Whacked Çeviri Türkçe
862 parallel translation
That reedman is really whacked up tonight.
Bu klarnetçi bu gece gerçekten uçmuş.
That whacked-up Buddy Hollis was in Brant's office last night.
O deli Buddy Hollis dün gece Brant'in ofisindeydi.
Where can I find this whacked-up character?
Bu deli karakteri nerede bulabiliriz?
Every time I wash my face I think of you and that night at Seddon's, when you whacked me.
Her zaman yüzümü yıkarım... sanırım senin ve Seddon'daki şu gece, Çok yorgun olduğum zaman.
That's right. She's just fed up with being whacked on the rump.
Sadece arkadan pandik yemekten bıkmış.
Then he shouted, "Come on, chick, chick!" And whacked his stick against his boots.
"Gel bili bili." diye bağırıp elindeki sopayı çizmelerine vuruyordu.
And you wonder how much the contact knows about Ralph's being whacked-out.
Ralph'in başına gelenlerden görüşeceğin kişinin ne kadar haberi var diye merak ediyorsun.
You're all whacked up with bitterness, man.
Sen yapamadıklarının acısıyla kıvranıyorsun.
I'm as whacked up as everybody else around here.
Ben de buradaki herkes kadar gerilmiş durumdayım.
The way they bush-whacked us this morning.
Yarın sabaha kadar kurtulmamız gerek.
She whacked him with a rolling pin.
Ona oklavayla vurur.
Not now. I'm too whacked.
- Hayır, çok yorgunum.
My wife whacked her head against the house then into the manure!
Karım onun kafasını eve vurdu, sonra da gübrenin içine soktu.
What kinda whacked-out family is this?
- Bu ne biçim bir aile?
It's that whacked-out chick in a wet suit!
Cadı kılığındaki şey Çinlinin kızı!
That priest you whacked was Carlo Ricci's brother. Forget the heat.
Şu hakladığın papaz var ya, Carlo Ricci'nin kardeşiymiş.
This one's whacked out of his skull.
Bu, uçmuş.
Whacked right out of his skull, man!
Uçmuş, oğlum!
Well, that fellow was seen with the Columbia professor who got whacked.
Bu herif, sarhoş Kolombiya Üniversitesi profesörü ile beraber görülmüş.
Hey, whatever it is down there, probably twice bigger than you, and in the blink of an eye would have whacked, in it can not be sure.
Hey, oradaki her neyse, muhtemelen senden iki kat daha büyüktür. Göz açıp kapayıncaya kadar seni bir lokmada yutar.
The poor fella's whacked.
Pestili çıkmış.
And, uh, I whacked the first guard in the shins.
Ve, ilk gardiyanın kaval kemiğine vurdum.
Tears? Yeah. They whacked us with their beads.
Evet Rahibeler bize tespihleriyle vururlardı.
The fuel crisis whacked him hard.
Yakıt krizi onu fena vurmuş.
They'll know that if he didn't take the money from out of our safe... that maybe I whacked my partner, jules, took the dough and blamed it on him.
Onun kasamızdan para çalmadığını ortağım Jules'u benim öldürüp parayı alarak, onun üstüne attığımı anlayacaklar.
- You're whacked out of your skull!
- Kurtar kendini!
I think you got the hell out of there, ran home and whacked off!
Bence bir koşu oradan kaçtın, eve koşturup mastürbasyon yaptın!
I think you jumped on your bike, pedaled home and whacked off!
Bence bisikletine atladın, son sürat eve gidip mastürbasyon yaptın!
Or a bunch of whacked-out Indians at the Sun Ray Motel?
Ya da Sun Ray Motel'de kafayı bulmuş bir grup Kızılderili.
"Junkar-a-go-go" is extremely whacked.
Jon Karco manyak parti yapar.
Or maybe that was your car parked at Penny's the night she got whacked.
Belki de öldürüldüğü gece Penny'nin evinin önünde park eden araç seninkiydi.
He got a case of nerves after he- - you know, he whacked that Carrow broad for us.
O Carrow denen kadını geberttikten sonra biraz panik yapmış.
Whacked out of his brains on drugs.
Esrardan kafayı yemiş.
Man, those dudes are whacked.
Adamım bu adamlar tükenmiş.
You're whacked, man. Fool!
Sen bitmişsin, aptal!
- Walter's half whacked.
- Walter çok yorgun.
Eight thousand miles from home, my cameraman's mind has gone to mush... on some whacked-out water diet!
Evden 13.000 km uzaktayız ve saçma bir su diyeti yüzünden kameramanım kafayı yedi!
You know I'm whacked out on blood pressure medicine.
Tansiyon ilacının beni sarhoş ettiğini biliyorsun.
I like being whacked out.
Sarhoş olmayı seviyorum.
Just enough so you don't get whacked, so they feel like you're learning something, see?
Hem de bu yüzden yeterince yorgun düşmemiş olursun, böylece onlar seni bir şeyler öğreniyormuş gibi hisseder. Görüyor musun?
Mr. Forrester I'm not trying to get you to admit you whacked your wife around every day but I wanna know if you ever argued.
Bay Forrester... karınızı her gün dövdüğünüzü kabul ettirmeye çalışmıyorum size... ama hiç mi tartışmazdınız?
Then if you don't shape up, you get whacked.
Yine düzelmezsen tokadı yiyorsun.
And he whacked this power pole with all of his might.
Ve tüm gücü ile sopasını elektrik direğine fırlatmış.
Somebody getting whacked out?
Birine mi saldıracaklar?
This babe is whacked.
Bu yavru kafayı yemiş.
ls that why they whacked him?
Bu yüzden mi hakladılar?
So I whacked him with a hammer.
Ben de ona çekiçle vurdum.
But it's an off-duty cop he whacked.
Ama patakladığı kişi görevde olmayan bir polismiş.
He whacked a cop?
Bir polis mi pataklamış?
I spend two weeks whacked out on fertility drugs two weeks depressed it didn't work.
Iki hafta kisirlik ilaçlarindan sersem oldum iki hafta bunalim. Ise yaramadi.
He whacked me with a club.
- Beni sopayla dövdü.