Vasak Çeviri Türkçe
116 parallel translation
Bobcat made these.
Vaşak gibidir.
A real bobcat.
Gerçek bir vaşak.
Supposing a bobcat went after me.
Bir vaşak bizi takip etti galiba.
Now you take a bobcat and a fox...
Örneğin bir vaşak ya da tilkiyi ele alalım.
A friend.
Vaşak gözlü.
Why don't you snap from behind, like a lynx at an elk?
Neden onları kapana kısılmış bir vaşak gibi ısırmıyorsunuz?
Fifteen wolves, lynx eight, one bear, all right.
Onbeş kurt, sekiz vaşak, bir ayı, tamam.
Fifteen lynx, eight wolves, one...
onbeş vaşak, sekiz kurt, bir...
I hear the Big Belt in the Blue has beavers the size of bobcats.
Mavi'deki Koca Kemer'de vaşak büyüklüğünde kunduzların olduğunu duydum.
Eye of lynx and wooden head
Vaşak gözü ve tahtadan kafa.
Eye of lynx, we've got it made
Vaşak gözü, olayı bitirdik.
And these are claws of lynx.
Ve bunlar da vaşak pençeleri.
He'll probably try to climb over the fence, like that bobcat.
Muhtemelen bir vaşak gibi tel çitlerin üzerinden kaçmaya çalışacak.
Trapped us some lynx, made our groceries, but had to sell all the dogs and most of the guns.
Bize bir vaşak biraz yiyecek aldırdı. Ama satmak zorunda kaldım bütün köpekleri ve silahların çoğunu.
Wolves, bears and lynx live here in substantial numbers.
Burada oldukça çok miktarda kurt, ayı ve vaşak yaşamaktadır.
Are you mean like a minx? Are you lean like a lynx?
Gelincik kadar kötü Vaşak kadar sıska mısın?
♪ Are you mean like a minx? ♪ Are you lean like a lynx?
Gelincik kadar kötü Vaşak kadar sıska mısın?
A bobcat.
Vaşak!
It caught the mother rabbit.
Vaşak anne tavşanı kaptı
That's just a bobcat. It won't be any problem at all for me.
O sadece bir Vaşak ve benim için sorun olmayacak
The bobcat just killed the rabbit, so that it could eat.
Vaşak, tavşanımı yemek için öldürdü
See any wildcats?
Hiç vaşak gördün mü?
Wildcats?
Vaşak mı?
Lynx nice, huh?
Bu vaşak çok güzel.
But ferrets have the money.
Biraz vaşak da vardı ; ama asıl para eden sansarlardı.
This is the lynx...
Bu vaşak desenli...
Bobcat?
Vaşak mı?
Sounded like a bobcat attacking a seal.
Foka saldıran vaşak gibi ses çıkarıyordun.
Some kind of cat, a bobcat or carolina panther, maybe.
Bir çeşit kedi? Bir vaşak ya da Carolina Panteri belki de.
One could live a lifetime in these woods and never see a lynx.
İnsan bu ormanlarda ömrünü geçirip, yine de bir vaşak göremeyebilir.
Well, actually it's albino lynx, and it's not as warm as it might seem.
Aslında bu bir albino vaşak ve göründüğü kadar sıcak tutmuyor.
As the planet tilts toward the sun, spring creeps up from the south, and the boreal is unveiled from a blanket of snow.
Burada yaşayan hayvanları görebilmek oldukça zordur, sanki görünmez olmuşlardır. Bu vaşak bir av bulabilmek umudu ile yüzlerce mil yol kat etmiş.
I caught him poaching some endangered bobcats a couple years back up near the Canadian border, just a typical greedy industrialist.
Birkaç yıl önce Kanada sınırında, nesli tükenmekte olan vaşak türünü avlarken yakalamıştım. Açgözlü tipik bir sanayici.
Oh, by the way, Emma, did you get them bobcat kebabs I sent you?
Aklıma geldi de, gönderdiğim vaşak eti kebaplar eline geçti mi Emma?
Is she a bobcat?
Bir vaşak gibi mi?
- It's like a bobcat.
- Vaşak gibi bir hayvan.
Smaller predators like coyotes and bobcats always survive on the fringe of human populations.
Çakal ve vaşak gibi küçük yırtıcılar her zaman insan nüfusunun yakınlarında yaşamlarını sürdürürler.
Oh!
Bir vaşak!
Look! Isn't it the lynx from last week?
Baksana, geçen haftaki vaşak değil mi bu?
A gir lynx has arrived
Dişi bir vaşak geldi.
That female ynx is the top priority.
Şu dişi vaşak, hayvanlar içinde en önemlisi.
LYNX?
Vaşak!
The ynx is mine!
Vaşak benim!
If all the ynxs are as brave as you are Not even the great f ood cou d make you extinct
Her vaşak senin kadar cesur olsa soyunuzun tükenmesi söz konusu bile olamaz.
It's a jinxed lynx!
Uğursuz bir vaşak!
One minute he's running like a squirrel, then I pawed him with that hammer and he was down, just like a bobcat I'd tagged.
Bir dakikalığına sincap gibi kaçtı, sonra bir çekiçle onu yere serdim yere düştü, nişan aldığım bir vaşak gibi.
I prefer the term "lynx" or "ocelot."
Vaşak ya da leoparı tercih ederdim.
but today, the fox chases other prey.
Ufak cüsselerine rağmen vaşak büyük erkek bir geyiği kolayca alt edebilir.
the big male continues his patrol, passing bones from kills of previous years.
Ağaçların altıdaki sığınıkta bir anne vaşak ailesini doyurmak için mücadele veriyor. İki gün önce bir geyik öldürdü.
with blood on his face and paws, he's full and slow. a younger bear has an air of caution as he approaches the other's kill.
Tam yetişkin bir vaşak bir öğünde 3 kilo et yiyebilir.
It's a bobcat.
O bir vaşak.