We've got to go now Çeviri Türkçe
125 parallel translation
- We've got to go now!
- Hemen kaçmalıyız!
We've got to go now.
Gitmemiz gerek.
We've got to have another go at him, now.
Hemen tekrar onu zorlamamız gerekiyor.
We've got to be noisy Now... go on!
Biraz gürültü çıkarmalıyız. Şimdi, haydi!
We've got to go now.
Hemen gitmek zorundayız.
We've got nowhere to go now, Lumley.
Gidecek yerimiz kalmadı Lumley.
I mean... I believe you could kill me right now, and if that's what you want to do... then go ahead... but you've got enough heat on you already, and we can help you.
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
- We've got to go in now.
- İçeri girmeliyiz.
Mother, Mother, we've got to go now.
Anne, Anne, şimdi gitmek zorundayız.
Reggie, we've got to go now.
Reggie, gitmeliyiz.
We've got to go now.
Hemen gitmeliyiz.
Thanks, we've got to go now.
Teşekkür ederiz.
We've got to go now.
Artık gitmeliyiz.
Now we got to go weigh it and test it.
Şimdi tartalım ve tadına bakalım.
- We've got to go now, sir.
- Artık gitmeliyiz efendim.
We've got to go now, sir.
Gitmeliyiz efendim.
We've got to go... now.
Hemen şimdi gitmemiz gerekiyor.
- We've got to go now.
- Artık gitmeliyiz.
- Mexico, but we've got to go now.
- Meksika'ya, hemen şimdi.
We've really got to go now.
Daha sonra yaparız! Şimdi gerçekten gitmemiz gerek!
- We've got to go now.
— Gitmek zorundayız.
No, we've got to go now.
- Hayır, hemen gitmeliyiz.
They're actually saying that we've got to go now.
Artık kapatmamız gerektiğini söylüyorlar.
We've got to go... now!
Buradan çıkmalıyız... hemen!
We've got to go now on the scoop up or we're gonna miss them. Over.
Şimdi gidip toplamaya başlamalıyız yoksa onları kaçıracağız.
I have to go now, we've got a class.
Şimdi gitmeliyim, dersim var.
We've got to go, Johnnie. We've got to go now.
Johnnie, hemen gitmemiz lazım!
We've got to go now too.
Bizim de derhal gitmemiz gerek.
We've got to go now!
Hemen gitmeliyiz!
Sally, please! We've got to go now, seriously!
- Gitmemiz gerek, gerçekten.
We've got to go to the hospital now.
Hastaneye gitmeliyiz.
Now we've pissed off every Italian in Rome, go do what you got to do.
Roma'daki tüm İtalyanları kızdırdık. Yapman gerekeni yap.
All right, surveillance, we got American 11, heading towards Washington now! Let's go. I want you to light up every track south of New York over Jersey.
New York'un güneyindeki ve Jersey üzerindeki uçuşları görmek istiyorum.
We've got to go now.
Şimdi halletmeliyiz.
Danny, we've got to go now.
Danny, hemen gitmeliyiz!
- Motherfucker, I got $ 10 says we can leave here right now, go to any boarded-up rowhouse with a nail like that in the door, and we will find a body.
- 10 dolarına iddiaya girerim ki şimdi burdan çıkar ve kapısında bu çividen olan hangi eve girersek girelim kesinlikle bir ceset buluruz.
I think what we've got to do now is go back to camp.
Sanırım kampa dönmemiz gerek.
Well, now that we've got that out of the way, we can go on to more important matters.
Bunu da hallettiğimize göre, daha önemli meselelere geçebiliriz artık.
Look, we escaped from the Dai Li, we got Appa back, I'm telling you, we should go to the Earth King now and tell him our plan.
Bakın. Dai Li'den kurtulduk ve Appa'yı geri aldık. Şimdi doğruca Toprak Kralı'na gidip ona planımızı anlatmalıyız.
We got to go.We've got to go now!
- Gidiyoruz.
Any minute now that alarm's gonna go, and we will have to make a run because some fat broad got her big ass stuck in a tub, or some asshole went off the rails on the west side highway.
Her an alarm çalabilir ve gitmemiz gerekebilir çünkü şişko bir hatun koca kıçını küvete sıkıştırmıştır veya şerefsizin biri batı yakası otoyolunda bariyerlerden uçmuştur.
We've got to go for it now.
Anladık. Şimdi harekete geçmeliyiz.
Now, I know it's last minute and I know you've got your whole special Gilmore hoopla treatment planned, so we don't have to go if you don't wanna go.
Son dakikada haber verdiğimi ve Gilmore eğlencesi planladığını biliyorum yani istemezsen gitmek zorunda değiliz. Hayır, gitmeliyiz.
We've got to go public, now.
Halka duyurmalıyız, hemen.
But you've got to promise, we've got to go after him now.
Bana hemen onun peşine düşeceğinize söz verin.
- Doctor, we've got to go now!
- Doktor, hemen gitmeliyiz!
We've got to go now. Please.
Hayır, hemen gitmemiz lazım!
I just wanted to let you guys know I've got Camille with me now, so we're gonna go in there and have fun.
Sadece size Camille ile birlikte olduğumu söylemek istedim. Şimdi içeri girip, eğleneceğiz.
We've got to go now, now, now, now, now!
Şimdi gitmeliyiz, şimdi, şimdi, şimdi yürü!
"It's just you and me now we've got to stick together" And we can do that here working side by side Go on
Birlikte takılarak, herşeyi daha rahat yapabiliriz
We've got to go now.
Hemen gitmemiz gerekiyor.