Vicarious Çeviri Türkçe
37 parallel translation
Vicarious entertainment... courtesy of Phil Hicks, weenie extraordinaire.
Vekaleten eğlence sıradışı ufaklık Phil Hicks'in nezaketi sayesinde...
They're an escape, a vicarious release of fear.
Onlar bir kaçış, korkunun özgür bırakılışı.
Not just some sort of vicarious semblance of like somebody else's life.
Başkasının karısına vekalet etmek değil.
If we're lucky, we're dealing with someone who gets a vicarious thrill from returning to the scene of a crime.
Eğer şanslıysak, suç mahalline geri dönen heyecanlı birinin peşindeyizdir belki de.
I also took the liberty of stimulating your hair follicles- - a vicarious experience for me, as you might imagine.
Aynı zamanda saç köklerini tetikleyerek özgürlüğünü verdim- - ( ÇN : Saçları uzayabilecek. ) benim için çok önemli bir tecrübe oldu.
The vicarious lover, Parkis.
Emaneten sevgili, Parkis.
I need my vicarious smoochies.
Vekaleten öpüşmeye ihtiyacım var!
Your sister could use a little vicarious pleasure.
Ablan senin yerine biraz zevk duyabilir.
Sorry to put a damper on your vicarious life.
Senin planlarına engel olduğum için üzgünüm.
All these adults pushing their kids out onto the field in order to make one last grasp at vicarious glory.
Bütün bu yetişkinler zaferli bir şöhret daha yakalamak için çocuklarını sahaya itiyorlar.
I'm concerned that treating a mobster provides you some vicarious thrill.
Bir gangsterle ilgilenince, onun hayatını yaşıyormuş gibi bir zevk aldığını sanıyorum.
It wasn't exactly vicarious.
Zevk olduğu söylenemez.
I need more vicarious thrills than that.
Bundan daha heyecanlı hayallere ihtiyacım var.
Not too exciting a prize for us vicarious-living boobs in TV land.
Bu bizim için çok da heyecan verici bir ödül değil.
That's not too exciting a prize... for us vicarious living boobs out in TV land.
Bu bizim için çok da heyecan verici bir ödül değil.
That's because you killed a young man that you didn't hunt first, and so Brodus couldn't get a vicarious thrill from your experience.
Çünkü peşinde olmadığın bir genci öldürdün. Brodus senin deneyiminden zevk alamadı.
- Vicarious thrills, you know?
- Hasta hayatını sana havale ediyor.
Mm-hmm. Everything you feel is vicarious.
Hissettiğin her şey vekaleten.
I'm well aware this is vicarious.
Farkındayım, benimle ilgisi yok.
Fred, it's classic vicarious liability.
Fred, bu klasik vekalet yükümlülüğü.
I need a vicarious thrill.
Kendimi senin yerine koyup heyecanlanmalıyım.
What a stupid idea, "vicarious dating."
Sanırım son kullanma tarihleri geçmiş artık.
I am not your vicarious life.
Senin yerine yaşamıyorum ben.
I'm relying on my single friends for vicarious kicks.
Kankalarımın hikayeleriyle avunuyorum.
It's called vicarious liability.
Buna temsil sorumluluğu deniyor.
Well, I mean, it's like a vicarious thrill.
Temsili bir heyecan gibi.
Vicarious thrill?
Temsili heyecan mı?
Vicarious liability applies to discrimination, harassment, and accidents.
Vekil alınan sorumluluk, ayrımcılık taciz ve kazaları kapsar.
It's not vicarious if you're actually doing it, Hog-Head.
Gerçekten yapınca aracılı olmuyor, Domuzkafa.
We did blob the air mattress in your room, we kinda use it as vicarious.
Yaptırdığımız, koyu minderleri odana taşıdık.
You want vicarious immortality more than you want a lifelong burden.
Ömür boyu sıkıntı çekmekten çok vekaleten ölümsüzlük istiyorsun.
I just- - I need a little vicarious thrill, okay?
Biraz heyecan istiyorum, tamam mı?
Scientists can now scan which parts of the brain register vicarious pain or pleasure.
Bilim adamları, artık beynin başkası adına acı veya haz duyan kısımlarını tarayabiliyorlar.
Come on, give me something vicarious, something I can take home to the old lady.
Hadi ama, vekaleten de olsa bir şeyler ver. Akşam bizimkine götüreyim.
He's practicing what's called vicarious fantasy assimilation.
Yaptığına temsili olarak fantezi özümsenmesi deniyor.
Wow. Do you know those based on vicarious viewings or is it something much more first-hand?
O videoları çok izlemekten mi biliyorsun yoksa tecrübelerinden mi?
I SHOULD INCLUDE THAT IN MY RESEARCH PAPER ON VICARIOUS KILLERS.
Temsili katillerle ilgili araştırmama bunu da eklemeliyim.