English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ V ] / Volge

Volge Çeviri Türkçe

47 parallel translation
My opponent does not recognise that this town does not have the wherewithal to deal with a Volge attack, nuclear reactor bombs, hell bugs, razor rain.
Rakibim bu şehirde bir Volge saldırısıyla başa çıkmak için gerekli olan şeylerin olmadığını göremiyor. Nükleer reaktör bombaları, Cehennem Böcekleri, bıçak yağmuru.
You're gonna say that I'm a loose cannon, that I'm fit for fighting off Volge marauders, but not fit to uphold the law.
Benim Volge çapulcularıyla savaşmaya uygun ama yasaları korumaya uygun olmadığımı söylersin.
Your financial support of the armistice celebration. Your heroism against the Volge.
Ateşkes kutlamasına yaptığın maddi yardım Volgelar'a karşı yaptığın kahramanlık.
It was so painful to lose Bel Jarret in the Volge attack.
Volge saldırısında Bel Jarret'ın kaybı çok acı bir olaydı.
- It's a Volge.
Bu bir Volge.
The Volge.
Volge.
- What about the Volge?
- Ne? - Ya Volge'a ne oldu?
What about the Volge?
Peki ya Volge?
They could work up a Burkus rig for this sphere, focus the energy, create a weapon the Volge wouldn't even see coming.
Bu küreyle bir Burkis ekipmanını geliştirip, enerjiyi odaklayabiliriz. Volge'ların hiç beklemediği türden bir silah yapabiliriz.
The Terra-sphere has enough energy to wipe out the Volge.
Terra Küre Volge'ların kökünü kazımaya yetecek enerjiye sahip.
Once it's online, we got to hold the Volge in the pass until we can blow the Terra-sphere.
Bağlantı bir kere kurulduğunda Terra Küreyi patlatabilene dek Volge'ları geçitte tutmamız gerek.
We have a superior position up here, but the Volge are climbers, so just keep pushing them to the center of the pass.
Yukarıda olmamız avantajlı ama Volge'lar çok iyi tırmanırlar. Yani Volge'ları geçidin ortasına doğru itmeye devam edin.
I figured they hate the Volge more than they hate humans.
İnsanlardan çok Volge'lardan nefret ettiklerini öğrendim.
We need to figure out who sent the Volge and what they were trying to accomplish.
Volge'ları kimin gönderdiğini ve gönderenlerin neyin peşinde olduğunu öğrenmemiz gerek.
Ben Daris is comatose, but if he wakes up, he could tie us to the Volge attack and to Luke McCawley's murder.
Ben Daris komada ama komadan çıkarsa Volge saldırısıyla ve Luke McCawley'in cinayeti ile alakamız olduğunu söyleyebilir.
He threw down arms and ran from the Volge.
Silahını bırakıp Volge'dan kaçtı.
And yet the Volge were defeated and the town is still standing. They beat the Volge?
Ama yine de Volge mağlup edildi ve kasaba hâlâ ayakta.
Then why was he meeting alone in the woods with Ben Daris? The guy who brought the Volge down on us?
O zaman neden Volge'ları üstümüze salan Ben Daris ile ormanda tek başına buluştu?
He can tell us who's behind the Volge attack. We need to go after him.
Bize Volge saldırısının arkasında kim olduğunu söyleyebilir.
Look, we came together to fight the Volge and won.
Baksana, birlikte Volge ile savaştık ve kazandık.
Did chivalry die in the Volge attack?
Centilmenlik Volge saldırısında öldü mü yoksa?
The Volge attack?
Volge saldırısı mı? O olayın benimle veya E
It connects him with the Volge attack.
Bunun Volge saldırısı ile bir ilgisi var.
He thought that your son, Luke, rest his soul, was involved in the Volge attack, that Luke and Ben Daris were actually working together.
Senin oğlun Luke'un Tanrı yerinde dinlendirsin bir Volge saldırısına karıştığını ve bu işte Luke ile Ben Daris'in birlikte olduğunu düşünüyordu.
I figured they hate the Volge more than they hate Humans.
İnsanlardan çok Volgelardan nefret ettiklerini öğrendim.
Even Volge.
Hatta Volge.
Your spirit riders helped us fight the Volge.
Hayalet sürücüleriniz Volge ile savaşmamıza yardım etti.
You unleashed the Volge, Nicky.
Volge'u salıverdin, Nicky.
My opponent does not recognize that this town does not have the wherewithal to deal with a Volge attack, nuclear reactor bombs, hellbugs, razor rain.
Rakibim bu şehirde bir Volge saldırısıyla başa çıkmak için gerekli olan şeylerin olmadığını göremiyor. Nükleer reaktör bombaları, Cehennem Böcekleri, bıçak yağmuru.
You're gonna say that I'm a loose cannon, that I'm fit for fighting off Volge marauders but not fit to uphold the law.
Benim Volge çapulcularıyla savaşmaya uygun ama yasaları korumaya uygun olmadığımı söylersin.
And far more efficiently than a poorly planned Volge attack.
Hem de bir Volge saldırısından daha etkili bir şekilde.
And yet the Volge were defeated, and the town is still standing.
Ama yine de Volge mağlup edildi ve kasaba hâlâ ayakta.
They beat the Volge?
Volge'u yendiler mi?
Then why was he meeting alone in the woods with Ben Daris, guy who brought the Volge down on us?
O zaman neden Volge'ları üstümüze salan Ben Daris ile ormanda tek başına buluştu?
He can tell us who's behind the Volge attack.
Bize Volge saldırısının arkasında kim olduğunu söyleyebilir.
We're gonna come together, we're gonna drive you out like we did the Volge.
Birleşip, Volge'ları attığımız gibi atacağız sizi buradan!
All I do know is, my emotionally disturbed daughter is in possession of the same weapon we used to destroy a Volge army.
Tek bildiğim, duygusal açıdan sorunlu kızımın Volge ordusunu yok etmek için kullandığımız silahın etkisi altında olduğu.
No? Fighting the Volge.
Volge'la çatışma, Amanda'nın vurulması?
He helped us beat the Volge.
Volge'ları yenmemize yardım etti.
I may not be anyone's idea of a lawman, but I did help you people drive off a Volge army.
Örnek bir kanun adamı olmayabilirim ama sizleri Volge Ordusu'ndan kurtardım.
This job is not just about shooting Volge.
Bu iş Volge'ları öldürmekle ilgili değil.
Even got themselves some Volge.
Kendilerine Volge bile bulmuşlar.
- How?
Volge'u yendiler mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]