because of the delays... in the project of abolishing the commodity economy, ad already revealed the obsolescence of all aesthetic activity, whose ambitions and powers had both dwindled away.
Bu fevkalade faaliyet vasıtalarının görünüşü, meta ekonomisini ortadan kaldırma projesindeki... gecikmeler yüzünden kullanıImamalarına rağmen, hırsları ve güçleri önemini yitirmiş olan... tüm estetik faaliyetlerin eskidiğini göstermiştir.
Lately, this house has become unused to visitors.
Son zamanlarda bu ev misafir konusunda biraz fakir kaldı.
You understand, Lieutenant Lawrence my people are unused to explosives and machines.
Gördünüz, Teğmen Lawrence halkım patlayıcılara ve makinelere alışık değil.
An unused one is relatively germ-free.
Kullanılmamış bir gazete daha mikropsuz olur. - Al.
An unused one!
Yalnızca getirin.
All the other unused cabins are loaded with storage.
Diğer kamaralara yük koymuşlar.
And lovers in a tail-coats beside them were unused.
Ve kuyruklu mantoları kullanmayanlar sevilirdi.
One area for investigation is the doctors'hypothesis... that the mind can be permanently improved... through surgery and enzyme enrichment... thereby utilizing unused portions of the brain.
Doktorların ana araştırma alanı, ameliyat ve enzim zenginleştirme suretiyle beynin kullanılmayan bölümlerini kullanarak zekânın kalıcı olarak geliştirilebileceği hipoteziydi. Bunu programlayabilir misin?
From there, take the unused line that crosses the bay on the Lawrence Bridge.
Oradan kullanılmayan hattan geçip, körfezi kesen Lawrence Köprüsü'nü kullanabilirsiniz.
Last night, several security forces apprehended and placed in custody a number of servant apes from widely scattered households throughout the city, who had gathered clandestinely in the unused building on the outskirts of the East Sector.
Dün gece, birkaç güvenlik gücü, doğu sektöründeki kentin dışında bulunan kullanılmayan bir binada bir araya gelerek oluşturulan klandan dolayı ev halkı gözetimindeki hizmetçi maymunlardan bazılarını tutuklamış ve gözetim altına almıştır.
Unused.
Kullanılmamış.
One unused prophylactic.
Bir kullanilmamis profilaktik ( prezervatif ).
City is gonna demand a full refund, the unused portion of the funds.
Belediye tam bir geri ödeme talep edecek. Fonların kullanılmayan kısmını.
- Well, get unused to it.
- Bundan vazgeç.
And newcomers to a race of this stature, unused to riding in a large pack will soon find out why.
Bu boyutta bir yarışa ilk kez gelenler, büyük grupla yarışmaya alışık olmayanlar ise çok yakında bunun sebebini öğrenecekler.
Then can I drown an eye, unused to flow... for precious friends hid in death's dateless night... and weep afresh love's long since canceled woe... and moan the expense of many a vanished sight :
İşte o zaman boğulabilir, böyle sellere alışmamış gözlerim. Ölümün sonsuz gecesinde kalan candan dostlara dökülen yaşlarla ; Ve ben, geçmişin kuytularında kaybolanların acısına yanar,
A weapon unused is a useless weapon.
Şunu unutmayın kullanılmayan silah işe yaramaz.
You know, Sandro, why don't we let them have our unused land?
Söylesene Sandro, neden onlara arazinin bir bölümünü vermiyoruz?
Our unused land is worthless.
Arazinin bir kısmı değersiz.
Behind those gates are 100,000 of acres of unused land.
Bu kapının ardında binlerce dönüm ekilmemiş toprak var.
If viewers in the Matlock and Buxton areas of Derbyshire would like to check their cutlery drawers, they will find a bent spoon and an unused Weetabix special offer coupon.
Derbyshire'deki Matlock ve Buxton'dan izleyicilerimiz mutfak çekmecelerine bakarsa bükük bir kaşık bulacaklar. Ayrıca bir de sıradışı bir mısır gevreği kuponu.
