We don't know what happened Çeviri Türkçe
334 parallel translation
And then... Well, we don't exactly know what happened.
Ve sonra... doğrusu, biz ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz.
Don't. We know what happened.
Olanları biliyoruz.
So many planes, and we don't know what happened to the others.
Bir sürü uçak vardı. Diğerlerine ne oldu hiç bilmiyoruz.
I know, why don't we find out what happened to your people?
Buldum, ailene ne olduğunu araştıralım mı?
You know, after what happened today, I don't guess we'll be seeing you any more.
Bugün olanlardan sonra bir daha görüşeceğimizi sanmıyorum.
WE DON'T KNOW WHERE WE'VE BEEN OR WHAT'S HAPPENED.
Ama neler olduğunu bilmiyoruz. - Doğru mu?
But what has happened we still don't know.
Ama ne olduğunu... hala bilmiyoruz.
We still don't know what's happened to the Archons.
- Archonlara ne olduğunu bilmiyoruz.
Listen, I don't know what happened with us, but I think we ought to talk it over.
Aramızda ne geçti bilmiyorum ama bunu konuşmalıyız tamam mı?
We're here to find out what's happened because I don't know.
Çünkü bilmiyorum.
We don't know what's happened yet.
Henüz neler olduğunu bilmiyoruz.
We don't know what happened.
Hızını bilmiyoruz.
Uh, the reason I say that is because, you know, when my wife and I try to remember what happened yesterday or the day before, well, we don't agree on anything.
Ah, bence nedeni şu, bilirsiniz, karımla ben dün ve dünden önceki gün ne olduğunu anımsamağa çalıştığımızda, şey, hiçbir şeye katılmıyoruz.
We don't know what happened to Lipyagin and his comrades.
Lipyagin ve diğer yoldaşların akıbeti belirsiz.
We know what happened, but the governor is dead now and... we don't want to embarrass his family.
Neler olduğunu biliyoruz, ama Vali artık öldü ve biz ailesini utandırmak istemiyoruz.
- We don't know what happened.
- Hala neler olduğuna emin değiliz.
We don't know what happened to him, Branca.
Ona ne olduğunu bilmiyoruz Branca.
Maybe you can fool these guys with this saint act, but do not ever speak to me again like we don't know what really happened.
Bak, belki bu ulu davranışlarınla bu adamları kandırabilirsin ama sakın aslında ne olduğunu bilmiyormuşuz gibi konuşma benimle.
We don't know what happened.
Neler olduğunu bilmiyoruz.
We don't know what happened.
Ne olduğunu bile bilmiyoruz.
We don't know what's happened.
Ne olduğunu bilmiyoruz.
We don't know if Cady gave it to her or what happened.
Onu Cady mi verdi, neler oldu bilmiyoruz.
We don't know what happened.
Ne olduğunu bilmiyoruz.
We don't know what happened to Blue.
Blue'yu bilmiyoruz.
Um, I don't know what's happened the other days, but I think we just have to take it a little slower this time, okay?
Diğer günlerde neler oldu bilmesem de bu sefer biraz ağırdan alalım derim.
We don't know what happened to Kozinski and Hodges.
Kozinski ve Hodges'a ne oldugunu bilmiyoruz.
Commander, I want you to know we don't blame Chief O'Brien for what happened.
Komutan, Olanlar için Şef O'Brien'ı suçlamadığımızı bilmenizi istiyorum.
We still don't know what happened to the rest of the crew.
Mürettebatın geri kalanına ne olduğu hakkında hala hiçbir bilgimiz yok.
We don't even know what happened to the Captain.
Kaptan'a da ne olduğunu bilmiyoruz.
We don't know what happened to him.
Ona ne olduğunu bilmiyoruz.
We don't even know what really happened.
Gerçekten ne olduğunu bilmiyoruz.
We don't even know what happened yet.
Daha ne olduğunu bile bilmiyoruz.
We don't know what happened at Z'Ha'Dum.
Z'ha'dum'da neler olduğunu bilmiyoruz.
We don't even know what happened on that ship.
Orada ne olduğunu bilmiyoruz.
There's so much we don't know about what happened, but you saw it.
Ne olduğunu bilmediğimiz bir sürü şey var, ama sen onu gördün.
We don't know that's what happened.
Öyle olduğunu bilmiyoruz.
You're telling him we don't know what happened?
Bilmediğimizi mi söylüyorsun?
I don't know. After seeing what happened with Felicity and Ben... I don't think we should have secrets between us.
Bu geceden sonra, Felicity'yle Ben'i gördükten sonra bilemiyorum ama aramızda sır kalmaması gerektiğini düşünüyorum.
The truth is, we don't know what happened to my hologram.
Gerçek şu, benim hologramıma ne olduğunu bilmiyoruz.
We don`t really know where they came from and we certainly don`t know what happened to them.
Gerçekten nereden geldiklerini bilmiyoruz... ve başlarına ne geldiğini de kesinlikle bilmiyoruz.
But you don't know what happened! We...
Ama ne olduğunu tam olarak bilmiyorsunuz...
We still don't know where she was... or what happened to her.
Hala nerede olduğunu ve neler yaşadığını bilmiyoruz.
Gretchen, I don't know what happened tonight but I hope we both agree that Dawson will never be number seven on any list.
Gretchen, bu gece ne olduğunu bilmiyorum. Ama umarım ikimiz de Dawson'ın herhangi bir listede 7 numara olmayacağı konusunda hemfikiriz.
I don't know what happened, but maybe we could work together and find out.
Ne olduğunu bilmiyorum ama birlikte çalışırsak ne olduğunu belki bulabiliriz.
We don't know enough about what happened.
Olanlar hakkında yeterince bilgiye sahip değiliz.
We don't know what would have happened if we hadn't interrupted it.
Kesmeseydik neler olacağını bilmiyoruz.
Colonel, we don't know what happened.
Albay, ne olduğunu bilmiyoruz.
I don't know what happened, but we've taken on clocks.
Neler oldu bilmiyorum ama bir sürü saatimiz olmuş.
I just remember we went in the air, and the next thing I know I'm just fucked. I don't know what happened.
Ne oldu bilmiyorum.
Well, after you left last night... Some fanatics got on the bus and picked on this Muslim couple-An old couple, We don't know what happened
Dün akşam siz ayrıldıktan sonra bazı aşırı dinciler otobüse binip Müslüman çifte sataştılar.
After what happened with Jamey, we don't know who we can trust.
Jamey'le olanlardan sonra kime güvenebileceğimizi bilmiyoruz.