We've come too far Çeviri Türkçe
69 parallel translation
We've come too far to turn back now.
Geri dönemeyecek kadar ilerledik.
- We've come too far already.
- Çok uzun yol geldik bile.
We've come too far together to stop now.
Geri dönemeyecek kadar ileri gittik.
They'd always give him their famous... "We've come too far, can't blow the case now" speech.
Ona her seferinde o meşhur "çok ilerleme kaydettik davayı şimdi patlatamayız" konuşmasını yaptılar.
We've come too far.
Çok yaklaşmıştık.
We've come too far to turn back now.
Buraya gelmişken dönemeyiz.
We've come too far to be stopped by dust.
Çok uzaklardan geldik ve tozlar tarafından durdurulacağız.
We've come too far.
Çok uzaklara geldik.
We've come too far into that bad future.
Kötü geleceğe çok yaklaştık.
We've come way too far to let it all go to shit.
Tüm bunlara boş veremeyecek kadar uzun bir yol katettik.
We've come too far. There's too much to lose!
Kaybedecek çok şeyimiz var!
We've come too far to have this fall apart now.
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.
We've come too far, Prince Hector.
Fazla uzaktan geldik Prens Hector.
We've come too far.
Çok uzun yoldan geldik.
We've come too far.
Çok yol kat ettik.
But we've come too far to go back now.
Ama şimdi geri dönmek için çok fazla geldim.
- No, we've come too far to blow this.
- Hayır bu kadar geldik, bu fırsatı tepemeyiz.
We've come too far now.
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.
We've come too far with this just to abandon it now.
Öylece terk edemeyeceğimiz bir noktaya geldik.
I think we've all lived with this secret for far too long... and that's probably the good... that's going to come out of this whole thing.
- Peki. Bu sırla yeterince uzun bir süre yaşadığımızı düşünüyorum. Tüm bu yaşananlardan sonra sanırım en iyisi daha fazla sır tutmamak.
We've come too far to give up now.
Vazgeçmek için çok yol katettik.
We've come too far to stop treatment now.
Tedaviyi durdurmak için çok uzaktan geldik.
We've come too far.
Bu kadar mı uzağa geldik.
We've come too far to be undone by petty rivalries.
Ufak rekabetler nedeniyle bozulmak için artık fazla ileri gitmiş durumdayız.
We've come too far to risk everything on their trust.
Her şeyi onların güvenine bırakamayacak kadar uzağa gittik.
We've come too far to turn back now tell them, baby
- Evet. # - Geri dönemeyecek kadar gittik ileri
We've come too far to turn back now Don't turn back now
# - Geri dönemeyecek kadar gittik ileri - Dönme sakın geri
We've come too far
# Gittik çok ileri
We've come too far to turn back now
# Geri dönemeyecek kadar gittik ileri
♪ Can't look back, we've come too far ♪
# Geçmişe bakamayız, çok ileri gittik
This will come to pass within the hour and we're too far away to do anything to prevent it.
Bir saat içinde bu gerçekleşecek ve önleyecek bir şey yapabilmek için çok uzaktayız.
We've come too far.
Çok uzağa geldik.
We've come too far to let it interfere with our plans.
O şeyin planlarımızı bozmasına izin veremeyiz.
We've come too far.
Bu kadar geldik.
You are going home, I think we've come too far to let you do this alone!
Sen eve gidiyorsun, sanırım biz seni tek başına bitirmene izin vermeyecek kadar geldik!
No, we've come too far to lose.
Kaybetmekten çok uzağız.
Crystal, we've come too far!
Crystal, çok yaklaştık!
We've come too far to let that happen.
Bunu gerçekleştirmek için çok uzun yoldan geldik.
We've come too far to turn back now.
Artık geri dönülmeyecek bir noktadayız.
We've come too far, so we should hurry.
Çok uzağa geldiğimiz için acele etmeliyiz.
We've come too far to get out there and freak out and blow this whole thing.
Oraya çıkıp korkamayacak kadar çok yol kat ettik.
And you should be thanking me because we've come too far and are too close to turning this place into what it should be.
Bunun için bana teşekkür etmeniz gerek. Burayı olması gerektiği hale getirmek üzereyiz artık.
We've come too far. When she gets the bracelet authenticated...
Çok yaklaştık, bileziği incelettiği zaman...
We've come much too far.
Buraya kadar geldik.
We've come too far to just give up now.
Buraya kadar pes etmeye gelmedik.
I don't know, but know we've come too far to give up now.
Bilmiyorum, ama artık pes etmek için çok uzaklarda olduğumuzu biliyorum.
We've come too far.
- Fazla ileri gittik.
We've come way too far.
Zaten buraya kadar geldik.
Easy, honey, we've come too far.
Sakin, tatlım. Buraya kadar geldik.
We've come too far to stop due to a minor complication.
Küçük bir karışıklık yüzünden durmak için mi bu kadar ilerledik?
- We've come too far.
- Çok fazla yol aldık.
we've come so far 18
we've come this far 46
we've come a long way 28
too far 122
we've 208
we've got your back 24
we've got 373
we've arrived 63
we've been together 23
we've never met 62
we've come this far 46
we've come a long way 28
too far 122
we've 208
we've got your back 24
we've got 373
we've arrived 63
we've been together 23
we've never met 62
we've been compromised 17
we've been over this 197
we've been set up 18
we've got plenty of time 29
we've been robbed 25
we've got this 62
we've all been there 90
we've got time 35
we've been waiting for you 81
we've got you 66
we've been over this 197
we've been set up 18
we've got plenty of time 29
we've been robbed 25
we've got this 62
we've all been there 90
we've got time 35
we've been waiting for you 81
we've got you 66