Utopian Çeviri Türkçe
84 parallel translation
But your idea of the underwater republic is an utopian dream.
Ancak su altı cumhuriyeti fikriniz ütopik bir rüya.
We thereupon determined to form a Utopian Brotherhood.
Ütopik Kardeşliği oluşturmaya karar verdik.
Socialism is the path man must tread on the way to a utopian society.
Sosyalizm ülküsel bir topluluğun kurallarına uymak zorunda olan insanların yoludur.
I'll never forget when I was foolish enough to bring home a utopian socialist.
Ütopist bir sosyoloğu eve getirme hatasına düştüğüm anı hiç unutmam.
And so then, right after she had the baby... they had to remove her utopian tubes.
Ve sonra, bebek olduktan hemen sonra ütopyan kanallarını silmek zorunda kaldılar.
Their spiritual leader was a medium... who led his followers out to California in the early 1800s... to start a utopian society.
Onların ruhani lideri bir medyumdu... Ve müridlerini, 1800'lü yılların başlarında, Kalifoniya'ya gitmelerine önderlik etti. bir toplum düşünü gerçekleştirmek için.
You're nothing but a vain Utopian.
Sen, kibirli bir ütopyacıdan başka bir şey değilsin.
See, Cicely and Roslyn... dreamed of creating a utopian society, a colony of freethinkers, of artists.
Bakın, Cicely ve Roslyn ütopik bir toplum yaratma hayali özgür düşünceler, sanatçı kolonisi.
I just can't be a party to their... utopian dreaming.
Onların ütopyasının bir parçası olmak benim için imkansız.
Blanca, my dear, you're a true Utopian.
Blanca, tatlım, sen tam bir hayalcisin.
I know, a Utopian execution.
Biliyorum, Ütopya infazı.
But at the same time, critics say Barkley was a Utopian dreamer.
Ama aynı zamanda, eleştirmenlerBarkley`in Bir ütopik hayalperest olduğunu söylüyorlar.
They're really building a Utopian society up there.
Orada gerçekten bir ütopya toplumu kuruyorlar.
We can all work together to build a utopian society... free of violence, hate and prejudice.
Önyardı, şiddet ve nefretin serbest olduğu bir topluluk kurmak için birlikte çalışalım.
You spout the ideals of a Utopian society, yet you live the life of a courtier.
Ütopik bir toplum fikrini savunuyorsunuz, bir yandan da mabeyin hayatı sürüyorsunuz.
The militia is no less utopian.
Artık milis ütopya değil.
Communism now faces are thinking..... on the roots of historical materialism and needs to rediscover it's origins as a scientifically predictable result ; a utopian response... to the internal contradictions which can be perceived to be at the heart of western capitalism.
Komünizm, artık tarihi materyalizmin kökleri ile yüzleşmeyi düşünüyor ve kökenlerini tekrardan keşfetmeli. - Bu bilimsel olarak tahmin edilebilir bir sonuç gibi, bir ütopyanın Batı kapitalizminin kalbi şeklinde algılanabilecek içsel karmaşıklıklarına bir cevap olarak düşünülebilir.
Trevor, the class thinks that you've come up with an overly Utopian idea.
Trevor, sınıf çok ütopik bir fikir bulduğunu düşünüyor.
Utopian, enigma, quantum.
Ütopya, çelişki, kuantum.
He was a great man, but his vision was utopian - unpractical in these cursed times.
Evet. Büyük adamdı, ama bu lanetli zamanda - görüşü yeterli olamadı.
Bacon refers to Plato so this was the origin of his story but it is not seriously an attempt to resurrect Plato`s Atlantis but to create a Utopian society that the British could look at as a way of re-writing the way people could live together.
Bacon, hikayesinin orijininin... Plato'ya ait olduğuna dair atıfta bulunuyor... bu Plato'nun Atlantis'ini diriltmek için ciddi bir girişim değildir... ama, İngiliz'in insanların bir arada yaşama tarzının tekrar yazılması... şeklinde gördüğü, ütopik bir toplumu yaratmak maksatlıdır.
We find that the the cities and palaces on Crete are not fortified, so again we get this vision of a sort of utopian society.
Girit'teki şehirlerin ve sarayların kuvvetlendirilmediğini görüyoruz, ve yine, ütopik bir toplumun hayalini elde ediyoruz.
This is a kids'version of a utopian society.
Bu ütopik toplumun çocuk versiyonu.
It's quite utopian
Bu sadece bir hayal.
He condemned those who "advocate utopian legalistic means like outside mediation, the United Nations, the World Court while ignoring the power element of the equation".
o aynı zamanda şu kişileri de ayıplıyor : Aracı devletler, Birleşmiş Milletler ve Dünya Mahkemesi gibi
The United States at that time was also blocking utopian, legalistic means that were being pursued by the World Court, the Latin American countries and others, and it continued to block those means, right until the end, until the final
ABD o zamanlar Dünya Mahkemesi, Latin Amerikan ülkeleri ve diğerleri tarafından benimsenen ütopik yasal araçları engelliyordu.
And with it, fraternity and the rights of man and the utopian ideals of the French Revolution.
Onunla birlikte kardeşlik, insan hakları ve Fransız devriminin ülküleri de unutulanlar arasında.
Some of Lou's ideas were utopian and impractical, but this was the'60s.
Lou'nun bazı fikirleri ütopikti ve kullanışsızdı, ama 60'larda yaşıyorlardı.
No demand for photo books of serial killer autopsies when you're living in a utopian wonderland.
