What do you do all day Çeviri Türkçe
296 parallel translation
And what do you do all day?
Söyle, bütün gün ne yaparsın?
What do you do all day?
Bütün gün ne yaparsın?
What do you do all day, mama?
Tüm gün ne yapıyorsun anne?
What do you do all day in Milan?
Bütün gün Milan'da ne yapıyorsun?
What do you do all day long, since you don't spend much time working?
Çalışarak fazla vakit geçirmediğin için, bütün gün boyunca ne yapıyorsun?
What do you do all day?
Bütün gün ne yapıyorsun?
What do you do all day?
Bütün gün ne yapıyorsunuz?
What do you do all day?
Akşama kadar ne yapıyorsun?
What do you do all day now?
Şimdi bütün gün ne yapıyorsun?
- You and Scully, what do you do all day?
- Scully'le bütün gün ne yapıyorsunuz?
What do you do all day?
Tüm gün ne yapıyorsun?
I mean, what do you do all day?
Yani ne yapıyorsun sen bütün gün?
" What do you do all day?
" Bütün gün ne yapıyorsun?
What do you do all day, in here on your own'?
Bütün gün tek başına ne yapıyorsun?
So what do you do all day now that you're a housewife?
Ev hanımı olduktan sonra tüm gün evde ne yapıyorsun?
- Look, um, what do you do all day?
Bak... bütün gün ne yaparsın?
What are you gonna do, sleep all day?
Bütün gün uyuyacak mısın yoksa?
What'd you do all day?
Bütün gün ne yaptın?
- Tell me : what did you do all day long?
- Söylesene, tüm gün ne yaptın?
Do what you will with me. But a day of judgment is coming that will swallow up all evildoers.
Bana ne isterseniz yapın, ama bütün kötüleri yutacak olan ahiret günü yaklaşıyor.
And what're you gonna do all day... in this lovely, imaginary world?
Peki bu güzel hayal dünyasında tüm gün ne yapmayı düşünüyorsun?
What would you do all day, pray?
Bütün gün ne yapacaksınız, dua mı edeceksiniz?
Well, what do you expect me to do, sit in that chair all day till I grow root?
Peki, ne yapmamı bekliyorsun, tüm gün sandalyede oturup, kök salmamı mı?
What qualifications do you have for a job that allows you to sit around all day and chat with the boss?
Bütün gün aylak aylak oturup patronunla lak lak yapabilmeni sağlayan ne gibi özel meziyetlerin var senin?
What do you do, all day long?
Bütün gün ne yapıyorsun?
What are you gonna do, take all day?
Ne yapıyorsunuz, bütün gün sürecek mi?
What are you gonna do all day?
Tüm gün ne yapacaksın?
You spend half an hour alone with her, and after you leave, you're depressed all day. But what can you do?
Onunla yarım saat geçirirsin... ve çıktıktan sonra bütün gün moralsizsindir.
What do you say we stay home from work... then we can all spend the day together somehow?
Ne dersiniz, bugün işe gitmeyelim ve günü beraber geçirelim.
What do you do, Rose, mooning about all day by yourself?
Ne yapıyorsun, Rose? Bütün gün tek başına hülyalı hülyalı dolanıyor musun?
You work all day long, so hard yet take no pleasure in what you do.
Gün boyunca çok çalışıyorsunuz ama yaptığınız işten zevk almıyorsunuz.
- What you do in here all day?
- Tüm gün burda ne yapıyorsun?
What do you think I do, just suck off guys all day?
Tüm gün boyunca erkeklere sakso çektiğimi mi sanıyorsun?
What do you think I do, write letters all day? "
Bütün gün oturup mektup yazdığımı mı sanıyorsunuz? "
What did you do all day, baby?
Bütün gün ne yaptın, bebeğim?
Listen, what do you plan to do about them Blackfoot that's been following us all day long?
Dinle, bütün gün bizi izleyen Karaayaklar için ne yapmayı düşünüyorsun?
Do you understand what they have to whisper about all day?
Sen biliyor musun? Bütün gün niye fısıldaşıp duruyorlar?
What do you drink milk all day for?
- Neden tüm gün süt içiyorsun?
What, do you think she wants to sit around all day just watching TV?
Tüm gün evde oturup, televizyon seyretmek istediğini mi düşünüyorsun?
Are you showing the kids what you do all day long?
Çocuklara evde tüm gün neler yaptığını mı gösteriyorsun?
"What the hell do you do all day?"
İşte o zaman... "Şimdi ne bok yiyeceğiz?" diye düşündüm.
What do you think I've been waitin'around all day for?
Bütün gün bekleyeceğimi falan mı sandın?
How do you know what your father really does all day?
Peki sen her gün babanın ne yaptığını nerden biliyorsun?
What do you expect me to do all day?
- Tüm gün ne yapıyorum sanıyorsun?
What you gonna do, sweetheart? I ain't got all day.
Bütün gün bekleyemem.
Tell me what you do all day.
Bana bütün gün neler yaptığını anlat.
Everybody telling you what to do all day long.
Tüm gün boyunca herkes sana ne yapman gerektiğini söylüyor.
What do you do there all day?
Bütün gün orada ne yapıyorsun?
What the hell do you do around here all day anyway?
Bütün gün ne yapıyorsun ki?
Shall I tell you what I do all day?
Bütün gün ne yaptığımı sana anlatmamı ister misin?
So, Peg what'd you do all day?
Evet Peg bütün gün ne yaptın?