Vacation Çeviri Türkçe
8,460 parallel translation
Welcome to our permanent vacation.
Kalıcı tatilimize hoşgeldin.
They got a lot of vacation days.
Çok boş günleri oluyor.
Our vacation got canceled at the last minute.
Tatilimiz son dakika iptal oldu.
Hey, you know, if you're looking for vacation time, bribery will get you nowhere,'cause I've tried.
Eğer tatil zamanı için düşünüyorsan rüşvetle bir şey elde edemezsin. Çünkü ben denemiştim.
Tourists on their one vacation a year.
Turistler yıllık izinlerinde.
No need to spoil their vacation.
Tatillerini mahvetmeye gerek yok.
We tell her she won an all-expense-paid vacation to a tropical island.
Ona, tropik bir adada bedava tatil kazandığını söyleyeceğiz.
Honestly, after everything that's happened the past few months, I could use a vacation.
Aslında, son bir kaç ayda olan bu kadar şeyden sonra bir tatil hiç fena olmazdı.
Let's go on a vacation, just the two of us, anywhere you want.
Gel tatile çıkalım, sadece sen ve ben. Nereye istersen.
Well, actually, I do have a few vacation days banked.
Aslına bakarsan birkaç gün birikmiş iznim var.
It's like a vacation house. They only use it a few times out of the year.
Yılda birkaç gün kullanıyorlar.
Um, I told him about my friend's vacation cabin.
Bir arkadaşımın kulübesi olduğunu söylemiştim.
I come to Los Angeles for a vacation.
Los Angeles'a tatil için geldim.
That does not sound like much of a vacation to me.
Bana pek de tatil gibi gelmedi.
I mean, I've been to rehab a few times, but that was just for paid vacation.
Birkaç kez rehabilitasyona gittim ama o da ücretli izin içindi.
I'm looking for one volunteer to enjoy a one-month vacation.
1 aylık tatilin tadını çıkarması için bir gönüllü arıyorum.
Well, it's really more of a vacation for me.
Aslına bakarsan bu benim için sadece bir tatil.
She took over the management of the Rails when Jimmy had his... incarceration vacation.
Jimmy hapse düştüğünde Rails'in yönetimini devr aldı.
Then two weeks ago, my wife and I... Vanessa... we took a vacation to Phoenix, and she showed up at our hotel.
İki hafta sonra karım Vanessa ile ben Phoenix'e tatile gittik ve tatilde karşımıza çıktı.
Well, you've won a fantastic vacation to the Alcatraz of the Rockies.
Harika bir tatil kazandın Alcatraz Acemiler birliğine.
Just to be safe. If they can confirm Dr. Verrano's conclusions, then I can get back to my Haven vacation.
Dr. Verrano'nun sonuçlarını doğrulayabilirlerse Haven tatilime geri dönebilirim.
P.S., closest I ever got to a vacation.
Not : Ömrümde tatile en yakın olan şeydi.
Drew wasn't happy about it, but they wanted to see him throw before the manager left for vacation or something.
Drew buna pek sevinmedi ama adamlar menajer tatile ya da başka bir yere gitmeden atışını görmek istediler.
Who knew a prisoner transfer could be like a mini vacation, huh?
Kim derdi ki mahkum transferi tatile dönüşecek, değil mi?
If I don't turn these "f" s into "a" s, my vacation's gonna end very quickly.
Eğer bu F'leri A'ya çeviremezsem tatilim çok çabuk bitecek.
As for me, the vacation's over.
El kitabı Benim içinse tatil bitti.
Is this a vacation?
Bu bir tatil mi?
She's on vacation with her mom, eating ice cream out of the carton, convincing herself she never liked you in the first place.
Annesiyle çıktığı tatilde kutu kutu dondurma yerken senden hiç hoşlanmadığına kendini ikna etmeye çalışıyordur.
You think I'm selfish for going on vacation instead of going to Detroit to see my family.
Ailemi görmek için Detroit'e gitmek yerine tatile gittigim için bencil oldugumu düsünüyorsunuz.
Anything to close this case and open my vacation- - so go get your binary buddies to cough up some info, will you?
Davanın kapanması tatilimin başlaması anlamına geliyor. İkili sistem dostlarından bir şeyler öğrensen iyi edersin.
How could you come on vacation with this kind of girl?
Tatile nasıl böyle bir kadınla gelebildin?
That's why I anticipated this vacation so much.
Bu yüzden bu tatile gelmeyi çok istedim.
Will Yeoul Island go on vacation or something? Also, have you forgotten the contract?
Yeo Wol Adasına tatile mi gidiyorsun?
Oh, I got a long vacation this time.
Doğru ya! Bu defa uzun bir tatile çıkacağım.
You got a vacation of four days and five nights?
Beş gün, dört gece mi?
Where do I find President Jo when he's on vacation?
Tatildeyken nerede bulacağım onu?
Are you not going on a vacation? Huh?
- Tatile gitmeyecek misin?
The weather is hot and it's vacation season.
Havalar sıcak ve şimdi tatil sezonu.
I was wondering if I could help you with your vacation.
Tatilinle ilgili sana yardımcı olabilir miyim diye merak ediyorum.
You're going to a get together instead of going on vacation?
Tatile gitmek yerine partiye mi gideceksin?
What a wonderful vacation!
Ne hoş bir zamanda geldiniz.
Only say, do not want to do vacation home.
Sadece şunu söylemeliyim ki tatilde onun evinde kalmak istemezsin.
Because you didn't show up on our vacation.
- Tatilimize gelmediğin için ayrılmıştık.
But to me, you see, a vacation can't be an ultimatum.
Ama bana sorarsan, bir tatil, ültimatom olamaz.
And y'all in here acting like y'all on motherfucking vacation.
Hepiniz tatildeymişsiniz gibi davranıyorsunuz.
A representative said that Bruun's visit was not connected to Church affairs and that he was in the US on a personal vacation.
Elçi Brunn'un ziyaretinin Kiliseyle alakası olmadığını Amerika'da kişisel olarak tatilde bulunduğunu açıkladı.
So you just wanna redo your vacation from 30 years ago?
Yani 30 yıl önceki tatilini tekrarlamak mı istiyorsun?
For one thing, the original vacation had a boy and a girl.
Mesela asıl tatilde bir kızla bir oğlan vardı.
- I've never even heard of the original vacation.
- Asıl tatili hiç duymamıştım.
The new vacation will stand on its own, okay?
Yeni tatil kendine özgü olacak. Tamam mı?
What vacation?
Ne tatili?