What are you doing with that Çeviri Türkçe
489 parallel translation
What are you doing with that?
Onunla ne işin var?
- What are you doing with that cigar?
- Neden ağzınızda puro var?
What are you doing with that shield and spear, boy?
O kalkan ve mızrakla ne yapıyorsun sen?
What are you doing with that thing in your face?
Suratınızdaki o şeyle ne yapıyorsunuz?
What are you doing with that gun?
O silahla ne yapýyorsun?
What are you doing with that gun?
Bu tüfekle ne yapıyorsunuz?
What are you doing with that in your pocket?
Bunun, cebinde işi ne?
What are you doing with that bicycle?
O bisikletle ne yapıyorsun?
What are you doing with that tray?
O tepsiyle ne yapıyorsun öyle?
What are you doing with that dress?
Elbiseyle ne yapiyorsun
What are you doing with that map?
O haritayı ne yapacaksın?
- What are you doing with that gun?
- O silahla ne yapıyorsun?
- What are you doing with that gun?
- O tabanca ne oluyor?
- What are you doing with that?
- Ne yapıyorsunuz onunla?
- What are you doing with that guy?
- O adamla ne işin var?
What are you doing with that case?
O kutu ile ne yapıyorsun?
What are you doing with that bottle?
O şişeyle ne yapıcan ya?
What are you doing with that?
Onunla ne yapıyorsunuz?
And Consuelo say, "What are you doing with that woman?"
Consuelo diyor ki "O kadınla ne yapıyorsun?"
Hey, what are you doing with that?
Onunla ne yapıyorsunuz?
- What are you doing with that suitcase?
- Bu çantayla ne işin var?
What are you doing with that plate? This is his.
O tabakla ne yapıyorsun?
What are you doing with that mule?
O katırla ne yapıyorsun sen?
What are you doing with that knife?
O bıçakla ne yapıyorsun?
What are you doing with that fish? Learning to hold on to it.
O balıkla ne yapıyorsun Onu tutmayı öğreniyor..
- What are you doing with that?
Onunla ne yapıyorsun?
What are you doing with that knife?
Ne yapıyorsunuz o bıçakla?
What are you doing with that suitcase?
O bavulla ne yapıyorsun?
What are you doing with that bow and arrow?
O ok ve yayla ne yapıyorsun?
What are you doing with that wagon?
O vagonda ne vardı?
What are you doing with that dog?
O köpekle ne yapıyorsun?
- What are you doing with that gun?
Görebiliyorum ama neden?
- What are you doing with that rifle?
- O tüfekle ne yapıyorsun?
What are you doing with that piece of sheep dip?
Bu boktan herifle işin ne?
What are you doing with that? .
Ne yapıyorsunuz onu?
What are you doing with that, punk?
Elindekini oyuncak mı sandın lan sen?
What are you doing with that gun?
Sen ne yapıyorsun o silahla?
Viola, what are you doing with that suitcase?
Viola, o çantayla ne işin var?
What are you doing with that bat?
O sopayla ne yapıyorsun?
What are you doing with that cushion?
O yastıkla ne yapıyorsun?
- What are you doing with the jack handle? - She just got sassy, that's all.
- Krikoyla ne yapıyorsun ana?
Sylvia, what on earth are you doing with that thing?
Sylvia, o şeyle ne yapıyorsun?
What the devil are you doing with that poor helpless girl?
O zavallı biçare kıza ne yapıyorsun?
What in God's name are you doing with that boy still roped up?
Bu çocukla ne yapıyorsun?
What are you still doing with that bell?
O zille ne yapıyorsunuz hâlâ?
What are you doing up there with that cigar?
O puroyla ne yapıyorsun öyle?
I won't leave you before you tell me what you are doing with that man.
O adamla ne yaptığını söylemeden gitmeyeceğim.
Stop thinking in terms of Bible peddling, because I am confident that once you realize... what you are doing for others, you in your own esteem will rise so high... not with conceit, but in humility,
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
What are you doing here with that thing, anyway?
Her neyse, o şeyle burada ne yapıyorsun?
What in the world are you doing with that thing?
Ne yapıyorsun bu şeyle?
What are you doing with that thing?
- Onunla ne yapacaksın ki?