We knew that Çeviri Türkçe
2,384 parallel translation
We knew that Milosevic will lose, and we knew that he will not accept the fact that he has lost.
Milosevic'in kaybedeceğini ve kaybettiği gerçeğini kabullenmeyeceğini biliyorduk.
Mike and I had talked about it for awhile, because we knew that the first time was gonna be something we'd want to remember forever.
Mike'la bu konu hakkında bir süre konuştuk. Çünkü biliyorduk ki, ilk seferimiz sonsuza dek hatırlamak isteyeceğimiz şekilde olmalıydı.
We knew that something had happened.
Bir şey yaşandığını biliyorduk.
We knew that day that something was really really wrong.
Bir şeylerin kesin olarak ters gittiğini, o gün anladık.
We made this decision a long time ago because we knew that once Emma was born, we'd be too emotional.
Bu kararı çok uzun zaman önce vermiştik. Çünkü Emma doğduğu zaman, fazla duygusal olacağımızı biliyorduk.
We knew that, but we tried anyway because that was important to you.
Bunu biliyorduk ama yine de denedik çünkü senin için önemliydi.
I thought that we knew that it was canceled tonight because my parents are missing and I'm...
Annemler ortada olmadığı için bu geceyi iptal ettiğimizi düşünmüştüm...
We knew that you probably have a lot of these at home, but these are for work.
Muhtemelen evde bunlardan pek çok alacaksın biliyoruz ama bunlar iş için.
I'm missing her. Aunt, we knew that already... don't worry, we are here.
çok özlüyorum teyze, onu biliyoruz zaten... merak etme, hepimiz yanındayız
I mean he's obviously hurting, and I just think it would be nice if he knew that we were all here for him.
Belli ki, canı çok yanıyor. Hepimizin yanında olduğunu bilirse çok iyi olur diye düşünüyorum.
One other thing - - as far as we know, only the FBI knew that Hirschbaum was at the hotel.
Bir şey daha var - - Bildiğimiz kadarıyla, Hirschbaum'un otelde olduğunu bilen sadece FBI idi.
CDs, skateboards, and stuff like that in there, and so we knew something - something was up with it, and he started giving people joy rides up at the bar.
Arabalar CD, kaykay ve benzeri eşyalarla doluydu. Bir şeyler olduğunu tahmin ettik. Bardaki insanlara tur attırmaya başladılar.
Probably within about 15 seconds, he'd be strapped down that quick,'cause we all knew exactly where our straps were and what we were supposed to do.
15 saniye gibi kısa bir sürede kemerleri bağlanmış olur. Çünkü hepimiz kemerlerin yerini ve ne yapmamız gerektiğini biliriz.
Besides, we both knew that female bosses can't mix business and pleasure without people whispering about them behind their back.
Ayrıca, ikimiz de biliyoruz ki bayan patronlar işi ve zevki birbirine karıştırdıklarında mutlaka arkalarından konuşan insanlar olur.
We knew it was time to buy that house with a white picket fence.
Beyaz bahçe çitli bir ev almanın zamanının geldiğini biliyorduk.
I believe the spirit you know, got a hold of me, because they knew that we knew the truth.
Beni bir ruhun ele geçirdiğine inanıyorum, Çünkü neyi istediklerini anladığımızı anladılar.
In fact, he even knew that we went for a film from Swati's office.
Aslında, film izlemek için Swati'nin ofisinden çıktığımızı biliyor.
Okay, so tree equals weapon, sort of, but we already knew that.
Öldürülebilmelerinin tek yolunu yok ettiler. Yani ağaç bir nevi silah sayılır, bunu zaten biliyoruz.
Look, I knew it was gonna bother you, but I just thought maybe you could see that we could have some fun together.
Seni rahatsız edeceğini biliyordum. Ama beraber eğlenebileceğimizi de görmeni istedim.
And when that moment came... we just knew.
Ve o an geldiğinde, sadece, biliyorduk.
An animal that we never knew- - or had a relationship with. So I'm going to-
Hayvanı ne tanıyorduk ne de onunla ilişkimiz oldu.
We knew they were having financial issues but I never thought that he would do anything like this.
Bir takım parasal sıkıntı çektiklerini biliyordum ama böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi doğrusu.
That's why Grune and I knew we'd probably never find it.
Demek ki bu yüzden Grune ve ben onu asla bulamayacaktık.
We need to find out who else knew about that treasure.
Başka kimlerin hazineden haberdar olduğunu bulmamız gerekiyor.
But she also knew that we weren't going anywhere as a couple.
Ama bir çift olarak bir yere varamayacağımızı da biliyordu.
