We're not ready Çeviri Türkçe
430 parallel translation
Maybe we're not quite ready yet.
Belki henüz hazır değilsindir.
We're not ready yet.
Henüz hazır değiliz.
We're just not ready to open.
Başlamaya hazır değiliz yani.
We're not ready to go.
Gitmeye hazır değiliz.
Not till we're ready.
Biz hazır olana kadar da olmaz.
And we're not helping her any... feeding her lies and more lies, getting herself ready for a picture.
Biz de ona hiç yardım etmiyoruz. Yalanlarına yalan ekliyor ve onu filme hazırlıyoruz.
We're not ready.
Hazır değiliz.
- We're not ready.
- Hazır değiliz.
We're not ready for "The End" yet.
Son için henüz erken.
- We're not ready for Zenith.
Zenith'e hazır değiliz.
We're ready to fight, but not too proud to hide?
Savaşmaya hazırız ama saklanmayacak kadar gururlu olmayacağız, ha?
No, not until we know we can find our way out or we're ready to lie down and die.
Olmaz! Bir çıkar yol bulana kadar ya da yatıp ölmeye razı olana kadar yemek yok.
We're ready, but this is not appropriate.
Biz hazırız, ama şimdi sırası değil.
We're not ready yet.
Daha hazır değiliz.
Vilar, we're not yet ready for attack!
Vilar, saldırı için henüz hazır değiliz!
- We're not ready, Tillie.
- Ama biz hazır değiliz Tillie.
They're trying to push us into something we're not ready for.
- Scotty. - Onlar bizi kışkırtıyorlar.
- All we're saying is... not to rush in until we're ready.
- Hazır olana kadar bizi aceleye getirme, George.
We're not really ready yet.
Henüz tam hazır değiliz.
But we're not ready.
Ama hazır değiliz.
We're not ready for all this bullshit we getting from the black man.
Siyah adamdan gördüğümüz bu kötü muameleye hazιr değiliz.
Come on in. We're not ready.
Hazır değiliz.
- We're not ready for an earthquake.
- Bir depreme hazır değiliz.
I knew Wei is just testing him today. And we're not ready for final hit.
Bu yüzden tüm kartlarımızı açmadan evvel.... onların ne kadar iyi olduğunu bilmeliyiz!
But we're not ready for you!
- Ama senin için hazırlık yapmadık!
We're not ready!
Hazır değiliz!
Sure, lots. We're just not ready to discuss it yet.
Bir sürü şey var, ama bunları konuşmak için daha erkenmiş.
Maybe we're not ready yet.
Belki henüz hazır değiliz.
We're getting things ready in the hold so as not to interfere with activities on board or the privacy of the passengers!
Ambardaki her şeyi hazırlıyoruz Binişteki işlere karışmamak için Ya da yolcuların gizliliğine karışmamak için!
- We're not ready yet.
- Henüz hazır değiliz.
- Not till we're all packed and ready.
- Hepimiz toplanıp hazırlanmadan olmaz.
We're not ready for parliament yet.
Parlamenter düzene hazır değiliz.
I guess Scott's not quite ready... to deal with his problem yet, so we're gonna give him... a couple of minutes and he'll collect his thoughts.
Sanırım Scott sorunlarıyla tam olarak... yüzleşmeye hazır değil, öyleyse... ona kafasındakileri toparlaması için bir kaç dakika verelim.
We're not ready!
Biz hazır değiliz!
Well, I guess we're not ready to thrill the audience with Ruth Jernigan in holographic glorious 3-D.
Şey, sanırım, seyirciyi Ruth Jernigan'ın muhteşem üç boyutlu görüntüsüyle ürpertmek için hazır değiliz.
We're not ready.
Biz hazır değiliz.
We're not ready.
Hazır değiliz daha.
Just when we're not ready, it could be there.
Hiç hazır olmadığımız anda, burada olabilir.
If you're not ready, we'll ask the judge for a couple more days.
Eğer hazır değilsen yargıçtan bir iki gün süre isteyelim.
- Are they ready to sign? - You're not going to mention that we haven't yet acquired access to the Packard land?
- Packard'ın yerini elde etmeden bundan bahsetmesek?
We're not ready yet.
Henüz kazır değiliz.
Oh, I don't mean we're ready for the grave, not yet, anyway, but we are a little less active.
Bir ayağımız çukurda demedim. En azından daha değil. Ama... artık daha az hareketliyiz.
Security isn't ready, we're not in place all because he wants to play mysterious and catch us off guard.
Güvenlik hazır değil, biz de yerimizi almadık hepsi esrarengizi oynadığı için. Bizi hazırlıksız yakaladı.
We're not ready for it.
Hazır değiliz.
We'll have the transporter room standing by but we may have to transport the Boraalans whether you're ready or not.
Işınlama odası hazırda beklesin. Boraallıları hazır olsun veya olmasınlar ışınlamak zorunda kalabiliriz.
We're not gonna roll until you're ready, okay? Yeah, thanks.
- Sen hazır olana kadar başlamayacağız, tamam mı?
But we're not really ready.
Ama gerçekten hazır değiliz.
We're not ready for a child.
Yani bir çocuğa hazır değiliz.
- We're not ready for this yet.
- Henüz buna hazır değiliz.
We're not ready for this.
Buna hazır değiliz.
We're ready, but - [Voices Overlapping] they're not.
Biz hazırdık, ama - onlar değil.
we're not friends anymore 25
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not lost 34
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51
we're not there yet 98
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not lost 34
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51
we're not there yet 98