We're not giving up Çeviri Türkçe
138 parallel translation
We're not giving up, you know.
Pes etmiyoruz, Biliyorsun.
We're not giving up a treasure or anything.
Servetten vazgeçecek falan değiliz.
We're not giving up sex to avoid the cops?
Polisten kaçacağız diye seksten vaz mı geçelim yani?
- We're not giving up any of that money.
- Sana o paranın kuruşunu vermeyiz.
We're not giving up on Ron Austin, are we?
Ron Austin'den vazgeçmiyoruz, değil mi?
No, we're not giving up.
Hayır, vazgeçmiyoruz.
We're not giving up until they get home!
Onlar evlerine dönene kadar vazgeçmeyeceğiz!
We're not giving up just yet.
Henüz vazgeçmiyoruz.
That's why we're not giving you all the money up front
Buda, paranın hepsini neden size peşin vermediğimizi açıklıyor.
We're not giving up on you.
Sizden ümidi kesmiyoruz. Buna inanın.
We're not giving up.
Vazgeçmiyoruz.
And we're not giving you up without a fight.
Ve sizi mücadele etmeden bırakmayacağız.
We're not giving up hope.
Umudumuzu kaybetmeyeceğiz.
We're not giving up on Darren!
Darren'ı bırakmayacağız!
We're not giving up yet.
Pes etmiyoruz.
We're not giving up now.
Şimdi de kaybetmeyiz.
- We're not giving up.
- Vacgeçmiyoruz.
We're not giving it up.
Sayı yaptık!
This is our neighborhood and we're not giving it up without a fight!
Burası bizim mahallemiz ve savaşmadan pes etmeyiz!
We're alive, and as long as we're alive, I'm not giving up.
Hayattayız, ve hayatta olduğumuz sürece, ben pes etmiyorum.
Well, we're not giving up.
Senden vazgeçmiyoruz.
We're not giving up that easily.
O kadar kolay pes etmeyeceğiz.
We're not giving up China.
China'yı başkasına kaptırmayacağız.
But we're not giving up.
Ama pes etmiyoruz.
We're not giving up.
Özür dileme.
We're not giving up those points, man.
Bu vaatlere kanmayacağız dostum.
The point is we're not giving up!
Anlamı şu : Vazgeçmiyoruz.
And we're definitely not giving up to a bunch of cripples, stinkers!
Bir avuç topala karşı vazgeçmiyoruz.
We're not giving up to this guy, not to this guy.
- Bu herife yenilmeyeceğiz.
All right, we're not giving up this time.
Bu sefer pes etmeyeceğiz.
- We're not giving up.
- Hayır. Pes etmeyeceğiz.
We're not giving up yet, OK?
Bu senin hatan değil, hemen pes etme, tamam mı?
- We're not giving up, I want a another opinion.
- Vazgeçmiyoruz, başka bir fikrim var.
- We're not giving up on the program.
Greg!
- No, we're not giving up.
- Hayır. Pes etmeyeceğiz.
We're not giving up on that yet.
Henüz bundan vazgeçmedik.
We're not giving up on Nick.
Nick'den vazgeçmiyoruz.
Not so good. But we're not giving up.
O kadar iyi değil ama pes etmiyoruz.
We're not giving up that apartment.
Bu daireyi bırakmayacağız.
We're not giving up on her.
Ondan umudumuzu kesmedilk.
We're not giving up, Jimmy.
- Pes etmiyoruz Jimmy.
We're not giving up on him.
Bizde ondan vazgeçmeyeceğiz.
We're not giving up, okay? Far from it.
Uzaktan yakından alakası yok.
We're not giving up and we're not giving it back.
Vazgeçmiyoruz, Scylla'yı geri vermiyoruz.
This eye-opening blue Earth of ours is our irreplaceable world, and we're not giving it up
Ve değiştirilemez gezegenimizden asla vazgeçmeyeceğiz
No way. We're not giving up on our only hope of helping the Mercers.
Mercer'lara yardım etme konusundaki tek umudumuzu da yok etmeyeceğiz.
We're not giving up the diamond even if it means death!
Ölmek var, emanetleri teslim etmek yok. Haydi aslanım.
This is our summer and we're not giving up.
Bu bizim yazımız ve vazgeçmiyoruz.
Okay. Guys? We're not giving up on this.
Pekala arkadaşlar, vazgeçmiyoruz.
We're not giving up.
Göreceksin.
We're not giving up.
Vazgeçmeyeceğiz.
we're not friends anymore 25
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not lost 34
we're not ready 48
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not lost 34
we're not ready 48
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51