We need to talk to you Çeviri Türkçe
834 parallel translation
We need to talk to you in private.
Sizinle özel olarak konuşmamız gerekiyor.
We need to talk to you about something.
Ama sizinle konuşmak istiyoruz.
Hi, Mr. Vance, we need to talk to you. It's real urgent.
Merhaba, Bay Vance.Sizinle konuşmamız gerek, çok acil!
We, um, we need to talk to you.
Konuşmalıyız
- Mr Mills, we need to talk to you!
- Bay Mills, görüşebilir miyiz?
We need to talk to you.
Sizinle konuşmak istiyoruz.
Mr. McClintock? I reckon we need to talk to you.
Bay Mc Clintock, sizinle konuşmamız gerek.
- We need to talk to you a minute.
- Seninle bir dakika konuşmamız lazım.
That's why we need to talk to you about the new jail.
Bu yüzden seninle yeni hapishane hakkında konuşmamız lazım.
We need to talk to you.
Konuşmamız gerekiyor.
- We need to talk to you.
- Seninle konuşmalıyız.
- We need to talk to you.
- Seninle konuşmamız gerek.
We need to talk to you about your daughter.
Bayan Madison, sizinle kızınız hakkında konuşmamız gerek.
We need to talk to you.
Konuşmamız gerek.
Lyta, we need to talk to you.
Lyta, konuşmamız gerekiyor.
- Mom, we need to talk to you. Now.
- Anne, seninle konuşmamız lazım.
We need to talk to you about your partner.
Ortağınız hakkında sizinle konuşmalıyız.
Mr. Perry, we need to talk to you.
Bay Perry, konuşmamız gerekiyor.
I saw you do it! Boys, we need to talk to you about a matter of national security, now.
Çocuklar, sizinle ulusal güvenlikle ilgili bir konu konuşacağız.
You want to go and there's no time... and I need you to sit down... so we can talk a bit.
Zaten gitmek istiyorsun, vaktin de yok ama benim seninle oturup iki kelime konuşmaya ihtiyacım var.
We'll need to talk to Morane. Maybe you can ask him to come for a drink.
Bizimle bir içki içmesini teklif eder misin?
We're closed. I need to talk to you about the dreams. PEGG :
Federal Caffrey sorgusunu bitirdikten hemen sonra kan testi için revire gideceksiniz.
We just need to talk to you.
Seninle konuşmam gerek.
I'm glad you came by. I think we need to have a little talk.
Sanırım konuşmamız gerekiyor.
If you need to talk, just come on down... and we'll talk.
Konuşmak istiyorsan, sadece çıkıp gel... konuşuruz.
I know it's been 15 years since we talked but I really need to talk to you right now. I...
Biliyorum... son konuşmamızın üzerinden 1 5 yıl geçti, fakat... fakat şu an senle konuşmaya gerçekten ihtiyacım var.
Can't afford to lose you. Yeah, well we need to talk about that too.
Baba, Barry bok problemini çözdüğüne göre Star Laboratuvarları'na gidebilir mi?
We wanted to talk to you about this because we need your help.
- Senin yardımını istiyoruz.
You better start talkin', asshole. 'Cause we got shit we need to talk about.
Konuşmaya başlasan iyi olur adi herif çünkü başımız belada ve ne yapacağımıza karar vermeliyiz.
We need to talk when you have a moment.
Bir ara vaktiniz olduğunda görüşmemiz gerekiyor.
You don't have to say another word as long as we're here, but I think I really need to talk.
Sen tek kelime dahi etmesen de olur ama ben gerçekten konuşmalıyım.
We need to talk to you.
Seninle konuşmalıyız.
- You have? - We need to talk.
- Konuşmamız lazım.
We need you to accost anyone who stops to talk to a child or a young woman.
Bir çocukla ya da genç bir kadınla konuşmaya çalışan herkesi sıkıştırmanızı istiyoruz.
When you get back, we need to talk.
Geri geldiğinde konuşmalıyız.
Before you get used to staying here, we need to talk about a few things.
Dinle Karl. Buraya alışmadan önce, birkaç konuda konuşmamız lazım.
But you gotta remember, after God created man, he created Eve because he knew we all need someone to talk to someone to help shoulder the burden.
Ama şunu unutma, Tanrı erkeği yarattıktan sonra Havva'yı yarattı çünkü hepimizin konuşacak, yükü omuzlamamıza yardımcı olacak birine ihtiyacımız olduğunu biliyordu.
You and I, we need to talk.
Sen ve ben, konuşmamız lazım.
Before you rub your hands all over me, we need to talk.
Her tarafımı okşamadan önce konuşmalıyız. .-Ne oldu?
Maybe if we could talk about this because I need to feel that you really care about the cat.
Belki de bunu konuşmalıyız çünkü kediyi ne kadar önmesediğinizi hissetmeliyim.
There's somethin'we need to talk about,... about you fallin'down and hurting'your knee.
Bir dakika, seninle konuşmamız gereken bir şey var. Senin düşüp dizini incitmenle ilgili.
- Tell them anything. We need you to talk with us.
Bizimle konuşmanız lazım.
We need to talk with you.
Sizinle konuşmamız gerekiyor.
You can't be too careful because we need to talk now.
Çok dikkatli olmalıyız çünkü konuşmamız lazım.
I think we need to talk about why you're asking me that.
Sanırım bana neden bunu sorduğunu konuşmalıyız.
- We need to talk. You're right. We need to talk about that mess you left in the kitchen last night.
Mutfağı darmadağın bırakıp gitmenin sebebini konuşmalıyız.
I think we need to talk, don't you?
Konuşmamız gerek. Sence?
"We need to talk." Other than that, you'll do fine.
"Konuşmamız gerek." Bundan yararlanırsan, iyi olacak.
Soon as you're done here, we need to talk.
Burada işin bitince, konuşmalıyız.
You said, "We need to talk" on the machine, and, you know, that usually means it's over.
- Biraz şaşırdım. Telesekretere "konuşmalıyız" diye mesaj bırakmışsın. Genelde bu ilişkinin bittiği anlamına gelir.
Start with Kenny! Relax, boys, we just need to talk with you.
Sakin olun çocuklar, sadece biraz konuşacağız.