English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ V ] / Vitamin c

Vitamin c Çeviri Türkçe

206 parallel translation
Here's your Vitamin C.
C vitamini al biraz.
For those who haven't had access to orange juice, fresh vegetables, vitamin C in general, and that'll be most people, haemorrhages around the gums will set in at about the 4 month stage and then you're into the initial stages of scurvy,
Portakal suyu, taze sebze... ya da kısaca "C" vitamini alamayan birçok kişide... 4 ay sonra dişeti kanamaları görülecek.
It's pure vitamin C.
Bu, saf c vitamini.
- He's scared of shots. I'll give you an intravenous shot of vitamin C.
O güzel damarlarına C vitamini enjekte edeceğim.
- It's vitamin C!
- C vitamini!
I don't think you get enough vitamin C.
Yeterince C vitamini almadığını düşünüyorum.
What's that vitamin C stuff do for you, anyway?
Bu C vitamini senin için ne yapıyor ki?
Vitamin C is supposed to neutralize the nitrates or something.
C vitamini nitratları nötrleştiriyor.
I read this book, and it says if you get 1,000 milligrams of vitamin C every day, you stay in perfect health.
Okuduğım bir kitapta diyor ki, eğer her gün 1.000 miligram... C vitamini alırsan çok sağlıklı kalırmışsın.
Above all, take 1000 units of vitamin C every hour with milk only.
En önemlisi, saat basi sütle 1 000 mg C vitamini al.
Vitamin C is for the circulatory system.
C vitamini kan dolaşımı içindir.
Uh-uh. I like the sunshine, fresh air, vitamin C.
Ben güneşi, açık havayı, C vitaminini severim.
You got your protein, your carbohydrates, vitamin D, vitamin C.
Protein, karbonhidrat alırsın. Bunlarda da C ve D vitamini.
AND ASCORBITOL PALMITATE, WHICH DOES SOMETHING TO ACTIVATE THE VITAMIN C-
Askorbil palmitat, C vitaminini aktive eden bir şey yapıyor.
Zwieback and vitamin C in the upper cabinet if you're hungry.
Açsan üst dolapta Zwieback ve C vitamini var.
Walt learned to juggle oranges, he thinks it gives him vitamin C.
Walt portakal çevirmeyi öğrendi, C vitamini aldığını sanıyor.
- Vitamin C.
- C vitamini.
- Vitamin C, vitamin B and fibre.
- Vitamin C, vitamin B ve lifler.
If you pass by a drugstore, get me some valium, tampons and vitamin C.
Bir eczanenin önünden geçersen bana sakinleştirici, tampon ve C vitamini al.
And, as for that cold your getting I've asked Lena to, give you some vitamin C with your medication tonight.
Ve kapmakta olduğun bu soğuk algınlığı için de Lena'ya bu gece sana C vitamini içeren bazı ilaçlar vermesini söyledim.
It's full of vitamin C.
C vitamini dolu.
Vitamin C.
C vitamini.
When you boil it it becomes a completely harmless solution low in sodium and high in vitamin C.
Eğer onu kaynatırsan tamamen zararsız bir çözeltiye dönüşüyor, düşük sodyum ve yüksek Vitamin C.
- with the juice again. - Daddy, you need your vitamin C.
- C vitaminine ihtiyacın var.
Eat oranges, you get a lot of vitamin C. Daddy, no!
C vitamini alın. Baba, hayır!
Sperm's got vitamin C in that shit.
Spermlerde C vitamini vardır.
Fuck it, we would have injected vitamin C if only they'd made it illegal.
Eğer yasa dışı olsaydı kendimize C vitamini bile enjekte ederdik.
Then he goes to this doctor who shoots him up with vitamin C.
Sonra bir de ona C vitamini iğneleri yapan bir doktoru var.
Dietary supplement, since they took the Vitamin C out of Danish lager.
Danimarka birasından C vitaminini çıkardıkları için yedek besin olarak alıyorum.
- Do we need vitamin C?
- C vitamini alalım mı?
- Vitamin C. Need all we can get.
Vitamin C. Bütün bunlara ihtiyacımız olacak.
At first the iodine does not affect the vitamin C solution.
İlk aşamada iyot, vitamin C solüsyonu üstünde çok az etki gösteriyor.
I'm taking echinacea and vitamin C and sleeping practically 24 hours a day.
C vitamini ve diğer ilaçlar alıp sürekli uyuyorum günde 24 saat.
I just figured maybe you could use a little more vitamin C in your diet.
Biraz daha C vitamini alsan iyi olur diye düşünüyorum.
Couple minutes, came out, asked if I had any vitamin C.
Bir kaç dakika sonra, çıktı, C Vitamini olup olmadığını sordu bana. - Ne?
High "C" or vitamin "D"?
Do notası mı, D vitamini mi?
I'll take some vitamin "C."
Biraz "C" vitamini alırım.
Oh, Bobby, just because you're a vitamin salesman?
Oh, Bobby, sadece bir vitamin satıcısı olduğun için?
For killing'a vitamin salesman on the Silver Streak.
Silver Streak'te bir vitamin satıcısını öldürdüğün için.
He was no vitamin salesman.
O vitamin satıcısı değildi.
That man you had shot wasn't a vitamin salesman.
Öldürttüğün şu adam vitamin satıcısı değildi.
No, that'd be overdoing it.
Vitamin "C."
Let me get you some vitamin "C."
Gidip ayakkabı giyeyim.
Excuse me, Boris. Boris, here. Vitamin "C."
Bugün için başka kimse hazırlanmadı mı?
And if you go on the road and you take a lot of vitamins with you, enough for like two weeks, you might put them in another big vial, unmarked.
Eğer yolculuğa çıktıysanız ve yanınıza iki hafta yetecek kadar vitamin aldıysanız hapları bir de etiketsiz bir şişeye koymuş olabilirsiniz.
No Geritol.
( Diş yapıştırıcı. Vitamin )
"and we discovered that sometimes, the most effective way " of dealing with those troublesome little breakouts " is Mother Nature's own richest source of Vitamin A.
Ve keşfettik ki, bu baş belası can sıkıcı şeylerden kurtulmanın en etkili yolu Doğa Ana'nın kendi zengin Vitamin A kaynağı.
It's vitamin C.
C vitamini.
Growing old isn't what it used to be.
Yaşlanmak eskisi gibi değil. Benim yaşımdaki kadınlar vitamin ve takma diş yapıştırıcısı reklamlarına çıkıyor. Bu doğru.
That's what I thought it was at first, too, but it turned out to be a vitamin deficiency.
- Bende ilk öyle düşünmüştüm, Ama sonra vitamin eksikliği olduğu ortaya çıktı.
It has vitamin A, vitamin B, vitamin T, H and C. lt's good for you.
A ve B vitaminlidir. T, H ve C vitamini de vardır. İyi gelir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]