English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Wait a minute now

Wait a minute now Çeviri Türkçe

1,205 parallel translation
Wait a minute now.
Bekle bir dakika.
Oh, wait a minute. Wait a minute now.
Dur bir dakika.
Wait a minute now.
Bir dakika bekle.
Now, wait a minute, honest, I know you, but I just can't place you.
Bir dakika bekle, tatlım, seni tanıyorum, ama tam olarak çıkaramadım.
Now wait a minute.
Bekle bir dakika.
Now just - just wait a minute.
Sadece bir dakika bekle.
WE'LL WRITE. NOW, WAIT A MINUTE, GEORGE.
Biraz dur George...
Now, wait- - Now, wait a minute, Alta.
Dur, dur bir dakika Alta.
Now, wait a minute, skipper.
Bir dakika, kaptan.
No, sir. Now, wait a minute.
- Hayır efendim.
Now, wait a minute.
- Şimdi, bekle bir dakika.
Now, wait just a minute. You've been working on the wrong McKenna.
Siz yanlış McKenna üzerine çalışıyordunuz.
Now, wait a minute! Wait!
Bekle biraz!
Now, wait a minute, aren't you even gonna take a shower?
Dur biraz, duş bile almayacak mısın?
Hey, well, now, wait a minute.
Dur biraz.
Now, look, wait a minute, Rocky.
Dur biraz, Rocky. Bir fikrim var.
Now, wait a minute, will you mind?
Şimdi, bir dakika bekle, olur mu?
Just... Now, wait a minute, I'm gonna see right now we'll have to get rid of this disrupting factor in our recovery program.
Şimdi, bekleyin, şimdi bu olaydan iyileştirme programındaki bu bölücü etkenden kurtulmak zorundayız.
Now, wait just a minute, I'll fetch him.
Biraz bekle, onu gidip getireyim.
Now wait a minute, ladies.
Bir dakika bekleyin bayanlar
I looked him right in the eye. I said, "Now wait a minute, Dave, don't kid me."
Tam gözlerinin içine baktım ve dedim ki, "Bir dakika Dave benimle dalga geçme."
Now, wait a minute.
Dur, bir dakika.
Wait a minute and I'll go and get it for you. Now, isn't that a coincidence.
Biraz beklerseniz getireyim, ama bu bir tesadüf değil mi?
Now, wait a minute, Sam.
Bir dakika, Sam.
Now, wait a minute, I didn't mean that.
Hele dur bakalım, öyle demek istemedim.
Now, wait a minute.
Şimdi, bekle biraz.
Now, wait a minute.
Şimdi, biraz bekle.
Now, wait a minute.
Şimdi, bekle bir dakika.
Now, wait a minute, Mr. Herman.
Bir saniye.
- Hey, now, wait a minute.
- Bir saniye.
- Now, wait a minute, Sid.
- Bir saniye Sid.
Now, wait a minute, kid, wait a minute.
- Bir saniye.
Now, wait a minute, Sidney, you can't be a...
Bir saniye, sen olamazsın...
Now, wait a minute, boy.
- Hayır bir dakika.
Well, now, wait a minute. I don't wanna tell Mr. Togo his business here, but you... You'd better tell him that I'd better wrestle him.
Bay Togo'nun işine karışmak istemem, ama onunla güreşmek istediğimi söyleyin.
- Now, wait a minute... You're really going ahead with this thing, huh, kid?
Bu şeyi gerçekten yapacak mısın evlat?
- Now, wait a minute, sergeant.
- Bir dakika. - O yaptı çavuş.
- Now, now, now, please wait a minute.
- Durun, durun. Bekleyin biraz.
- Now, wait a minute.
- Bekle bir dakika.
Now, you just wait a minute.
Bir dakika dur bakalım.
Now, wait a minute.
Hayır, bir dakika.
Now wait a minute, Wyatt.
Dur biraz Wyatt.
Now, wait a minute.
Dur biraz. Hadi.
Now wait a minute, Jackie.
Dur bir dakika, Jackie.
Now, wait a minute, wait a minute.
Şimdi, bir dakika, bir dakika.
Now wait a minute.
Dur, bir dakika.
Now, wait a minute, I didn't say that.
Dur, bir dakika, öyle demedim.
Oh, now, wait, wait, wait a minute, wait.
Oh, şimdi, bekle, bekle, bir dakika bekle, bekle.
Now wait a minute, sister.
Şimdi bir dakika, bacım.
Now, look, wait a minute.
Şimdi, bak, bir dakika.
- Now, just wait a minute.
- Şimdi, dur biraz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]