Weii Çeviri Türkçe
61 parallel translation
Supposing our suspicions are weII-founded?
Diyelim ki, bizim süphemiz dogru.
And I'm weII-thought-of around here.
Neden biliyor musun? Beni sayarlar.
As for the place in question keep it weII-guarded.
- Onu bu alanda tutmak gerçekten önemli bir sorun.
" We contribute to public health and family weII-being.
"Halkın sağlığına ve ailelerin..." "... huzuruna katkıda bulunuyoruz. "
He's weII-known among the Yakuza.
Yakuza içinde tanınmış biri.
Southeast Asian black Magic is weII-known all over the world.
Güneydoğu Asya kara büyüsü oldukça gizemli ve korkutucudur
Speaking of the circus aren't you Richard Di Nardo the weII-known trapeze artist?
Sirkten söz etmişken... sen ünlü trapez sanatçısı Richard Di Nardo değil misin?
I was weII-reviewed. It comes across.
İyi eleştiriler aldım.
Mr. Needham merely claims... that Miss McGrath's job as a football coach at central High... is jeopardizing the safety and weII-being of his daughters.
Bay Needham sadece Bayan McGrath'ın Central Lisesi futbol koçluğu işinin kızlarının iyiliğini tehdit ettiğini söylüyor.
reasonably weII-baIanced, extremely intelligent...
Makul bir şekilde dengeli, mükemmel bir zeka...
You know perfectly weII- -
Sen de biliyorsun ki...
A well-scrubbed, hustling rube, with a little taste.
İyi yıkanmış, telaşlı bi rube, hafif bi tadla beraber A weII-scrubbed, hustIing rube, with a IittIe taste.
Well, if that was the case, then I just wish I was in on it, that's all.
Peki, dava buysa ona hakim olmak istedim, o kadar. WeII, if that was the case, then
- And very weII-drawn!
- Çok güzel çizmişler.
You have to be weII-behaved.
Davranışlarına bir çeki düzen vermelisin.
WeII. for what it`s worth. here`s what I`ve learned in 30 years :
Değecekse, işte 30 yılda öğrendiğim şey :
- Do you think I`m mad at you? - WeII- -
- Sana kızdığımı düşünmüyorsun değil mi?
You hear two, you dismiss it, but when severaI- - several weII-respected members... and former members of the Virginia State LegisIature- -
İki kere duyar aldırmazsınız. Ama defalarca defalarca Virginia eyaletinin yasama meclisinin son derece saygın eski ve yeni üyeleri tarafından...
Uh, weII-
Uh, şey-
A tuning fork goes off in your heart, your balls such a pure feeling is the weII-struck golf shot.
Kalbinde ve kasıklarında bir titreşimin hissedersin... çünkü iyi yapılmış bir vuruş olağanüstü bir duygudur.
I find your interest in my weII-being to be less than genuine.
Sağlığımın, menfaatinizden daha az önemli olduğunu fark ettim.
How can I worry about my own weII-being when... so many people have suffered and died?
Bir sürü kişi ölmüşken... kendi iyiliğimi nasıl düşünebilirim ki?
A weII-paid job
Kazançlı bir iş.
I may have a weII-paid job to offer you to supplement your income
Sana teklif edeceğim, gelirine katkı yapabilecek... kazançlı bir işim olabilir.
My father isn't that weII-off, no
Hayır, babamın pek de hali vakti yerinde değildir.
- well.
- WeII.
Pretty weII-camoufIaged, isn't it?
Gayet güzel gizlenmiş, öyle değil mi?
I- - I mean I know that I agreed to let you use the machine first but it's just, weII- - well, killing?
O makineyi kullanmakta hemfikir oldum ama adam öldürmek..?
Didn'I always eII you... Ea weII. exercise.
Ben sana herzamn söylemiyormuyum egzersiz yap iyi beslen diye
WeII- -
Evet.
You're not weII-Iiked.
İnsanlar seni sevmiyor.
- WeII- -
Şey...
I'm very weII-endowed.
- Benimki biraz büyük de.
Married the daughter of an American canal engineer, weII-respected man.
AmerikaIı saygıdeğer bir kanaI mühendisinin kızıyIa evIendin.
Oh well...
Oh weII...
But Hard Boiled is pretty weII-known.t
Ama Hard Boiled çok ünIüydü.
... weII-thought of in the world of visual effects.
... şanı büyük şirketIere.
You got any prospects for a fuII-time weII-paying job in your future?
Tam zamanlı, dolgun maaşlı herhangi bir iş umudu var mı?
It's a weII-kept secret that deep inside this building lies the legendary Neptune jewel, see?
Bu binanın derinliklerinde yatan iyi saklanmış bir sır var efsanevi Neptün mücevheri, annadın mı?
Apart from needlepoint, I have all the skills of a weII-groomed, early 20th century young woman.
Tabii kanaviçeli kenar süslerimi bunun dışında tutmak gerekir çünkü iyi bir ailenin kızı için yirminci yüzyılın başlarından itibaren hazırlanmış olan en iyi kalite kenar süsleri bende bulunmaktadır.
You provide a service for which you're weII-compensated.
Karşılığında tatminkar bir ücret aldığın bir hizmet veriyorsun.
My stepfather at the time, MutuIu Shakur, he was also, Iike, a weII-known revolutionary.
O zamanki üvey babam, Mutulu Shakur da çok tanınmış bir devrimciydi.
And if things aren't going too weII. you play it down.
Ve eğer olaylar çok iyi gitmezse, buna önem vermezsiniz.
WeII- - well, where did it come from?
İyi... iyi, nerden geldi?
Shot and reverse are weII-known terms in moviemaking.
Çek ve tersine çevir film yapımında iyi bilinen terimlerdir.
Oh, weII- -
Oh, güzel -
well, you had the two weII-done steaks, so it usually takes a little while to cook.
Eh, iki iyi pişmiş biftek istediniz, genelde pişmeleri biraz sürüyor.
AII I couId think of with my frost-bitten brain was that all suffering is weII-deserved.
Buz tutmuş beynimle tek düşünebildiğim bunca acının hak edilmiş olmasıydı.
Don't think we're friends just'cause I protected you! This is why I can't stand you weII-bred Knight Kings!
Sırf sizi koruyorum diye arkadaşmış gibi davranmak... senin soylu Şovalye Kral'ı olmanı kaldıramıyorum.
Your lesson was weII-Iearned.
Dersini iyi almış.
Your weII-toned body... sword arm and other parts are surely strong, aren't they?
Senin gibi yapılı ve büyük bir kılıcı olan ayrıca değişik şeylere sahip olan başkaları da var mı?