We've got another one Çeviri Türkçe
82 parallel translation
We'd set the date ages ago, but then, for one reason or another it got delayed.
Yıllar önce kararlaştırmıştık ama bir sebep öbürünü kovaladı ve gecikti. Ama bu sefer tamam, kesinlikle evleniyoruz.
Since we got here, we've jumped out of one frying pan into another.
Buraya geldiğimizden beri, bir ateşten diğerine atladık.
We've only had one game, we've got to have another.
Yalnızca bir oyun oynadık, ikincisini de oynamalıyız.
You've got to cut them off, Mr. Spock, or we'll cook one way or another.
Ya keseceksiniz, ya da...
We've got another one.
Asıl sorunumuz başka.
- We've got some Germans arriving tomorrow, so Polly's brushing up another one of her languages.
Yarın birkaç Alman gelecek de... Polly de bildiği dillerden... birini tazelemeye çalışıyor.
Confirm one way or another, because we've got some important profile work coming up.
bunu size de onaylatmak istedim. Elimizde çok önemli bir kişilik tanımlama işi olacak çok yakında.
- We've got another one here now.
- Biri daha düştü.
You got 30, 40 screaming babies jumping from one bed to another switching tags, so now we do have a real problem.
Böylece elimizde, bir yataktan diğerine atlayıp, isim bileziklerini değiştiren 30, 40 kadar ağlayan bebeğimiz oldu ve tabii bu büyük bir sorun.
- As one professional to another I've got to tell you, we've got a thorny problem.
- Meslektaşın olarak söylemek zorundayım. Ciddi bir sorunumuz var.
Well, we've got another one coming right up.
Peki, biraz sonra başka bir tane daha geliyor.
We got to talking and one thing led to another.
Konuşmaya başladık ve konu konuyu açtı.
We've got to help one another.
Birbirimize yardım etmeliyiz.
We've got another one.
Bir tane daha.
The rabbi called. She told me that I was one of the most interesting guys she's ever met. We got another date.
Haham aradı ve bana şimdiye kadar tanıştığı en ilginç adamlardan biri olduğumu söyledi.
One way or another, we've got to find out.
Bir yol yada başkası, biz onu bulmalıyız.
We got sent to this planet, Daniel and Teal'c got sent to another one.
Biz bu gezegene düştük, Daniel ve Teal'c başka birine.
Hey, Bobby, we've got another one forya.
Sana birini daha getirdik, Bobby.
- We've got another one.
- Bir balonumuz daha var.
One particle collides with another, gases expand, planets contract and before you know it, we've got starships and holodecks and... chicken soup.
Bir partükül bir diğeriyle çarpışır, gazlar genişler, gezegenler büzülür,... ve sen onu farketmeden önce, uzay gemilerimiz ve sanal odalarımız... ve... tavuk çorbası.
We've got another one.
Bir tane daha...
I've got twins here, Bill... one set of prints from your work card ; another set from the drug paraphernalia we found in the Dumpster.
Burada ikizler var, Bill... bir grup izler senin iş kartından ; diğer grup izler ise çöp tankından bulduğumuz uyuşturucu aletlerinde.
We've got another dead one back here, Larry.
Yine biri ölmüş Larry.
Chief, we've got another one!
Şef, bir tane daha var!
Huntress, we've got another one.
Dişi Avcı, yine oldu.
We got a baby away from a demon, and I'm not gonna give him up to another one.
Biz uzak bir iblis bir bebek var, ve başka birine onu verecek değilim.
We've got another one!
Birisi daha var.
We got another one at the pentagon. And congress.
Pentagon ve kongre salonunda birtane daha var..
We've got another one passed out.
Bir kişi daha sızdı.
We've got another one here.
Bir bebek daha geliyor.
So we've got a killer who digs a grave, dumps a body, covers it with tar, comes back three years later, digs again and dumps another one on top of it?
Öyleyse önce mezar kazıp, kurbanı atıp, katranlayan ve 3 yıl sonra geri gelip tekrar kazıp bir başka cesedi atıp, tekrar katranlayan bir katille mi karşı karşıyayız?
We've got another one.
Başka birini bulduk.
We've got another one!
Buraya gel! Bir tane daha var!
We've got him on tape soliciting one cop to kill another cop.
Antwon'u bir polisi polisi öldürmeye zorlarken kameraya çektik.
Anyway, so we got to know one another and so I was able to ask him...
Sonuçta, birbirimizi tanımalıydık ve ona artık sorabilirdim...
- Well, we got one deceased officer here and another found seriously wounded there.
- Bir memur ölmüş ve bir diğeri ağır yaralı.
We've got another one!
Bir tane daha!
We've got another one for t'dungeon here. All right?
- Zindana birini daha getirdik.
We've got to perform another ritual over her grave to reverse the one that you did.
Yaptığın ayini geri çevirmek için mezarı başında ayin yapmamız lazım.
We were married nearly 20 years. And then she got leukemia and passed on. And I never thought I'd find another one like her.
20 yıl evli kaldık, sonra vefat etti, ve hiç onun gibisini bulamayacağımı düşündüm...
I just got back to the lab, and we got another one.
Az önce laboratuara döndüm, ve bir tane daha gelmiş.
He's got three alimony payments, and I got a girlfriend we've decided I need to put in another apartment, but that's - that's really more of a mental necessity than a physical one.
Onun 3 nafaka ödemesi var. Ben ve kız arkadaşım da başka bir eve taşınmaya karar verdik. Ama bu, fiziksel ihtiyaçtan ziyade zihinsel bir ihtiyaç aslında.
We've got another one, room 22.
- 22 numarada bir tane daha var.
I know it's for charity but we've still got another one to go.
Biliyorum hayır için ama sırada bir tane daha var.
We've got another one.
- Bir tane daha bulduk.
We've got one fatality, and another circling the drain.
Buradaki çemberin içinde kaza sonucu ölmüş biri var.
We've got another one on the line.
Hatta başka bir kişi daha var.
Well, the truth is the town sort of got together... and decided we couldn't take another one of your bad hair days.
Açıkçası bütün kasaba toplandı ve dağınık saçlı günlerinden birine daha katlanamayacağımıza karar verdik.
We've got another one.
Birini daha bulduk.
We've got another one, ladies!
Bir tane daha bulduk hanımlar.
We've got another one.
Burada birisi daha var.
we've got your back 24
we've got 373
we've got plenty of time 29
we've got this 62
we've got time 35
we've got you 66
we've got to go 222
we've got a lot to do 18
we've got a 54
we've got it 85
we've got 373
we've got plenty of time 29
we've got this 62
we've got time 35
we've got you 66
we've got to go 222
we've got a lot to do 18
we've got a 54
we've got it 85