Useable Çeviri Türkçe
31 parallel translation
Have all ships report useable fuel aboard.
Tüm gemilerin yakıt miktarını rapor etmesini ilet.
Crude, but very useable.
- Kaba ama bayağı işe yarar.
Gold Channels are priority access, useable only by permission of Sinclair.
Özel hatlar öncelikli erişim gerektirir. Sadece Sinclair'in izniyle kullanılabilir.
They haven't even got a useable take of the first scene.
Daha birinci sahneyi bile doğru dürüst çekemediler.
Even though the early part of the take isn't useable, notice that the wooden wheel comes in from left of frame with perfect timing.
Bölümü baştan almak faydalı olmasa bile, fark ediyor ahşap makara kameraya sol taraftan harika bir zamanlamayla giriyor.
Minuscule samples, but useable.
Küçük örnekler ama işe yarar.
¡ ªIs it really useable?
Çalışır mı bu?
¡ ªIs the TV really useable?
Bu çalışıyor mu?
It's not useable anymore. Man : [Speaking Chinese]
Ayırdıktan sonra hepsini ezecek misiniz?
Yes, but in my case there are no more useable traces.
Tamam da benim davamda pek işe yarar delil yokmuş.
All right, there are some useable fragments in there.
Pekala, kullanılabilir bazı parçalar var.
I got a useable index fingerprint off of that, but it's not a match to anyone, including Gary
İşaret parmağına ait kullanılabilir bir iz alabildim ancak Gary'de dahil olmak üzere kimseninkiyle eşleşmedi.
I can keep digging into their backgrounds and see if anything useable shows up.
Geçmişlerine inip, kullanışlı bir şeyler çıkacak mı bakacağım.
Couldn't get any useable tread marks, but these swirls in the gravel indicate kickback from a car pulling out of here at a high rate of speed.
Kullanışlı lastik izi göremedim. Ama kumdaki helezonlar, yüksek hızla buradan tüyen bir arabadan geri tepme olduğunu işaret ediyor.
I've been informed that our failure to deliver any useable results is unacceptable.
İşe yarar sonuçlar almadaki başarısızlığımız kabul edilemezmiş.
I got a useable tyre-tread impression from that crook who robbed Santa.
Noel babayı soyan şu hırsızın ayakkabısından... -... lastik izi baskısı aldım.
The proportion of gold to other alloyed metals that you have to put into the dinar to make the dinar useable, otherwise pure gold will become very soft and you can't use it - that proportion is adjusted by, believe it or not, in this period, the alchemists.
Dinara koymak zorunda olduğunuz diğer alaşımlı metallerle altın oranı dinarı kullanışlı yapmak içindir, aksi takdirde saf altın çok yumuşak olacaktır ve bunu kullanamazsınız, bu dönemde bu oran, ister inanın ister inanmayın, simyacılar tarafından ayarlanır.
You live with a man for an entire year. During which time, we don't get one single useable photograph.
Bu adamla koca bir yıl yaşadın ve bu süre zarfında işe yarar bir tek fotoğraf bile alamadık.
I don't have the money to make my theory into a useable medicine.
Teorimi gerçeğe dönüştürecek param yok.
No useable footprints in the blood.
Kanda kullanılabilir bir ayak izi yok.
Well, hopefully you can find the bat and there will be some useable prints.
Peki, umarım sopanın üstünde kullanılabilir parmak izi çıkar.
You get paid to build 40 miles of useable road.
65 kilometre kullanılır yol inşa etmek için para aldınız.
I used a small particle reagent process to pull a useable print.
Belirteç işlemi için küçük bir parça kullandım. İşe yarar bir iz bulmak için.
There were no useable prints on the teapot or bowl.
Çaydanlıkta veya kasede işe yarar parmak izi yok.
So in 20 minutes, the last remaining useable software will be corrupted.
Yani 20 dakika içerisinde, elimizdeki kullanılabilir yazılım da bozulacak.
No useable prints, no DNA.
Kullanılabilecek iz yok, DNA yok.
No useable prints or DNA.
Kullanabilir bir parmak izi veya DNA yok.
No, this is a field where one does one's work, and in ten years, it's obsolete and really will not be useable within ten or 20 years.
Hayır. Burası insanların birinin işini yapacağı bir alan. Ve on yıl sonra modası geçecek.
We couldn't get my cells to create a useable culture.
Kullanılabilir bir kültür oluşturmak için benim hücrelerimi kullanamıyoruz.
It's a completely useable empty trunk space, but hidden behind... under the... trunk, is a set of computers.
Tamamen kullanılabilir, boş bir bagaj. Ama bagajın altında ise birkaç tane bilgisayar gizli.
Okay, I have no idea if we're gonna get any useable fingerprints ;
Tamam, kullanışlı parmak izi alır mıyım bilemiyorum.