English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / We're in pursuit

We're in pursuit Çeviri Türkçe

90 parallel translation
Corporal, ride back to the telegraph at Todos Malos... and tell the railroad deputies they robbed the train... and we're in pursuit!
Onbaşı, Todos Malos'a telgraf çek ve onlara trenin soyulduğunu ve bizim de takipte olduğumuzu ilet.
We're in pursuit of the black TransAm.
Şimdi siyah TransAm'ın peşindeyiz.
Live from the staion we're informing you the mobile patrol unit led by commissioner Angelini is in pursuit of the famous Adone Adonis... -... and his number one man!
Komiser Angelini'nin emrindeki gezici devriye biriminin ünlü mafya Adone Adonis ve sağ kolunu takibini merkezden canlı yayınla sizlere sunuyoruz.
We're in pursuit of the Caddy.
Cadillac'ın peşindeyiz
Yeah, and we're gonna stay in pursuit until we catch him.
Evet, yakalayana kadar peşinde kalacağız...
We're in pursuit.
Peşlerindeyiz.
We've sighted suspect and we're in pursuit.
Şüpheliyi gördük ve peşindeyiz.
Loomis, we're still in pursuit heading northbound on dragon fire crossing.
Loomis, Ejderha Ateşi geçidinin kuzeyine doğru hala peşindeyiz.
We're in pursuit, over.
Takipteyiz, tamam.
Man : Dispatch, we're in high-speed pursuit of silver corvette, red trim and that black turbo.
Bldiriyorum, gümüş, kızıl şeritli bir corvette'i ve o siyah turbo'yu... yüksek hızlı takipteyiz.
We're in pursuit of a starship of Ferengi design.
Ferengi yapısı bir yıldızgemisinin takibindeyiz.
We're eastbound on 4th, in pursuit of a red BMW, driver Caucasian, blonde.
Doğuya gidiyoruz, 4. caddeye, kırmızı bir BMW'yi izliyoruz şoför beyaz, sarışın.
We're in pursuit.
Takipteyiz.
We're not in the pursuit of art.
Biz sanat peşinde değiliz.
We're in pursuit of a speeding individual... driving a red... car, license number...
Hız yapan şüpheli bir sürücünün peşindeyiz... araba... kırmızı, plakası....
We're in pursuit of two female suspects.
İki kadın şüphelinin peşindeyiz.
We're in pursuit on Grey 7.
Gri 7'de takipteyiz.
We're in pursuit.
Takip ediyoruz.
We're in foot pursuit. Man with a gun.
Silahlı bir adam.
We're just receiving word that Mike Donnelly is involved in a high-speed police pursuit.
Biz Al'ın kardeşi, Mike Donelynin. Bir suikaste karıştığını öğrendik.
We're currently in pursuit of a fourth vessel.
Şu anda dördüncü bir aracın peşindeyiz.
We're in pursuit of a Maquis raider headed for the Badlands.
Kırgıbayır'a yönelmiş bir Maquis gemisini takip ediyoruz.
We've detected the warp signature from Kovin's ship and we're now in pursuit.
Kovin'in gemisine ait warp izleri tespit ettik ve şu anda takip ediyoruz.
We've tagged Hostile 17 with a tracer and we're in pursuit.
Düşman 17'ye verici taktık. Şimdi peşindeyiz.
We're the only country in the world where the pursuit of happiness is guaranteed in writing.
Dünyada mutluluk hakkının yazılı olarak garanti edildiği tek ülke biziz.
We're in pursuit of a Miata heading south on 294.
294'te güneye giden bir Miata peşindeyiz.
Let's go. Alpha Team, we're in pursuit, tracking northbound,
Alfa Takımı, takibe başlıyoruz.
Please be advised we're in pursuit of a BMW going southbound on Interstate 15 at a high rate of speed.
Bir BMW'yi takip ediyoruz. 15 numaralı karayolunda hızla güneye ilerliyor.
We're in pursuit of a hit-and-run.
Bir vur-kaç takibindeyiz.
We're coming live from the Key Biscayne causeway where at least ten police cars are in hot pursuit of a stolen red pick-up truck.
Key Biscayne geçidinden canlı yayındayız en az on polis arabası, çalıntı bir kırmızı pikapın peşindeler.
[Sarge] We're in pursuit.
Takipteyiz.
We're in pursuit on foot!
Yaya olarak takipteyiz!
We're in pursuit, headed-
Takipteyiz... Olamaz!
We're in pursuit, heading east on Industry.
Sanayi alanının doğusunda, takipteyiz.
We're in pursuit.
Bizde takipteyiz.
We're in pursuit of the prisoner.
Mahkumun peşindeyiz.
We're in pursuit.
Peşindeyiz.
Man : I'm sorry to cut you off, Bonnie, but what we're looking at here is a high-speed pursuit in progress.
Böldüğüm için özür dilerim Bonnie ama burada gelişen hızlı bir kovalamacayı takip ediyoruz.
We're in pursuit.
Onu peşindeyiz.
Pritchard is dead and David-Two's on the run, armed and dangerous, possibly injured. We're in pursuit.
Pritchard ölmüş ve David 2 kaçmakta, silahlı ve tehlikeli, büyük ihtimalle de yaralı.
We're in pursuit of a suspect we think might have come this way.
Takip ettiğimiz bir şüphelinin bu yoldan geçmiş olabileceğini düşünüyoruz.
Two and three have escaped, but we're in pursuit.
İki ve üç kaçtı ama peşlerindeyiz.
We're in pursuit, but we could use reinforcements.
Takipteyiz, ancak bize takviye gerekecek.
But we're leading with that story because this point guard is a local legend... who overcame adversity and difficult circumstances in pursuit of a dream.
Bu haber önemli, çünkü bu oyun kurucu büyük zorluklar atlatarak hayallerine kavuşan yerel bir efsane.
1-King-53, we're in pursuit of a white van 6-Boy-289-David-6 going southbound in the alley west of Euclid, off of Barano.
1-K-53, 6B289D6 plakalı beyaz minibüsü Euclid'in batısında... güneye doğru takip ediyoruz. Barano'dan çıktık.
Tell them we're in pursuit of three guinea pigs driving mobile spheres.
Onlara mobil kürelerle kaçan üç hint domuzunu takip ettiğimizi bildir.
We're in pursuit!
Peşindeyiz!
This is 1505, um, eastbound on queen and sumach. Uh, we're in pursuit of an... Ice cream truck.
Burası 1505, Queen ve Sumach üzerindeki Eastbound'da dondurma arabasının peşindeyiz.
... and if youre just joining us, we're following New Hampshire police in pursuit of a stolen vehicle.
Televizyonunuzu yeni açtıysanız söyleyelim, şu anda Hew Hampshire polisinin çalıntı bir aracı takibini izliyoruz.
But, if you're asking Dodge to invest in your pursuit of this concept, what do you have that we don't?
Ancak, Dodge markasından konsept projenize onay bekliyorsanız, Bizde olmayan neyiniz var?
- We're in pursuit.
- Takipteyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]