We're going up Çeviri Türkçe
1,651 parallel translation
We're going to start tracing the paper trail, and hopefully it's going to turn up a lead.
Dökümanları incelemeye başlayacağız, ve umut ediyoruz ki bir sonuca varacak.
All right, I know this is a lot for everyone to deal with, but we're just going to have to suck it up and refocus.
Pekala, bu herkes için uğraşması zor birşey,... ama bizim tek yapmamız gereken bunları boşverip... - tekrar odaklanmak.
And by the time the cops catch up, we're going to be looking at more dead bodies.
Polisler durumu anlayana dek daha çok insan ölmüş olur.
look, no offence, but we're going to have to wrap this up, i don't have flood insurance.
Bak, üstüne alınma ama artık bu konuyu halletmemiz lazım Sel sigortam yok da
See, you're going to go up on the bus with your class, and then daddy and uncle matthew and barb and i are going to drive up, and we're going to stay at a motel that's two minutes from the campsite just in case you need us.
Siz otobüse sınıfça biniyorsunuz. Baban, Matthew dayın, Barb ve ben de arabayla peşinizden gelip kampınıza iki dakikalık mesafede bir motelde kalacağız. Ola ki bize ihtiyaç duyarsın diye.
Danny and I are going to split up. We're going to go check it out.
Danny ile birlikte ayrılıp onlara bakacağız.
OH, WE'RE GOING UP.
Yukarı çıkıyoruz.
Okay, I don't want to ratchet up the pressure or anything, but if we're going to, uh, cure tom, we're going to have to do it fast.
Tamam, baskı yapmak istemiyorum, ama Tom'u tedavi edeceksek, çabuk olmalıyız.
You're going to go to sleep for a while, and when you wake up, there's going to be something inside you, and in time, you'll come to think exactly the way we do.
Bir süre uyuyacaksın, ve uyandığında, içinde bir şey olacak, ve zamanla, bizim gibi düşünmeye başlayacaksın.
We're going on six hours of drinking straight up.
Altı saatten beri katıksız içiyoruz.
We're going to have to set up our tents here.
Çadırlarımızı hemen buraya kurmalıyız.
What, like we're going to admit to the fbi we had a bunch of hookers up at the place?
FBI'a mekanımda bir grup fahişe olduğunu mu itiraf edeceğim?
Now, listen, we're going to get you up to Maternity.
Dinle, şimdi seni dogumhaneye çıkaracağız
No one wants to do this at all, so we're going to draw reeds of grass to see who has to get it up their bum.
Kimse bunu yapmak istemiyor, o yüzden kimin bunu kıçına yiyeceğini görmek için ot sapı çekeceğiz.
We're not going up to the flat.
Yukarı çıkmayacağız.
We're going to pick it up.
- Onu alacağız.
Yeah, it's gonna screw up relationships all around, and we're going to have to hear about it.
Evet, tüm bu ilişkiler mahvolacak ve biz de bunları dinlemek zorunda kalacağız.
We're getting a lake house, going to Morocco, giving up dairy.
Göl kenarında ev alacaktık. Fas'a gidecektik. Süt ürünlerini bırakacaktık.
Where we going? We're gonna skip town. We're gonna go up to the mountains.
Şehirden kaçıp dağlara çıkacağız.
We're going to rise up and we're going to overthrow this State.
"Ayaklanmaya ve Devleti devirmeye gidiyoruz."
We're going to look as guilty as hell if he doesn't wake up.
Eğer uyanmazsa, suçlu görüneceğiz.
Hey, you can go through the motions if you want, but we're going to end up assaulting.
İsteksizce yapıyor olabilirsiniz.
We're going to make it up with Matt.
Bunu Matt ile konuşacağız.
We're going to be easing up restrictions on visits, mail, study time, newspapers, the lot.
Ziyaretler, posta, gazete ve okuma saatleri ile ilgili kısıtlamalarda önemli sayılabilecek kolaylıklar göstereceğiz.
And we're going to need you there, James, to set it up.
Bu görüşmenin ayarlanmasında yardımına ihtiyacımız var, James.