My husband's boat has been lying unused down in the harbour for years.
Kocamın teknesi yıllardır limanda öylece yatıyor.
Actually, I would like to take my unused holiday.
Aslında kalan izin hakkımı kullanmak istiyordum.
There's millions of acres of unused land.
Milyonlarca dönüm boş arazi var.
He has this-this unending potential, this dormant potential... this stupid idea that 95 % of the brain is unused... and that if we could tap into that we would just have... we would have Superman or something absurd like that.
Onun şu bitmeyen potansiyeli, şu faaliyet göstermeyen potansiyeli var.. beynin % 95'inin kullanılmadığına... ve buna ulaşabilirsek sadece şuna sahip olurduk, Superman'e veya... onun gibi absürt bir şeye sahip olurduk gibisinden aptalca bir düşünce var.
There's no message from Gus on any of them. The tape in her apartment was unused.
Gus'a hiç birinde mesaj yok.
What if another entity shared the unused portion?
Peki ya başka bir varlık kullanılmayan kısmı paylaşırsa?
I'm still so unused to conducting myself around humans.
İnsanlar arasında hala kendimi tam anlamıyla ifade edemiyorum.
Of one whose subdued eyes albeit unused to the melting mood drop tears as fast as the Arabian trees their medicinal gum.
Ağlamaya alışkın olmayan gözleri o acıya boğulduğunda mür ağacının sağaltıcı zamkını döktüğü gibi gözyaşı döktü deyin.
It's inconvenient of any woman to give bad connections to those unused to them.
Genç bir kadının ailesine alışık olmadıkları bir akrabalık sağlaması çok uygunsuz.
Sure, he that made us with such large discourse looking before and after gave us not that capability and godlike reason to fust in us unused.
Bize böylesine engin bir kavrayış gücü geçmişe bakıp geleceği kestirme yetisi veren o varlık, bu beceriyi ve ilahi aklı kullanılmadan küflensin diye vermedi.
Most of it is unused land.
Bunların çoğu kullanılmayan araziler.
And so the facility sits unused unfinished when it could be completed and ready to receive visitors in less than a month.
Bu tesis, yarım kalmış bir şekilde, kullanılmadan, öylecene duruyor. Fakat bir aydan kısa bir sürede tamamlanarak, ziyaretçileri kabul etmeye başlayabilir.
Two of O-neg, empty, two unused.
İki 0-neg, boş, kullanılmamış.
Do you know, thanks to you I've rediscovered a form of shame that's gone unused for 700 years?
Senin sayende 700 yıldır kullanılmayan bir utanç formu keşfettim.
Any unused magic in that legendary green playbook of yours, Red?
Hic kullanilmamis buyulu taktiklerinden kaldimi o yesil defterinde, Red?
I did have a World War ll surplus piece of equipment out in our garage that had been out there for some time unused.
Garajımızda 2. Dünya Savaşı'ndan kalma ihtiyaç fazlası bir süredir kullanılmayan ekipmanlar vardı.
Dropping off the unused food from your restaurant?
artan yemekleri bırakmak için?
Neither am I unused to 11th-hour pleas, but never have I heard one so desperate.
Son dakika savunmalarına alışık olmasam da, bu kadar çaresizini de duymamıştım.
I can give you Powell now in an unused visitation room and again on Friday.
Size Powell'ı bir odada cuma günü tekrar verebilirim.
What is the most unused advertising space in the world?
Reklam için kullanılabilecek en fazla boşluk nerededir? .
I think I found some more unused advertising space.
Sanırım, kullanılmamış bir reklam boşluğu daha keşfettim.
No longer will our penises remain flaccid and unused.
Artık şeylerimiz daha fazla kullanılmadan paketlerinin içinde kalmayacak.
- Unused!
- Taze...
Next, I have an unused, air-delivered, chemical weapon guaranteed death within 3 minutes.
3 dakika içinde garantili ölüm!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]