Vouchered Çeviri Türkçe
17 parallel translation
Just waiting to be vouchered.
Belgeleri bekliyoruz.
When the officers arrested your brother, they didn't know the ring belonged to the bartender so they vouchered it as your brother's personal property.
Memurlar ağabeyini tutukladıklarında, yüzüğün barmene ait olduğunu bilmiyorlardı. Bu yüzden, ağabeyinin özel eşyasıymış gibi kaydetmişler.
There's nothing in your arrest record that says that money was vouchered.
Tutuklama kayıtlarında, paranın bulunduğuna dair bir ibare yok.
Yeah, it went directly from me to the property clerk who vouchered it.
Evet. Benden sonra doğruca makbuzu kesen görevliye gönderilmiş. Görevlinin adı, Kevin Cross.
Actually, this is a list of items the police vouchered when they arrived at your mom's house.
Bunlar polisin annenizin evine geldiklerinde belgeledikleri eşyalar.
And holding the bag of money until I vouchered it.
Ve belgelenene kadar para çantasını taşıdım.
It was more money than I'd ever vouchered before.
Daha önce taşıdığım miktarlardan çok daha fazlaydı.
Vouchered item...
Etiketlenmiş eşya ;
Vouchered item...
Etiketlenmiş başka bir eşya.
The old autopsy report says the paper spike was removed from the victim in autopsy and vouchered as evidence.
Eski otopsi raporu kağıt başağın kurbanın otopsisinden ve belgesinden silindiğini gösteriyor.
The other four's getting vouchered.
Diğer dört bin dolar delil oldu.
The other four's getting vouchered.
Diğer dört bini delil.
HPD closed the case and the weapon was recovered and vouchered.
Emniyet davayı kapatmış, silahı bulmuş ve delil olarak kaydetmiş.
I know for a fact that you're out there on the street and you're rubbing shoulders with scum, and I can only imagine how much money you've taken and not vouchered.
Sokaklarda olduğun gerçeğini biliyorum ve pisliklerden aşırdıklarını. Makbuzsuz olarak aldığın paraların ne kadar olduğunu tahmin bile edemiyorum.
Cop named truby vouchered it as investigative evidence.
Truby adlı bir polis, "soruşturma kanıtı" diye kaydettirmiş.
[Mac] It was vouchered as investigatory evidence.
Soruşturma kanıtlarındandı.
Ooh, vouchered item.
Etiketlenmiş eşyalar.