We got a man down Çeviri Türkçe
73 parallel translation
We got a man down in Sector 2.
İkinci Bölgede bir adamımız kaldı.
We got a man down!
Yerde bir adam var!
We got a man down in there.
Gördük adam aşağıda
– We got a man down!
- Bir adam eksiğiz!
We got a man down in here.
Burada biri öldü.
( Jack ) We got a man down!
Birisi yerde!
- Hey, hey. We got a man down!
Bir adamımız düştü!
We got a man down. You okay?
İyi misin?
We got a man down!
Biri yere indi!
We got a man down.
Vurulmuş biri var.
Kindt, we got a man down.
Kindt? Bir adamımız vuruldu.
We got a man down here.
Cutler Bay Marinasında yerde yatan bir adam var.
Yeah, Alpha 5, we got a man down.
Alpha 5, bir adamımız vuruldu.
We got a man down!
Bir adamımızı kaybettik!
- Man down! We got a man down.
- Adamımız vuruldu!
We got a man down, and this woman is not a nurse.
Bayılan bir adam var ve bu kadın bir hemşire değil.
We got a man down in the cafeteria.
Kafede bir adamımız düştü.
Hey, hey, man, we got a man down, man!
Hey dostum, baygın bir adam var!
We got a man down out there and you guys are just sitting around tossing each other`s salads?
Burada bir adamımız düştü ve siz çocuklar orada oturmuş birbirinizin salatasını mı savuruyorsunuz?
Ah, we got a man down here.
Adam yerlerde sürünüyor.
Look, General, I hate to interrupt your little cocktail party you got going on there, but we got a man down here.
Bakın General, oradaki küçük kokteyl partinizi bölmek istemem ama bir adamımızı kaybettik.
We got a man down! Man down, man down!
Biri yaralandı!
We got a man down!
Bir asker yaralandı!
I'll just call the VA, he was a vet, tell them we got a man down, they'll come out, pine box it, American flag, something nice.
- VA yı aradım veterinerdi .. biri yaralı gelin alın dedim.Artık onlar ilgilenir heralde
We've got a man down here ambushed.
Pusuya düşürülen bir adam var.
We got a big fish down here, man.
Burada kocaman bir balık var adamım.
- We've got a man down.
- Bir adam vuruldu.
We got a man down, Dude!
Bir yaralımız var Ahbap!
We got contact. - Come on down, A.J. I got this, man.
- Bitir şunun işini, A.J.
We've got a man down.
DaIganın aItında kaIdı.
- We've got a man down!
- DaIganın aItında kaIdı!
We've got a man down!
Bir adamımızı kaybettik!
We've got a man down!
Bir adamımızı kaybettik! Tamam.
We're down a man since your partner got himself detailed.
Ortağın her şeyi açıkladığından beri bir adam kaybettik.
Whatever it's about, you definitely got the man's attention...'cause word comes down this morning from my shift lieutenant... we're to ride past your union hall twice a day and paper cars.
Her ne istiyorsa, adamın dikkatini sağlam çekmişsiniz... çünkü emir bu sabah doğrudan teğmenimden geldi... günde iki defa sendika binasına uğrayıp araçlara ceza keseceğiz.
We've got a man down.
Yerde bir adam var.
We've got a man down!
Yaralı var.
we got a man down, dude.
Adamları hakladık Ahbap.
We got a man locked up down in the hatch.
Ambarda kilit altında tuttuğumuz bir adam var.
We've got a man down, Med team here now, Mr Lennox is on the roof...
Ölü bir adamımız var, tıbbi ekip şu anda burada, Bay Lennox çatıda...
We've got a man down.
Bir adamımız vuruldu.
We've got a man down with a heart attack.
Bir adam kalp krizi geçirdi.
Sir, we've got a man down.
Efendim, bir adamımızı kaybettik.
We were sitting up, me and Bill, and he just started crying, and he broke down and he said, " Man, I've got a problem.
Bill'le ben bir gün oturuyorduk ve birden ağlamaya başladı. Yenilmiş bir sesle "Dostum, hayatım kontrolümden çıktı." dedi.
Anyway, we got raided by the feds last June, and Nik's cousin Sasha got pinched, and we've been a man down ever since.
Her neyse, geçen haziran federallerin baskınına uğradık,.. ... ve Nik'in kuzeni Sasha yakalandı ve o zamandan beri bir kişi eksiğiz.
I hope you weren't planning on going home tonight,'cause we got, like, 900 pages to get through, and now we're a man down.
Umarım bu gece eve gitmeyi düşünmüyordun çünkü bitirmemiz gereken 900 sayfa var ve bir adamımız eksik.
Casey, we've got a man down ; where are you?
- Casey, biri vuruldu, neredesin?
Our job is to take down Hydra's science base, and we've already got a man on the inside to get us in.
İşimiz HİDRA bilimsel araştırma üssünü devirmek. Bizi içeri alacak adamı daha önce gönderdik.
- We've got a man down.
- Yaralı biri var.
It's a shame we got to take the man down.
Bu adamı halledecek olmamız çok yazık.
We got a man out front playing janitor keeping an eye on him, and we got the other place locked down.
Hademe kılığında bir adamımız onu takip ediyor. Diğer yerleri de kilitledik.