We had a falling out Çeviri Türkçe
79 parallel translation
And since we had a falling out -
Kavga ettiğimizden beridir yok.
We had a falling out.
Kavga ettik.
See, my mother and me, we had a falling out.
Bakın, annem ve ben, biz bölündük.
We had a falling out when I had a line on her sitcom ten years ago, and that was the beginning of our feud.
10 yıl önce onun sitcom'unda bir rol aldım ve mahvettim, bu kan davamızın başlangıcı oldu.
I know we had a falling out and... things were said that... shouldn't have been said.
Birbirimize kırgın olduğumuz biliyorum. Söylenmemesi gereken şeyler söylendi.
We had a falling out, we haven't spoken in months.
Küsmüştük, birkaç aydır konuşmuyorduk.
I admit we had a falling out.
Bir tartışma yaşadığımızı kabul ediyorum.
I do, but we had a falling out over the Jerry Garcia stamp.
Tanıyorum ama Jerry Garcia'nın pulu üstünde bir anlaşmazlık yaşadık.
See, I used to be a guide for one of those bigger outfits, but we had a falling out over what I guess you might call creative differences.
Eskiden büyük bir turun rehberiydim ama sonra yaratıcı farklılığı yaratmak için kendi yolumu çizdim.
Jack, we had a falling out.
Kavga etmiştik Jack.
- Unfortunately, I said something that offended her, and we had a falling out.
- Malesef onu alındıracak bir şey söyledim...
We had a falling out.
Tartıştık.
Me and Uncle Lonnie, we had a falling out.
- Olmaz, Lonnie amca ile aram açık bu ara.
We had a falling out and he went to prison.
Aramız açıldı ve o hapse gitti.
We, um, we had a falling out a long time ago.
Uzun zaman önce birbirimizden koptuk.
Look, he's not talking to me. We had a falling out.
Artık benimle konuşmuyor.
We had a falling out.
Aramız açıldı.
Okay, yeah, yeah, we had a falling out.
Evet, kavga ettik.
We were friends, but had a bit of a falling out, I'm afraid.
Dosttuk ama aramız soğudu ne yazık ki.
We had a falling-out over a certain young lady.
Genç bir hanım yüzünden kavga ettik.
I told you before, we had a falling-out a Long time ago.
Anlatmıştım sana. Çok uzun zaman önce koptuk birbirimizden.
We had a little... falling out.
Ufak bir tartışma yaşadık.
- Well, we had a little falling out.
Kavgalıyız.
We had a bit of a falling out.
Biraz bozuşmuştuk.
My buddy had a falling-out with this girl, so we took some nude photos he took of her and he put'em up on the net, to get back at her.
Ondan intikam almak için, kızın çekmiş olduğu çıplak resimleri İnternette yayınladı.
That's because we had a bit of a falling out.
Bunun nedeni bizim, bozuşmuş olmamız.
Because, to be honest with you, we had a little bit of a falling out.
Çünkü, biz biraz külahları değişmiştik.
He's been a pain in the butt ever since we had this falling out in high school.
Öyle. Lisede, aramız açıldığından beri tam bir baş belası oldu çıktı.
They had a falling-out before we ever got together.
Tanışmamızdan önce gerçeklemiş.
We had a - We had kind of a falling out.
Aramızda... aramızda bir boşluk oldu.
I'm afraid that we had a... a falling out.
Korkarım biz birbirimizden kopuyoruz.
'Cause we kinda had a falling out after she swiped my old web site.
Eski web sitemi çaldığından beri küsmüştük.
We are friends but we've had a bit of a falling out
Biz arkadaşız ama son zamanlarda aramız biraz bozuldu.
He's a great guy, but we had a little falling out when I had a small dalliance with his wife...
Çok iyi birisidir. Ama, karısıyla,
Anyway, then they had a tremendous falling-out over this cannon we found...
Her neyse, sonra bu ikisi, bulduğumuz gemi top atarı üzerine bir tartışmaya tutuştular.
We had a falling-out.
Bir küslük yaşamıştık.
We'd had a falling out years ago.
Yıllar önce aramız açılmıştı.
Oh, we had a bit of a falling out.
Biraz bozuştuk.
We hear that you and Lance Corporal Korby had a... falling out in Kandahar?
Sen ve Onbaşı Korby'nin Kandahar'dayken kavga ettiğinizi duyduk.
Yeah, we had a bit of a falling-Out.
Evet, biraz bozuşmuştuk.
We kind of had a falling out.
Onunla kavgalıyız da.
The moms and I had a falling out, which was a shame- - we had been such good friends.
Diğer annelerle aram açıldı, çok yazık oldu çünkü çok iyi arkadaştık.
But then we had a bit of a falling out.
Ama sonra bazı anlaşmazlıklar oldu.
Uh, we heard that the, uh, two of you Had some sort of a falling-out?
İkiniz arasında bazı anlaşmazlıklar olduğuna dair duyumlar aldık.
We had a little, uh, falling out over past-due fees.
- Hayır. Gecikmiş ödemeler yüzünden aramız açıldı biraz.
Brian heard me and Glitch had a falling out, but we didn't.
Brian, ben ve Glitch arasında kavga olduğunu duymuş ama kavga etmedik.
Pete and I, we had a falling out 15 years ago.
15 yıl önce, Pete ve ben tartışmıştık.
We had a philosophical falling'out.
- Felsefik bir anlaşmazlık yaşadık.
I mean, we may have had a falling out, but that was 15 years ago.
Belki ayrı düşmüş olabiliriz, ama o 15 sene önceydi.
We had a bit of a falling out.
Bir sürtüşmemiz olmuştu.
You know, maybe we should just go at Boyd directly now that it seems that he and Theo have had a falling out.
Hazır Theo'yla araları açılmışken, belki de doğrudan Boyd'un üzerine gitmeliyiz.