We need to talk about this Çeviri Türkçe
285 parallel translation
We need to talk about this.
Bu konuda konuşmamız lazım.
We need to talk about this in detail.
Ayrıntıları konuşabilir miyiz?
We need to talk about this.
Bu hakkında konuşmamız lazım.
We need to talk about this.
Bunu konuşmamız gerek.
- We need to talk about this.
- Bunu konuşmamız gerek.
We need to talk about this.
Bunu konuşmalıyız.
Jackie, we need to talk about this whole...
Jackie, tüm bu olanlar hakkında konuşma- -
I don't think we need to talk about this.
Bunu konuşmamız gerektiğini düşünmüyorum.
Okay, we need to talk about this.
Tamam, bunun hakkında konuşmalıyız.
We need to talk about this Marilyn situation.
Marilyn konusunu konuşmalıyız.
We need to talk about this guy Ketchum.
su Ketchum denen herifle ilgili konusmaliyiz.
Danny, we need to talk about this.
Danny, konuşmalıyız.
We need to talk about this, Tommy.
\ Bunu konuşmalıyız.
But we need to talk about this.
Ama bun konuşmalıyız.
Do we need to talk about this?
Bunun hakkında konuşmalı mıyız?
Do we... Do we need to talk about this?
- Bunu konuşmamız gerekiyor mu?
Senator, we need to talk about this.
Senatör, bunu konuşmalıyız.
All right, we need to talk about this.
Tamam, bu konuda konuşmalıyız.
Al, we need to talk about this production schedule.
Al, bu yapım takvimi konusunda konuşmalıyız.
We need to talk about this problem with the reporter, Ed.
Şu gazeteci sorununu konuşmalıyız, Ed
Do we need to talk about this?
Bunu konuşmak zorunda mıyız?
- We need to talk about this.
- Bunu konuşmamız lazım.
Baby, we need to talk about this.
Bebeğim, bunun hakkında konuşmalıyız.
Well, we need to talk about this.
Bunu konuşmalıyız.
- Uh, we need to talk about this display.
- Sergiyle ilgili konuşmamız gerek.
I'm not 25 anymore. We need to talk about this sometime.
Artık 25 yaşında değilim.Bu sıralarda bunu konuşmamız gerekiyor.
We need to talk about this.
- Bu konu hakkında konuşmamız gerek.
We need to talk about this?
Bunu konuşmamız gerek.
- We need to talk about this.
- Bunun hakkında konuşmamız lazım..
No. No, we need to talk about this some more.
Hayır, bunu konuşmalıyız.
I think we need to talk about this on level ground.
Bence bunu yerde konuşalım.
Guys, we need to talk about this thing at CBS.
Çocuklar, bu CBS'deki olayla ilgili konuşmalıyız.
But we need to talk about this properly.
Ama bu konu hakkında oturup doğru dürüst konuşmalıyız.
- We really need to talk about this.
- Scott, bunu gerçekten konuşmalıyız.
We wanted to talk to you about this because we need your help.
- Senin yardımını istiyoruz.
- Max, I think we need to talk about this.
Max, bu konuda konuşmalıyız.
We need to talk to every doctor and nurse at this hospital see what they can tell us about Torres and Kim.
Hastanede bulunan bütün doktor ve hemşireler ile konuşup Kim ve Torres ile ilgili bildiklerini öğrenmeliyiz.
Maybe if we could talk about this because I need to feel that you really care about the cat.
Belki de bunu konuşmalıyız çünkü kediyi ne kadar önmesediğinizi hissetmeliyim.
I don't have to hear this now. We don't need to talk about it.
Bunu sonra konuşuruz.
So do you think we need to talk about this?
- Konuşmak ister misin?
If is this about me coming here or what's going on between us, then we need to sit down and talk about it, figure it out.
Mesele benim buraya gelmemse veya annenle aramızda olanlarsa, oturup konuşmalı ve çözmeliyiz.
Let's go out to lunch, let's talk about this,'cause we need a game plan.
Hadi yemeğe çıkalım, bunu konuşuruz, bir plâna ihtiyacımız var.
I'm saying that we have a problem. And this is something that we need to talk about.
Bir sorunumuz olduğunu ve konuşmamız gerektiğini söylüyorum.
Well, I have a boyfriend, and we seem to be having this problem and I need to talk to someone about it.
Benim de erkek arkadaşım var ve sanırım bir sorunumuz var ve bunu birileriyle konuşmam gerekiyor.
Look, Wade. We should really talk about this, but unfortunately, there's this guy out there that's turning people into clay, -... and I really need to get...
Wade, bu konuyu konuşmamız gerekiyor fakat ne yazık ki dışarıda bir adam insanları çamura dönüştürüyor ve benim hemen...
We don't need to talk about this.
Bunu konuşmak zorunda değiliz.
Look, Owen, maybe we can talk about this some other time. No, l--l really need to say it now.
Kahretsin!
And we really need to get together, talk about this, act like the band exists, because it does exist.
Bir araya gelip bunu konuşmalı, grup varmış gibi davranmalıyız. Çünkü var.
Mom, when this is over, we need to talk about your parenting skills.
Anne, bu iş bittiğinde senin ebeveynlik yetilerin üzerine konuşmamız gerek.
We need to talk about what will happen if we have to leave this house.
Evi terketmemiz gerekirse olacakları konuşmamız gerek.
I'm sorry we had to stop by like this, but we really need to talk to you about something.
Habersiz geldiğimiz için özür dilerim ama sizinle konuşmamız gereken bir konu var.