We're going straight up the ass of the competition, Scott.
Doğrudan rekabetin kıçına giriyoruz, Scott.
- Surely we're going to wake up the baby!
Bu gidişle bebeği uyandıracağız!
Hurry up, Tom. We're going to miss the bus.
Acele et Tom, otobüsü kaçıracağız.
For those of you who aren't done, I apologize, but there's a reason why I'm up here and you're down there, and if you please, right now, we're going to go at my pace.
Sözlerini henüz bitirmeyenlerden özür diliyorum, ama benim burada sizin orada aşağıda olmanızın bir sebebi var. Müsaadenizle şimdi benim sıram.
The only way we're going to get off this bloody island is if someone turns up with a rather large boat.
Bu lanet olası adadan kurtulmamızın tek yolu birilerinin daha büyük bir tekne ile gelmesi, anlıyor musun?
It just seems like we're heading in that direction and if we're going to end up like that, it's better to talk about it now.
Biz de o yolda gidiyoruz gibi görünüyor ve sonumuz onlar gibi olacaksa bunu şu an konuşmamız daha iyi.
Oh, yeah, yeah. We've been chatting it up. We're going to check this town out.
Evet, şehirde takılmak üstüne biraz muhabbet ettik.
Otherwise, we're going to fuck some more shit up, huh? Hey!
Yoksa daha fazla şeyi dağıtırız.
We're going up!
Çaktın köfteyi!
- No, we're not going up that hill.
- Hayır, o dağa çıkmıyoruz.
We're all going to end up hillbilly barbecue.
Hepimiz dağ ucubelerinin barbeküsü olacağız.
Uh, I think, you know, we're going to let our kids make up their own minds about religion.
Biz çocuklarımızın din hakkında kararlarını kendilerinin vermesini istiyoruz.
It won't be a problem flying this thing, We're going up nicely!
İşte oldu! Bu balonu uçurmak bir problem olmamalı. Güzelce yükseliyoruz!
We're going up to Napa.
Napa'ya gidiyoruz.
Listen up, folks. We're going to try a little disappearing act here.
Dinleyin millet : burada küçük bir "gözden kaybolma" eylemi deneyeceğiz.
- We're going up!
- Yukarı çıkıyoruz!
We're going up!
Yukarı çıkıyoruz!
We're going late now at weekends, picking up.
Haftasonları geç saate kadar açığız artık.
We're going up to the plane right now there are two people inside,
Uçağı hemen tekrar havalandıracağız. içeride iki kişi var,
We're just going to check up on you from time to time, make sure you're following the program.
Arada bir kontrol diyelim. Programın nasıl gittiğini görmek için o kadar.
We're going there when Antony takes up his governorship.
Antonius vali olunca, biz de oraya gideceğiz. - Neye benziyor?
Well, your mother is afraid that if I keep going the way I'm going, we're gonna wind up missing more than pee-wee football.
İşte, anne gidişatımı pek beğenmiyor .. biz devamlı eskiden olan minikler futbol kupasını özleyecek değiliz ya.
You just, you hope that we're going to grow up?
Sence biz de büyüyecek miyiz?
We're going to through all these C.O.D's and match them up against the official death certificates.
Tüm ölüm nedenlerini yeniden değerlendirip, onları resmi ölüm belgeleriyle tekrar karşılaştıracağız.
We're saying he's not going to wake up.
Uyanmayacak diyoruz.
We're going to get you to the hospital, we're going to get you cleaned up and taken care of, and then after that, can we collect all your clothes and take some pictures of your injuries?
Seni hastaneye götüreceğiz. Temizlenip, muayene olacaksın. Ondan sonra giysilerini alıp yaralarının resimlerini çekebilir miyiz?
we're going upstairs 18
we're going shopping 19
we're going out tonight 29
we're going to be late 92
we're going to paris 19
we're going 715
we're going home now 17
we're going to dinner 19
we're going for a ride 34
we're going home 358
we're going shopping 19
we're going out tonight 29
we're going to be late 92
we're going to paris 19
we're going 715
we're going home now 17
we're going to dinner 19
we're going for a ride 34
we're going home 358