And we think that she knew her killer.
Ve katilini tanıdığını biliyoruz.
Jerry Tyson gave that gun to Philip Lee knowing he would use it, so there's a good chance he knew we'd eventually get to Philip.
Jerry Tyson bu silahı Philip Lee'ye verdi ve kullanacağını biliyordu, yani o şimdi biliyordur, bizim eninde sonunda Philip'e ulaşacağımızı.
Well, maybe his brain is breaking down so fast that the Morgan we knew is already gone.
Belki de beyni o kadar hızlı çökmüştür ki bizim bildiğimiz Morgan çoktan gitmiştir.
The only thing We really knew was that We were going to give up the apartment and fend for ourselves.
Tam anlamıyla bildiğimiz tek şey daireden ayrılıp kendi başımızın çaresine bakacak olmamızdı.
We were all drugged at that bar. - I knew it.
O barda hepimiz uyuşturulmuşuz.
So he knew many things that we didn't.
Bu yüzden de bilmediğimiz birçok şey bilirdi.
We may have lost a man... But out there on the range, under that great big sky, we found a part of ourselves we never knew was there, just like the horny cowboy said we would.
Bir adamımızı kaybettik ama o koca alanda, mavi gökyüzünün altında varlığından bihaber olduğumuz bir yönümüzü keşfettik.
We need proof that Brett and Drew Turner knew each other.
Brett ve Drew Turner'ın tanıştıklarını ispatlamalıyız.
About a mile away from where she got hit we knew she didn't run very far, so it makes sense that she lived close by.
Arabanın çarptığı yerin, yarım mil uzağı. Çok uzağa koşamadığını biliyorduk, Bu yüzden yakınlarda yaşıyor olması mantıklı.
I knew that we hadn't had an earthquake. I didn't bump anything.
Deprem olmadığını biliyorum.
We knew when we began this that we might make mistakes.
Bu işe başladığımızda, hata yapabileceğimizi bilerek başladık.
So, if the only reason we can't be together is because I was in a vulnerable place for the first two hours we knew each other then that is two hours of vulnerability you owe me.
Birlikte olamamızın tek sebebi birbirimizi tanıdığımız iki saatte savunmasız bir hâlde olmamsa o zaman sen de bana iki saat savunmasızlık borçlusun.
When the CIA recruited me, I was on the run with Dad, and we changed our identities so much that they never knew you existed.
CIA beni aldığında, babamla iş üstündeydim, o kadar çok kimlik değiştirdik ki senin varlığında hiç haberleri olmadı.
He already knew that we found the corpse.
Bizim cesedi aradığımızı öğrendi.
How do we know that they knew their jet was defective?
Uçaklarının kusurlu olduğunu mu nereden biliyoruz?
I wish we knew Jodi was pregnant before the accident so at least she could remember that.
Keşke Jodi hamile olduğunu kazadan önce öğrenseydi, en azından bunu hatırlardı.
I knew that when we allied with him, but it is his genius that has allowed our plan to succeed.
Onunla müttefik olduğumuzda bunu biliyordum, ama dehası planımızın başarılı olmasını sağladı.
He trusted that he knew what we needed before we did.
Bizim ihtiyacımız olan şeyi bizden önce bildiğine güvendi.
I just knew then and there, that we had to take a stand.
O zaman ona karşı koymamız gerektiğini kesin anladım.
No, but we weren't that many, so I knew who he was.
Hayır fakat sayımız fazla değildi, yani onu tanıyordum.
We... we offered a-a reward ; we set up a Web site for any information from anybody that knew what happened to Sean.
Ödül koyduk, Web sitesi kurduk sırf Sean'a ne olduğunu bilen birini bulmak için.
Next thing we knew, that beast had us backed into a corner, fangs dripping with venom.
Sonra ki hatırladığımız şey dişlerinden zehir damlayarak canavarın bizi bir köşeye sıkıştırdığıydı.
She knew that we would watch the security footage.
Güvenlik kameralarını izleyeceğimizi biliyordu.
We knew we has killed all that was up there.
Orada olan herkesi öldürdüğümüzü biliyorduk.
We knew in a month that it wasn't Indians but we just don't give a shit.
Bir ay içinde Hintli olmadıklarını anladık ama bunu pek iplemedik.
And the next thing we knew, this kid was claiming that Michael had molested him.
Sonra bir baktık, bu çocuk Michael'ı tacizle suçluyor.
we knew 34
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's cool 1334
that's good to hear 161
that all started with a big bang 89
that's my best friend 28
that'll be it 25
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's cool 1334
that's good to hear 161
that all started with a big bang 89
that's my best friend 28
that'll be it 25