We've got to get out Çeviri Türkçe
914 parallel translation
We've got to get out of here.
Buradan gitmeliyiz.
We've got to get out of here. Come on.
Buradan hemen gitmeliyiz.
Come on, we've got to get out of here.
Hadi gel, burdan gitmek zorundayýz.
We've got to get him out of here.
- Onu buradan çıkarmalıyız.
Here, now. We've got to get out of here now.
Hemen buradan gitmeliyiz.
That's her danger. That's why we've got to get her away from him, out of that house.
İşte bu nedenle onu o adamdan ve o evden uzaklaştırmalıyız.
- We've got to get out quickly
- Hemen buradan çıkmalıyız
In any event, we've got to get out of here, fast.
Buradan çok çabuk ayrılmalıyız.
- We've got to get her out, tonight.
- Olamaz! - Onu oradan çıkarmalıyız, hem de bu gece.
- We've got to get out of here.
- Buradan kaçmak zorundayız
We've got to get Miss Huberman inside and find out what's going on there.
Bayan Huberman'ı içeri sokup olan biteni öğrenmeliyiz.
But we're in something horrible and we've got to get out.
Ama korkunç bir şeyin içindeyiz ve bundan kurtulmalıyız.
We've got to get you out of here before they slap a subpoena on you.
Mahkeme emri gelmeden seni buradan çıkarmamız gerek.
We've got to find out how much a man can take... and get it all.
Ne kadar dayanabileceklerini öğrenip, herşeylerini almalıyız.
We've got exactly six minutes to do the job and get out.
İşimizi bitirip dışarı çıkmamız için tam 6 dakikamız olacak.
We've got to get Ourselves out of their reach.
Asıl kendimizi ortadan kaldırmamız gerekiyor. Önemli olan bu.
We've got to get him out of the city at once.
derhal onu şehirden dışarı çıkartacağız.
- We've got to get out of here.
- Mutlaka buradan dışarı çıkmamız lazım.
We've got to get them out of the dungeon.
Onları zindandan çıkarmalıyız.
- Boys, we've got to get out of here.
- Çocuklar, buradan gitmeliyiz.
We've got to get them out of there now.
Onları oradan hemen çıkarmamız gerek.
WE'LL PAY GOOD. YOU'VE ALSO GOT 3 MINUTES TO GET OUT OF TOWN,
Kasabayı terk etmeniz için üç dakikanız var.
We've got to get out of the wind.
Şu rüzgardan kurtulmamız lazım.
I'll explain it all to you later, but right now we've got to get out of here.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
We got to get you out more... mix with people more.
Dışarı daha fazla çıkmalıyız ve insanların arasına karışmalıyız.
We've got to get out of here, fast.
Buradan hemen gitmeliyiz.
We've got to get out of here.
Buradan ayrılmak zorundayız.
We've got to get out of here!
Buradan dışarı çıkmalıyız!
Here in Tokyo. We're gonna start filling out those papers. We've only got a few days to get this whole thing done and out of the way.
Hemen belgeleri hazırlamaya başlarsak her şeyin olup bitmesi ve karı-koca olmamız sadece bir iki günümüzü alır.
We've got to get her out of there.
Onu oradan almalıyız.
We've got to get them out, sir.
Onları oradan almak zorundayız efendim.
We've got a paper to get out, and your boy helps us do it.
Gazete çıkarmamız gerekiyor. Oğlun da bize yardım ediyor.
You've got two weeks to get her out or we blow her up.
Onu çıkarmak veya havaya uçurmak için iki haftan var.
Now you know why I didn't want to tell you, and why we've got to get out of here and lock this place up and never come back again!
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
Look, if we've got to be failures, let's do so in our own city or get the hell out of here.
Bak, başarısızlığa uğrayacaksak... bu kendi şehrimizde olsun ya da çekip gidelim buradan.
WE'VE GOT TO GET OUT OF HERE, EVERYBODY!
Buradan gitmeliyiz, millet!
Tommy, we've got to get out of here.
Buradan gitmemiz gerekiyor.
- We've got to get her out of here.
- Onu buradan göndermek zorundayız.
I put your bride in a taxi. We've got to get out of here.
Ben kızı bir taksiye yerleştirdim Buradan çıkmalıyız.
Well, we've not only got to get her out of there, but we must get the land cleared, the houses and trees down...
Sadece kadını oradan çıkartmamız yetmez, adayı tamamen boşaltmalı, ağaçları kesmeli ve evleri yıkmalıyız.
We've got to close the shop and get out of Rome.
Dükkanı kapatıp Roma'dan gitmemiz lazım.
We've got to get out.
Buradan yürüyerek çıkmayacağız.
ONLY THAT WE'RE IN DANGER AND WE'VE GOT TO GET OUT.
Akrabalarımızla yeni gemiye bakmaya izinli olacağız.
We've got to get out of here!
Buradan gitmemiz gerekiyor.
We've got to get the children out of here.
Çocukları buradan çıkarmalıyız
We've got to get out of here before it's too late.
Çok geç olmadan buradan ayrılmalıyız.
We've got to get out of this.
Buradan çıkıp gitmeliyiz.
Now, first of all, lad, we've got to get all of these medieval ideas out of your head.
Şimdi, öncelikle evlat kafandan bütün bu ortaçağ düşüncelerini çıkarmalıyız.
We've got to get you out of here right away.
Seni hemen buradan çıkarmak zorundayız.
We've got to get out of here!
Buradan çıkmalıyız!
We've got to get out of here!
Buradan çıkmak zorundayız.