We haven't talked in a while Çeviri Türkçe
37 parallel translation
I know we haven't talked in a while...
Konuşmayalı çok oldu.
We haven't talked in a while. - Did you know May left me?
- May'in beni terk ettiğini biliyor muydun?
Did you come here to drink something, we haven ´ t talked in a while.
Buraya birşeyler içmek için mi geldin, uzun zamandır konuşmamıştık.
We haven't talked in a while.
Ne zamandır konuşmamıştık.
You know, it's just that... me and Jimmy, we just- - I haven't talked to him in a while.
Mesele şu... Ben ve Jimmy bir süredir görüşmüyoruz.
- We haven't talked about it in a while.
- Bir süredir bu konuda konuşmadık.
You said that we haven't talked in a while.
Uzun zamandır konuşmadık demiştin.
We haven't talked about your love life in a while.
Bir süredir aşk hayatından söz etmiyoruz.
I know we haven't talked in a while... but I want you to know I'm doing okay.
Bir süredir konuşamadığımızı biliyorum ama iyi olduğumu bilmeni isterim.
It just feels like we haven't really talked in a while.
Bir süredir gerçekten konuşmadığımızı hissettim sadece.
Sorry, I just feel like we haven't talked in a while.
Afedersin, ikimiz konuşmayalı uzun zaman oldu da.
I can't believe this.I mean, I know we haven't talked in a while, but it's like you have a whole new family.
Buna inanamıyorum. Yani, seninle bir süredir konuşmuyoruz ama... sanki tamamen yeni bir ailen var gibi.
" And I'm sorry we haven't talked in a while because I miss you.
Bir süredir konuşamadığımız için üzgünüm çünkü seni özledim.
We haven't talked in a while.
Bir süredir konuşamıyoruz.
We haven't talked about my green card in a while.
Bir süredir yeşil kartımdan bahsetmedik.
We haven't talked in a while.
Seninle bir süredir konuşmuyoruz.
We haven't talked in a while.
Bir süredir konuşamamıştık.
I know we haven't talked in a while, but I was taking a walk, found myself at your door.
Bir süredir konuşmadığımızın farkındayım ama yürüyüşe çıkmıştım ve kendimi kapımda buldum.
I just want to make sure we're okay, because we haven't talked in a while, and if we're not okay...
Aramızın iyi olup-olmadığını bilmek istedim, Çünkü bu aralar hiç konuşmadık, ve eğer iyi değilsek,
We haven't talked in a while, and, uh,
Bir süre konuşamadık ve ah
We haven't talked to mom in a while, so I thought it would be a good idea if we did it again.
Bir süredir annenle konuşmadık, o yüzden yeniden konuşmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm.
I'd like-you know, we haven't talked in a while, so with the thing that happened I just thought I'd come by and we'd... talk.
Ben şey istedim, yani bir süredir konuşamadık bütün bu olup bitenlerle, uğrayıp konuşabiliriz diye düşündüm.
I know we haven't talked in a while.
Biliyorum, bir süredir konuşmadık.
We haven't talked about your family in a while.
Ailenden konuşmadık.
You know, Mercy and me, we haven't talked in a while.
- Denedim öyle. Mercy ile bir süredir konuşmadık da.
I know we haven't talked about Walter in a while, but I--I miss him, too.
Bir süredir Walter hakkında konuşmadığımızı biliyorum ama... ama onu ben de özledim.
I know we haven't seen each other or talked in a while, so I wanted to make you a video update.
Bir süredir görüşmedik ve konuşmadık biliyorum. O yüzden seni video ile bilgilendirmek istedim.
You know what we haven't talked about in a while?
Bir süredir neyi konuşmadık biliyor musun?
I know we haven't talked in a while, but I'm calling because I'm on my way to Quahog.
Bir süredir konuşmadığımızı biliyorum ama sana Quahog'a geleceğimi söylemek için aradım.
We haven't talked in a while.
Bir süredir konuşmadık.
We haven't talked in a while.
Uzun zamandır konuşmadık.
We haven't talked in a while, Lieutenant.
Uzun zamandır oturup sohbet edemedik teğmen.
We haven't talked in a while.
Bir süredir konuşmuyoruz.
I know we haven't talked in a while,
Bir süredir konuşmadığımızın farkındayım.
I know you're upset that we haven't talked in a while, so I was thinking of stopping by the house.
Bir süredir konuşmadığımızı biliyorum, o yüzden eve gelecektim.
It seems we haven't talked in a while.
Konuşmaya ihtiyacımız varmış gibi görünüyor.