Ütpya harikalar diyarında yaşadığından beri seri katil otopsilerinin kitabının taliplisi hiç çıkmadı.
A long time ago some people from an advanced alien society... they chucked it all and they formed this isolated Utopian community.
Uzun bir zaman önce gelişmiş bir uzaylı toplumundan bazı insanlar her şeyi bıraktılar ve bu küçük, yalıtılmış ütopya toplumunu oluşturdular.
S he said :'communism is a model society in which all men... are supposed to be equal but it's a utopian ideal', in other words,'an impossible dream'.
Komünizm, herkesin eşit olmasını isteyen bir düşüncedir. Ama hayalden öteye gidemez. Başka bir deyişle, "İmkansız bir hayal".
Even if they are the utopian sweethearts you think they are... we don't answer, morally or otherwise, to the Mooncalf Collective.
Düşündüğün gibi sevimli hayalperest insanlar olsalar bile herhangi bir şekilde cevap vermemiz gereken kişiler onlar değil.
But seeing that Ha-Nozri's... mad Utopian talk might cause disturbances in Yershalaim... the procurator is removing Yeshua from Yershalaim... and putting him under confinement in Stratonian Caesarea... on the Mediterranean. where the procurator's residence is.
Ancak Ha-Nozri'nin delice ütopik konuşmalarının Kudüs'te rahatsızlık yaratacağı görüldüğünden Vali, Yeşu'nun Kudüs'ten sürülerek Akdeniz'deki Kayserya kıyılarında oradaki Vali'nin bulunduğu kente hapsedilmesine karar verdi.
It was a utopian pregnancy, psychic, emotional.
Hayali bir hamilelikti, .. ruhsal ve duygusal.
Even big classical well-known, even some times conservative acts, have this utopian dimension.
Büyük klasik, çok bilinen hatta kimi zaman muhafazakar olan eylemler bu ütopik boyuta sahiptir.
There was almost a utopian dimension to it.
Burada neredeyse ütopik bir boyut vardı.
The future will be utopian, or there will be none.
Gelecek ya ütopyacı olacaktır ya da bir gelecek olmayacaktır.
electromagnetism, and utopian social reclusive Danish industrialist and munitions magnate Alvar Hanso, whose financial backing made their dream of a multi-purpose social science research facility a reality.
, araştırmaları devam ettirebilecekleri büyük bir toplumsal araştırma birliği, , hayal ettiler ve çok amaçlı bir sosyal bilimsel araştırma merkezi hayallerini, , gerçeğe dönüştürecek finansal desteği,
We have here a story about some kids who invented a formula to shrink, and then formed a utopian society in Jerry Garcia's beard.
Bir hikaye var. Şu büzülme formülünü bulan çocuklarla ilgili. Bu ütopik düşünceyi...
He reduced it to these very fundamental, easy-to-grasp concepts that some people thought were Utopian and naive.
En temel, kolay kavranabilir kavramlara indirgedi ve bazıları bunun ütopik ve naif olduğunu düşündü.
Did you really expect some... utopian fantasy to rise from the ashes?
Küllerden ütopik bir fantezinin doğacağına gerçekten inanıyor musun?
It was become a utopian place where all scopavano you and there were events improvised where groups played stranissimi in places come on the scales of corridor of a building or somehow alley.
Bu, kağıtlardan oluşmuş ilginç bir yere dönüştü, ütopyaya, orada herkes birbirini sikiyordu ve onlar cakewalk * dansı yapıyorlardı. Orada gösterilerimizi ilginç yerlerde bir apartmanın merdivenlerinde, yolda falan sergiliyorduk ya da arka sokaklarda bir yerlerde.
If you don't sell your utopian vision to the fourth estate and get some good publicity for the company, you're gonna see that support erode further.
Eğer ütopik fikrilerinizi basına açıklamazsanız ve şirket için biraz iyi ün yapmazsanız, kurulun verdiği desteğin yıpranacağı kesin.
- You know about that? - I try to stay current, but I can assure you that despite the attacker's... utopian signature, nobody here had anything to do with it.
- Gelişmelerden haberdar olmaya çalışıyorum, ama sizi temin ederim, saldırganın idealist imzasına rağmen, buradaki kimsenin bu olayla ilgisi yok.
Utopian village, nancy.
.. hayal köyüne, Nancy.
It's less... utopian.
Daha az... ütopik.
It's very utopian!
Çok ütopik!
Utopian to us in the sea!
- Doğru. Bizi boğacaklar.
00, 00 : 20 : 38 : 00, She claimed architect George Herbert Wyman 00, 00 : 20 : 44 : 00, had been inspired by Edward Bellamy's utopian vision of a socialist architecture in the year 2000 :
McCoy, mimar George Herbert Wyman'ın ( 1860 – 1939 ) esin kaynağının... Edward Bellamy'nin ( 1850-1898 ) 2000 yılındaki sosyalist mimariye ait ütopyası olduğunu iddia etmiştir :
00, 00 : 44 : 11 : 00, Well, the architecture critic of the Los Angeles Times took it seriously. 06, 00 : 44 : 16 : 00, He cited L.A. Confidential as some kind of proof 00, 00 : 44 : 20 : 13, that the utopian aspirations of modernist architecture were bogus
Los Angeles Sırları'nı, modernist mimarinin ütopik özlemlerinin... sahte olduğunu kanıtlayan bir film olarak görüyor.
I'm no utopian ;
Ben, ütopyacı değilim.