We'll see you there Çeviri Türkçe
287 parallel translation
Then we'll put all these there, too, and then we'll board it up... so you'll never have to see it again, never even think of it.
Bunları da oraya koyup kapatırız... böylece onları bir daha görmezsin, hatta düşünmezsin bile.
We get to Las Palmas, if that ship captain ain't there, you'll really see a fuss.
Las Palmas'a vardığımızda sizin kaptan orada değilse işte o zaman sizinle gerçekten ilgileneceğim.
You'll see when we get there.
Gittiğimizde görürsün.
Well, maybe we'll see you there this evening.
Şey, belki seni bu akşam orada görürüz.
Now, you sit down there, and we'll stick this out and sort of see what happens.
Şimdi burada otur, biz bir kumpas hazırlayacağız ve ne olduğunu göreceğiz.
We'll be there soon enough, you'll see.
Yakında orada olacağız. Göreceksin.
Can't you see how much work there is here? Anyway, we'll go to see him in the next few days.
Görmüyor musun işler baştan aşağı hele bakalım bu günlerde bir fırsatını bulursak varıveririz Hasan'a.
We'll return there Right... I can't see you back
peki... gitmeliyim
We'll see you there.
Orada görüşürüz.
There's nothing here I'm gonna miss... except you. Yeah, well, we'll get to see each other. How?
Burada bir gün daha kalıp Kongre Üyesinin oğlunu kontrol edeceğiz ve... biraz golf oynayacağız.
We're headed for the station, we'll see you there.
İstasyona gidiyoruz, orada görüşürüz.
- We'll see you down there, then.
- Orada görüşürüz.
We'll go to the promontory today. There's something you should see.
Araziyi görmeye gidiyoruz Görmen gereken bir şey var
We'll see you there.
Peki, sonra görüşürüz.
We'll see you there.
- Orada buluşuruz.
Well, we'll see you out there.
Orada görüşürüz.
There is nothing certain. We'll see you tomorrow.
Bilemezsin, yarın görüşürüz.
So anyway, we'll see you there.
Neyse, orada görüşürüz.
The next time we see each other, maybe there'll be a proper home for you, Pelle.
Birbirimizi bir dahaki görüşümüzde belki de bir evin olacak Pelle.
We'll be there in plenty of time to make the 1 : 45... and you'll never see me again.
1.45'e yetişmek için çok zamanımız var. Beni bir daha görmeyeceksin.
Nah. You pitched a hell of a game there. Take a seat, and we'll see if we can get this guy out for you.
Yapabildiğini yaptın Şimdi otur bu adamla ilgileneceğiz.
We'll see you out there.
Dışarıda görüşürüz.
Jerry, we'll see you there.
Jerry, orada görüşürüz.
- Maybe we'll see you there?
- Belki orada görürüz sizi?
Good, then we'll see you there.
Sadece emin olmak istedik Jimmy.
We'll see you there.
Orda görüşürüz.
We'll see you over there.
Orada görüşürüz.
I'll see you at Billy's, and we can leave from there.
Oradan beraber çıkarız.
I know your husband paid tuition in advance for a year... but if you will refer to the rules and regulations manual we sent you... you will see that unless there is a valid excuse for prolonged absence... your tuition will be forfeit.
Eşinizin bir yıllık okul ücretini önceden ödediğini biliyorum ama size gönderdiğimiz yönetmelik kitapçığına baktıysanız, mazereti olmayan uzun süreli bir devamsızlık... söz konusuysa, yapmış olduğunuz ödeme yanmış sayılacaktır.
Marty! We'll see you there.
Seninle orada görüşürüz.
- You'll see when we get there.
- Gittiğimizde göreceksin.
So you call me when you get there, and we'll see where things are.
Oraya vardığınızda beni arayın ne halde olduğumuzu bilelim.
Mr. Tuvix... I'm not ready to assign you to the Bridge just yet, but why don't you join the senior staff for our noon briefing, and we'll see how it goes from there.
