Verona Çeviri Türkçe
309 parallel translation
Verona, Bologna, Florence, Venice, the Lido,
Verona, Bolonya, Floransa, Venedik, Lido...
It is almost dawn, and you told me you had to be in Verona before nightfall.
Neredeyse sabah olacak ve hava kararmadan Verona'da olman gerektiğini söyledin bana.
They're going from Innsbruck to Verona.
Innsbruck'dan Verona'ya gidiyorlar.
- Ah, they're going to Verona...
- Verona'ya gidiyorlar demek...
If I'm not in Verona by tomorrow morning I'll be declared a deserter.
Eğer yarın sabaha kadar Verona'da olmazsam asker kaçağı durumuna düşerim.
He had been discharged, and was in Verona.
Görevden alınmıştı ve Verona'da kalıyordu.
- He said the Austrians are leaving Verona!
- Austuryalıların Verona'dan gideceklerini söyledi!
The Austrians have fled Verona!
Austuryalılar Verona'yı terketmiş!
Are the Austrians leaving Verona?
Avusturyalılar Verona'dan ayrılıyor mu?
They've called for reinforcements at Trento, and they're leaving Verona!
Trento'da destek birlikleri oluşturmaları istendi bu yüzden Verona'dan ayrılıyorlar!
Before patriots could take over the surrounding area, and before the Italian troops could reach Verona.
Yurtseverler kuşatılmış bölgeleri geri almadan ve İtalyan askerler Verona'ya ulaşmadan önce.
" I have been discharged and they are keeping me in Verona.
Görevden alındım ve beni Verona'da tutuyorlar.
Do you have safe conduct to enter Verona at this hour?
Bu saatte Verona'ya girmek için geçiş izniniz var mı?
But I must warn you, tonight the streets of Verona won't be safe for a lady.
Fakat sizi uyarmalıyım, bu gece Verona sokakları hanımefendi için güvenli olmayacak.
Did you see the Roman citadel in Verona?
Verona'daki Katolik kilisesini gördün mü?
I remember in Verona once, a lady artist, a contortionist...
Hatırlıyorum, bir keresinde Verona'da bir sanatçı hanımefendi, bir akrobat...
Couriers, you are to go to my intended guests... to the Duke of Verga, to Verona, Florence... tell them that they are to come here... to my castle without delay...
Haberciler müstakbel konuklarım Verga, Verona ve Floransa düklerine gidecek... ve vakit kaybetmeden şatoma teşrif etmelerini söyleyeceksiniz.
And in Verona, which is marked by an X on the map, I will be properly grateful.
Ve Verona'da, haritada X ile işaretlenmiştir, minnettar olacağım.
At Verona, both the train crew and guard detail is scheduled to be changed.
Verona'da tren personeli ve muhafızlar değişecek.
That's if we go to Verona.
Yani eğer Verona'ya gidersek.
We sang of Verona and its lovers
Verona'ya ve onun aşklarına şarkı söyledik.
Signor Petruchio, what happy gale blows you to Padua here from old Verona?
Signor Petruchio, hangi rüzgar attı sizi Verona'dan buraya, Padua'ya?
'Tis well, and I have here another gentleman, Signor Petruchio of Verono... who will undertake to woo the curst Katharine.
Güzel. Ayrıca bir beyefendi daha var : Verona'lı Signor Petruchio,
Two households, both alike in dignity, in fair Verona, where we lay our scene, from ancient grudge break to new mutiny, where civil blood makes civil hands unclean.
Soylulukta birbirine denk iki aile. sahnemizi açtığımız güzel Verona'da. eski düşmanlıktan gelen yeni bir kavgada yurttaş kanı yurttaş elini kirletir burada.
The Prince hath forbid this bandying in Verona streets.
Prens Verona sokaklarında kavga çıkarılmasına kesin yasak getirdi.
Younger than you, here in Verona, ladies of esteem are made already mothers.
Verona'da. senden genç olan saygın hanımefendiler çoktan anne oldular.
Verona's summer hath not such a flower.
- Verona'nın yazı böyle bir çiçek görmedi.
He bears him like a portly gentleman, and Verona brags of him to be a virtuous and well-managed youth.
Verona onunla övünüyor. erdemli ve saygılı bir genç diye.
The Prince expressly hath forbid this bandying in Verona streets.
Prens Verona sokaklarında kavgayı kesin olarak yasak etti.
There is no world without Verona walls!
Verona surları dışında dünya yok!
We can go to Verona and find Romeo and Juliet... and sit in the amphitheatre.
Verona'ya gideriz. Bir amfitiyatroda oturarak Romeo ve Juliet'i bulabiliriz.
A fearfully cold wind blows through Verona from out of the Alps.
Alpler'den Verona'ya korkunç derecede soğuk bir rüzgâr esermiş.
Yes but they go to Torino, Verona, Novara
Evet ama, onlar Torino'ya Verona'ya, Novara'ya, Bologna'ya gidiyor.
It leaves for Verona in four minutes.
Dört dakika sonra Verona'ya hareket ediyor.
Then from Verona, La Garda down to Ravenna and then...
Önce Verona'ya ve Lago Di Gardi'ye. Sonra Ravenna'ya. Oradan...
Verona.
Verona.
Two Netlemeg of Verona, Twelfth Thing,
Verona'lı İki Mentilcen, Kincioni Gece.
Verona.
Verona!
- They were sculpted in Verona...
- Verona'da yapıldılar.
Celestino da Verona, heretic.
Celestino da Verona, sapkın.
We go to Verona with Pauli and Andrea.
Pauli ve Andrea ile Verona'ya gideceğim.
Do you think the night in Verona was good for Pauli and Andrea?
Verona'daki gecenin Pauli ve Andrea için iyi olduğunu düşünüyor musun?
My next story took place in Verona
Diğer hikayem Verona'da geçiyor.
Well, I found out there's another train, and we don't have to change at Verona.
Başka bir tren daha varmış, hem de Verona aktarması yok.
She started out in Munich, was to change at Verona.
- Evet, şu trende olacaktı. Münih'ten yola çıktı, Verona'da aktarma yapacaktı.
If you don't mind waiting a while, I'll put a call through to Verona and see what happened. Yes, we'll wait.
- Beklerseniz Verona ile görüşebilirim.
When does that get to Verona?
Peki Münih treni Verona'ya ne zaman varır?
"Ok for Verona, then"
Verona'nın şerefine öyleyse.
I am a gentleman of Verona, sir.
Verona'lıyım.
Yeah, and you won't have to change in Verona.
- Evet. Verona'da aktarma yapmak da yok.
She could have missed the Verona connection if her train was late.
Treni geç kaldıysa Verona aktarmasını kaçırmış olabilir.