Uy Çeviri Türkçe
587 parallel translation
Mach one!
1'e uy!
If you want to take advantage of profit our shores obey my orders and no more back!
- Uyarma işini bana bırak! Eğer kıyılarımızdan faydalanmak istiyorsan... emirlerime uy ve bir daha buraya gelme!
- Obey orders and follow me!
- Emirlere uy ve beni takip et!
You had your orders.
Emirlere uy.
It seems rather hard, what I'm going to say... but if you marry him, keep to his terms.
Söyleyeceğim şey sana biraz sert gelecek... Ama onla evlenirsen, şartlarına uy.
I do, however, take issue violently when women try to apply that same reasoning to the rights we fi... Finally won 22 years ago.
Ancak kadınlar aynı mantığı 22 yıl sonra nihayet kazandığımız haklara uy... uyguladığı zaman bunu şiddetle eleştiririm.
Just follow my advice.
Sadece tavsiyelerime uy yeter.
Stay in line. If you don't I'll tell the master. Shut up.
Kurallara uy, hocaya söylerim yoksa.
And this time, follow orders.
Ve bu sefer, emirlere uy.
You stick with your boss and his orders.
Patronunla kalıp onun emirlerine uy sen.
Practise what you preach!
Kendi nasihatine uy!
Take my advice. Go to him.
Tavsiyeme uy.
Be a sport.
Ortama uy.
You just keep the game on a square, that's all.
Sadece oyunun kurallarına uy, o yeter.
You behave yourselves, like the rest.
Diğerleri gibi kurallara uy.
- Next door would be more...
- Yan oda daha uy...
Obey it!
Emre uy!
Obey orders implicitly.
Kurallara birebir uy.
Baby.
Bu tavsiyeme uy ve buradan git.
Just follow my lead, huh?
Benim yaptığıma uy.
Obey your old bag and make me feel rotten.
Sen o moruğa uy ve beni değersiz hissettir.
Ahyee, e, iyee, ow, you.
Ağ, eğ, iğ, ov, uy.
- You'II take your orders, Major.
- Emirlere uy Binbaşı.
Damn it, man, for once in your life you're going to follow orders.
Lanet olsun be adam, bir defa da emirlere uy!
Please observe security procedure.
Lütfen güvenlik prosedürüne uy.
Play along with this a minute, will you?
Bir dakika bana uy, tamam mı?
Joseph, follow these instructions precisely.
Joseph, bu talimatlara harfiyen uy.
You've only been here a short time, but there's only one thing to learn - obey the rules, and we will take good care of you.
Kısa bir süredir buradasın, ama öğrenecek zaten tek bir şey var - kurallara uy, biz de sana iyi davranalım.
Follow your instructions, Nomad.
- Talimatlara uy, Nomad.
Dai-uy Nim.
Dai-uy Nim.
Stay where you are, Dai-uy.
Rahatsız olma, Dai-uy.
I've no doubt, Dai-uy.
Şüphem yok, Dai-uy.
- When you leave, Dai-uy?
- Ne zaman ayrılıyorsun, Dai-uy?
I see them, Dai-uy.
Görüyorum, Dai-uy.
If you stay up here, you take orders from me!
Burada kalacaksan emirlerime uy!
So do it!
Uy o zaman!
Take my advice.
Tavsiyeme uy.
In the meantime, obey the rules.
Bu esnada, kurallara uy.
Take my advice and hang five, keep the rest of them in line.
Tavsiyeme uy ve beşini as, gerisini sırada tut.
Just follow instructions.'
Talimatlara uy lütfen. - Paul!
Just follow instructions.'
Talimatlara uy lütfen.
Wenlie, Mr. Qiangren wants to see you I don't wish to meet him When he asks for you... you show up.
Wenlie, Bay Qiangren seni görmek istiyor ben onu görmek istemiyorum patron sen değilsin... patron o, emirlere uy
For 30 years you've given the orders, now obey mine.
Otuz yıldır emirleri sen veriyorsun, şimdi benimkine uy.
Sorry, I must follow orders.
Onu gönderirim dediklerime uy
What are you doing, man?
Uy anasını. Ne ettin ula!
Uphold the law.
Kanunlara uy.
What does that mean? Get into the swing, move with the times like Francois.
İşi akışına bırak, zamana uy François gibi.
Follow whoever opens and obey their orders.
Kapıyı kim açarsa onu izle ve emirlerine uy.
So keep the appointment.
Randevuna uy.
Mach two!
2'ye uy!
Nasty business.
Şimdi, Tanrı'nın tavsiyesine uy.