Vetting Çeviri Türkçe
196 parallel translation
Well, it has been a taxing experience... but if we're forced to take the voters out of the equation... I think that the vetting system by simple necessity must be arduous.
Bir vergi tecrübesi var ama... oy kullananları, bu denklem dışında tutarsak... sanırım bu sistem gereksinimini karşılayacak ama güç olacak.
- If you'd told the truth, vetting would be over.
Bunu ilk fırsatta söyleseydin, şimdiye dek herşey suya düşmüştü.
We're halfway through re-vetting the whole plant.
Fabrikanın tamamı yarı beton hâlde.
Assuming she passes vetting, when might you address the issue that your real name is Tom Quinn and you're a spy?
Kızın, senin kim olduğunu araştırmadığını farzedelim, ne zaman gerçek adının Tom Quinn ve bir ajan olduğunu açıklayacaksın?
I saw the vetting file.
Araştırma dosyasını gördüm.
Vetting.
- Araştırma.
Her vetting flagged up positive.
İncelemesi olumlu çıktı.
The menders will be vetting us to the very backs of our eyeballs.
Baştakiler yakamızı bırakmayacaklardır.
I hope they're vetting them because the computer seems to be throwing up rubbish.
Umarım dikkatli inceliyorlardır çünkü bilgisayardan resmen çöpler çıkıyor.
You'll have to cross-check vetting histories.
Güvenlik geçmişlerini iki defa kontrol etmek zorunda kalacaksın.
MOD vetting files. There's a lad here.
Şu incelenen Savunma Bakanlığı dosyaları.
If it's Federal immigration policy, and it is, then it is Secret Service vetting policy. And it is.
Bu federal göçmen politikası, başka bir şey değil, ve Gizli Servis'in inceleme politikası.
My vetting request on the Muslim officer caused some ripples.
Müslüman polisler hakkında araştırma isteğim sorun yarattı galiba.
We're a clean sweep on vetting staff and medical teams.
Kontrol takımını ve tıbbi personeli tamamen değiştiriyoruz.
- We're vetting the data on Saunders.
Saunders hakkında topladığımız bilgileri araştırmaya başladık.
There's an initial vetting process for seals.
Donanma Timi için güvenlik araştırması yapılıyor.
I've been cross-checking Sloane's facts, vetting the intel he's given us.
Bize verdiği bilgilere göre Sloane'u kontrol ediyordum.
I thought we had vetting consultants - so we didn't go through the sordid details of each candidate.
Her adayın kirli detaylarını gözden geçirme işini biz yapmayalım diye güvenlik danışmanlarımız olduğunu sanıyordum.
As long as the vetting doesn't flag anything too outrageous, the job's yours if you want it.
Güvenlik araştırmasında çok kötü bir şey çıkmadığı sürece, istiyorsan iş senindir.
They had full ID - photocards, paperwork, vetting forms, everything.
Farklı kişiler. Tam kimlikleri, giriş kartları, dokümantasyon,... güvenlik araştırması formları, her şeyleri var.
I've been checking the Civil Service's vetting procedure for the delegation.
- Sivil Servis'in delegasyona uyguladığı güvenlik araştırması prosedürünü gözden geçiriyordum.
GE is vetting me.
GE beni araştırıyor.
Plus any prospective date would have to endure a rigorous vetting process to determine her motivation.
Ayrıca olası bir ilişki, kızın asıl gerekçesini öğrenmek için büyük bir araştırma yapılmasını gerektirir.
Your private investigator, Penato... have him start vetting our people.
Şu özel araştırmacın Penato adamlarımızı araştırmaya başlasın.
Turns out I hate politics. - Who are you vetting? - The family.
Görünüşe göre politikadan nefret ediyorum.
She left a message saying she was vetting a big lead That's gonna make me happy.
Beni memnun edecek önemli bir ipucunun peşinde olduğunu söyleyen mesaj bırakmış.
I looked into her vetting.
Eleanor Brooke'un profiline baktım.
Presently, Chloe O'Brian is vetting the names department by department.
Şu anda Chloe O'brian, isimleri bölüm bölüm inceliyor.
I just finished vetting it.
İncelemeyi yeni bitirdim.
I was vetting one of the servers.
Sunuculardan birini inceliyordum.
Vetting this guy is the FBI's responsibility, and you have a contractual obligation to give FBI cases top priority.
Soruşturma F.B.I. sorumluluğunda, ve bunu sen üstlenmek zorundasın. F.B.I. dosyalarına öncelik vermelisin.
We are vetting this from every angle.
Her açıdan inceliyoruz.
But as you might know, when the environmental impact statement in tandem with the county budget and the utility projections reaches a certain dollar estimate, budget vetting can come to this commission if we deem it appropriate.
Fakat bildiğiniz gibi çevresel etki beyanı ve il bütçe program tasarısı, belli bir bütçe aşıldığı taktirde, uygun görürse bütçe incelemesi bu komisyonda görüşülebilir.
We're in the process of vetting candidates to replace him... but until we find someone, you'll have provisional command.
Şu an yerine geçebilecek adayların güvenlik araştırması yapılıyor. Birisi bulunana kadar geçici yetki sende olacak.
Division is now vetting names to replace me.
Yukarıdan, yerime tecrübeli biri getirilecek.
Then let the vetting continue.
- Ahbap. - Peki, yüzde seksen bir.
Standard vetting will need to be done.
Ama aileme ait neredeyse herşey açığa vuruldu zaten. Standart teftiş yinede yapılacaktır. Tabiki.
In universtities, professorst are only granted tenure after many yearst of teaching and a grueling vetting process, and many don't receive it.
Üniversitelerde profesörlere "tenure" garantisi yalnızca baya bir yıl hocalık yaptıktan ve yorucu bir araştırmanın sonunda veriliyordu. Çok azı garanti alabiliyordu.
He didn't want us vetting him with FBI resources, and now I know why.
Onu FBI kaynaklarını kullanarak araştırmamızı istemiyordu. Artık nedenini biliyorum.
but janis said she didn't. the original vetting records were at a regional field office.
Esas inceleme kayıtları yerel ofisteymiş.
The committee was just experimenting with polygraphs as part of the vetting.
Komite, güvenlik incelemesinin parçası olarak yalan makinesiyle sadece deneme yapıyordu.
That I screwed up vetting his staff.
Çalışanlarını değerlendirirken işi batırdığımı da.
Now, you told us in your vetting interview that your last serious relationship ended two years ago. Yes.
Güvenlik incelemesi görüşmesinde bize iki yıl önce biten son ciddi ilişkinden bahsetmişsin.
He's been watching you for a little while, as part of the vetting process for your new security clearance.
Yeni güvenlik yetkinin onaylanma sürecinin bir parçası olarak bir süredir seni izliyordu.
You seriously believe that there's not a thorough and complete vetting process by which the agents of Warehouse 13 are selected?
Depo 13 ajanlarının seçiminde detaylı ve dikkatli bir araştırma yapılmadığını mı düşünüyorsunuz?
Hypothetically, if you were approached By the vetting committee to take over as dcs,
Varsayalım, güvenlik komitesi DCS'in başkanı olarak sana geldi.
The vetting committee has asked me To consider taking the job.
Güvenlik Komitesi görevi kabul edip etmeyeceğimi sordu.
The vetting for the real Lucas North had been done.
Hakiki Lucas North için güvenlik araştırması yapılmıştı.
She passed all the vetting.
Bütün güvenlik araştırmalarını geçti.
- How'd the vetting sessn go?
- Teşekkür ederim.
I vet until there is no vetting left to vet.
Hayır, istemedim.