Bay Tuvix... size Köprü'de görev vermeye henüz hazır değilim, ama bugün öğleden sonra kıdemli subaylarla yapılacak olan toplantıya katılıp, nasıl olduğunuzu orada görürüz.
- And we'll see you there.
- Orada görüşürüz.
We'll see you there when you're finished.
İşiniz bittiği zaman, sizinle orada görüşürüz.
- We'll see you in there.
- İçeride görüşürüz.
We'll pull over. You puke back there, my main man Crudup will see to it... that you lick it all back up, every single nasty-ass drop.
Olduğun yere çıkartacak olursan, ve adamım Crudup bunu farkederse kusmuğunu son damlasına kadar sana yedirir.
And when you get back, we'll look at some apartments and see if there's anything we can all agree on.
Ve geri döndüğünde, hep beraber hepimizin üzerinde anlaşabildiği bir daire bakarız. Ne diyorsun?
But we'll see. - You know, there's a lot more letters.
- Daha bir sürü mektup var biliyorsun değil mi?
You'll see when we get there.
Geldiğimizde göreceksin.
We'll keep your old place, in case you need to see your friends there, but...
Arkadaşlarınla görüşmek istersin diye eski odanı tutmaya devam edeceğiz. Ama bundan sonra...
Now, if you'll take a look at the kill ratio productivity chart we've provided for you and turn to... -... you'll see that we've experienced a marked... - Oooh, there's your fascist chickie, Byers.
İşte faşist pilicin orada Byers.
And if you go back there... we'll never see each other again?
Oraya döndüğünde... bir daha hiç görüşemeyecek miyiz?
We'll see you there tomorrow.
Tamam. Yarın orada görüşürüz.
You know, we'll see if there's even a problem at all.
Bir sorun var mı, yok mu, anlarız. Tamam mı?
Well--well, then we'll see you there. Ok. Bye-bye.
Orada görüşürüz o zaman.
Well, then, I guess we'll see you there.
O zaman orada görüşürüz sanırım.
- Maybe we'll see you there?
- Belki seni orada görürüz.
But see, we're all there trying to map out a game plan and rehearsal schedule... and I'm sure whatever you two are talking about here... is so much more fascinating and important and, let's just say it, fun... but I'd really like to get an'A'on this assignment, and to do that... you'll have to discuss your sock hops and clambakes some other time.
Şurada plan yapmaya çalışıyoruz. Eminim konuştuğunuz konular çok daha ilğinç,.... ... önemli ve eğlencelidir, ama bu ödevden A almak istiyorum.
I know, but we'll see you out there real soon anyway.
Biliyorum. Nasılsa çok yakında görüşeceğiz.
Why don't you dust it for prints and we'll see... whose prints come up off of there.
Neden üzerindeki parmak izlerini incelettirmiyorsun?
we'll see 1739
we'll see each other soon 16
we'll see you tomorrow 58
we'll see you later 106
we'll see each other again 29
we'll see you soon 70
we'll see you in the morning 16
we'll see about that 451
we'll see you around 19
we'll see what happens 59
we'll see each other soon 16
we'll see you tomorrow 58
we'll see you later 106
we'll see each other again 29
we'll see you soon 70
we'll see you in the morning 16
we'll see about that 451
we'll see you around 19
we'll see what happens 59
we'll see you then 45
we'll see you in court 25
we'll see how it goes 26
we'll see you tonight 18
we'll see you 55
we'll see what we can do 51
see you there 269
you there 773
we'll be back soon 49
we'll do 19
we'll see you in court 25
we'll see how it goes 26
we'll see you tonight 18
we'll see you 55
we'll see what we can do 51
see you there 269
you there 773
we'll be back soon 49
we'll do 19
we'll be right back 266
we'll do it tomorrow 27
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll be together again 17
we'll meet again 87
we'll talk later 372
we'll do it tomorrow 27
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll be together again 17
we'll meet again 87
we'll talk later 372