English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ V ] / Verified

Verified Çeviri Türkçe

552 parallel translation
Retinal scan verified.
Göz taraması tamamlandı.
Retinal scan verified.
Göz taraması doğrulandı.
- Retinal scan verified.
- Göz taraması doğrulandı.
[computer] Retinal scan verified.
Göz taraması doğrulandı.
- It has been verified, sir.
- Doğrulandı efendim.
You had no trouble with the police once they verified your alibi?
Tanığın olduğu için polisle sorun olmadı, değil mi?
I verified that with the Ministry of Finance.
Maliye Bakanlığı tarafından doğrulandı.
Now that the damage is done, and assuming your story is verified are you proposing that we meet with these creatures and yield to their demands?
Hikayenizin doğruluğunu varsayarsak bu yaratıklarla görüşüp isteklerini kabul etmemizi mi öneriyorsunuz?
The French police verified the fact that she was in Europe.
Fransız polisi onun Avrupa'da olduğunu teyit etti.
I verified that.
Bunu doğruladım.
Yet hear thy servant and his supplication, and let thy word be verified which thou spakest unto my father David.
Ama bu tapınağı tamamlayıp,... babam Davud'a verdiğim sözü tutmama izin verdiğin için şükrediyorum.
Of course some methods are mastered, some results are verified.
Tabii ki bazı yöntemler öğrenilir, bazı sonuçlar doğrulanır.
Compliance is only verified after an incident.
Muvafakat olaydan hemen sonra verilmiş oldu.
Every report verified.
Tüm ihbarlar doğrulandı.
Now the information supplied me by the other passengers has all been verified and I'm satisfied that these people are who they say they are.
Dğer yolcuların verdiği bilgilerin teyidi yapıldı. Söyledikleri kimseler olduğundan eminim.
That's been authorized by the President, can be verified by calling the White House.
Başkandan doğrudan emir aldığını ve teyit için Beyaz Saray'ı arayabileceklerini söyleyebilirsin.
Well, he could have verified it.
Şey, yani doğrulayabilirdi.
The killing of Radcliffe's guard has verified our suspicions.
Radcliffe'in korumasının öldürülmesi şüphelerimizi doğruladı.
After we have recovered the container and verified its contents, you will be notified on radio frequency 16.23 megacycles where the atomic bombs may be recovered.
Biz konteynırı bulduktan sonra ve içeriği doğrulandığında, 16.23 megacycles radyo frekansında atom bombalarının nerede bulunabileceği size bildirilecektir.
Verified, Captain.
Doğrulandı, Kaptan.
Verified, captain.
Anlaşıldı Kaptan.
I've verified that I have 50-ryo in my possession.
50 ryo'yu almış bulunuyorum.
Verified, sir.
Durun. Onaylandı.
Verified.
Desteklendi.
Verified.
Onaylandı.
Central contradictions are verified in real life. When a central contradiction becomes embodied it turns into a war.
Asıl çelişkiler gerçek hayatta savaşa dönerse işte o vakit asıl çelişki sıfatını kazanırlar.
Defendant, Sergio Carmona Bendoiro, whose identity has been verified, invited Elena Dorado, 17 years old, to take a walk on the night of January 25, 1962.
Sanık Sergio Carmona Bendoiro 17 yaşındaki Elena Dorado'yı 25 Ocak 1962 gecesi yürüyüş yapmak için davet etmiştir.
Reports which have been verified as completely as is possible in this confused situation.
Bu inanılmaz hikaye, her dakika elimize ulaşan gelişmelerle, daha korkunç bir boyut kazanıyor.
Have it verified.
Bunu doğrulayacaktır.
- Are the facts verified?
- Doğrulandı mı?
- Verified.
- Doğrulandı.
Range safety verified.
Güvenlik menzili onaylandı.
Voice and code 1-1 A verified and correct.
Sözlü bağlantı ve kod 1 - 1 A doğrulandı.
Voice and code verified and correct.
Sözlü bağlantı ve kod doğrulandı.
Voice and code 1 B-2B-3 verified and correct.
Sözlü bağlantı ve kod 1 B-2B-3 doğrulandı.
But they've been verified.
Test edildiler. İstediğin bu muydu?
Let's say... around 20 yards, and it can be verified.
Şöyle diyelim, 15 metre civarındaydı ve bu ispatlanabilir.
It's been verified
Evet, kontrol edildi!
Your expert's already verified that the fingerprints are Tony's... and that the handwriting is his.
Uzmanınız, parmak izlerinin Tony'ye ait olduğunu ve elyazısının onun olduğunu doğruladı.
Sector 7 verified.
Sektör 7 kontrol edildi.
The course change is verified, sir.
Yön deðiþimi doðrulandý efendim.
Its names and documents they were verified by employees, many of Jewish them.
İsimleri ve kâğıtları, aralarında Yahudi olanlarının da bulunduğu memurlarca kontrol edildi.
They've been verified by the CIA.
ClA tarafından doğrulandılar.
And when they are verified, General Mondego,
- Ne zaman gerçeği kabulleneceksiniz, General Mondego
Everything there can be verified.
Hepsinin doğruluğu kanıtlanabilir.
The skeleton has not been verified as that of Bugenhagen.
İskeletin Bugenhagen'e ait olduğu henüz doğrulanmadı.
I've already dug the bullet out of the wall and Ballistics has already verified that it came from the same gun.
Mermiyi daha önce duvardan çıkardım ve Balistik aynı silahtan atıldığını doğruladı.
This has been verified as Colonel Kurtz's voice.
Albay Kurtz'un sesi oldugu dogrulandi.
Question its basis- - ask if it can be verified by the sights and senses of common people- - ask how it is to be applied and if it will benefit the greatest number.
Temelini sorgula : Halkın gözlem ve algılarıyla onaylanabiliyor mu diye sor. Nasıl uygulanacağını ve birçok kişiye fayda sağlayıp sağlamayacağını sor.
But in our time, we've verified the invisible.
Fakat günümüzde biz onların varlığını doğruladık.
The Butler county sheriff has verified that reports of murder victims being partially eaten by their slayers is true.
Bu duruma herhangi bir önlem alınmadığı sürece, herkes bu ölüm salgınından bir şekilde, etkilenecekmiş gibi görünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]