What do you think of that Çeviri Türkçe
877 parallel translation
What do you think of that?
Ne oldu, işine gelmedi mi?
What do you think of that?
Bu işe ne diyeceksin?
Well, what do you think of that, huh? Heh.
Evet, buna ne dersiniz, ha?
Well, what do you think of that?
Şu işe bak.
What do you think of that slide?
Kesintilere ne diyorsunuz?
Well, what do you think of that?
Şu işe ne dersiniz?
What do you think of that?
hakkında ne düşünüyorsun?
Well, what do you think of that?
Nereden aklına gelir ki?
Well, Father, what do you think of that?
Ama baba, baksana.
What do you think of that?
Buna ne dersin?
What do you think of that?
Buna ne diyorsun peki?
What do you think of that?
Ne düşünüyorsun?
- What do you think of that?
- Buna ne dersin?
What do you think of that?
Ona eskiden Sakar Shaw derdik.
What do you think of that?
Bunu yaparken aklından ne geçiyordu?
What do you think of that, Kitty?
Ne düşünüyorsun Kitty?
What do you think of that?
- Öyleydi. Nereden bildin?
What do you think of that?
Buna ne dersiniz?
- What do you think of that?
- Bak sen şu işe.
-... what do you think of that?
- Ne diyorsunuz?
What do you think of that?
Buna ne diyorsun?
Well, what do you think of that?
Buna ne dersiniz?
Well, what do you think of that, Ed?
Sen buna ne dersin Ed?
Well, what do you think of that?
Buna ne dersiniz acaba?
What do you think of that?
Siz ne olduğunu düşündünüz?
What do you think of that?
Buna ne diyeceksin?
- What do you think of that?
- Ne düşünüyorsun?
- What do you think of that?
- Nasıl ama?
What do you think of that one?
Ne düşünüyorsun?
What do you think of that?
- Ne dersin?
- What do you think of that now?
- Bu işe ne diyeceksin?
What do you think of that?
Buna ne diyorsunuz?
What do you think of that, Stonewall Torrey?
Bunun hakkında ne düşünüyorsun Demiryumruk Torrey?
What do you think of that fellow?
Bunu nasıl buldun?
What do you think of that word, affluence?
"Bolluk" kelimesini nasıl buluyorsun?
- What do you think of that?
- Nasıl buldun bunu?
What do you think of that, Elizabeth?
Ne düşünüyorsun Elizabeth?
What do you think of that?
Bu konuda ne düşünüyorsun?
What do you think of that?
Siz buna ne dersiniz?
What do you think of our master mechanic here... that won't let me have those planes of mine to end this war of ours with the hill men.
Tepe halkıyla olan savaşı sona erdirmemiz için gereken uçakları bana vermeyen mekanik ustamız hakkında ne düşünüyorsun?
What kind of heel do you think I am that I'd try to steal another guy's act?
Beni başkasının oyununu çalabilecek nasıl bir alçak sanıyorsun sen!
What do you think of a mama that forgets where she went on her honeymoon?
Balayında nereye gittiğini unutan bir anneye ne denir?
If the principal swallows that story, and I don't think he will, I'll see what I can do about making over that checked dress of mine for you.
Okul müdürü bu hikayeyi yutarsa, ki yutacağını sanmıyorum ekose elbisemden, sana nasıl bir şey ayarlayabilirim bakacağım.
Well, now that you have had an opportunity to examine it closely... what do you think of our Atlantic wall?
- Mareşalim. Evet, Atlantik duvarını enine boyuna inceledin, gördün. Sence şansımız nedir?
What do you think of a man like that?
Böyle bir adam için ne düşünürsün?
Mr. Bolton, tell us something of what it is that you're trying to do... that is, if you think that we're capable of understanding.
Bay Bolton, eğer anlayabilecek kapasitede olduğumuzu düşünüyorsanız bize yapmak istediklerinizden bahsedin.
And what, may I ask, do you think of that, Mr. Holmes?
Bu konuda ne düşündüğünüzü sorabilir miyim, Bay Holmes?
I think that the rest of you are entitled to decide what you'd like to do.
Geri kalanınızın yapmak istediği şey konusunda karar vermekte özgür olduğunu söylemek istiyorum.
You see, that's what I'd do if I were the kind of girl that you think I am.
Görüyorsun ya, bu tam da... düşündüğün gibi bir kız olsaydım yapacağım bir şey.
What do you think of that?
Ne düşünüyorsunuz peki?
Tell me, schoolteacher from a purely moral point of view bearing in mind that we represent goodness and civilization do you think that what I did was a civilized thing to do?
Öğretmen, söyle bana tamamen ahlaki bir açıdan, iyiliği ve uygarlığı temsil ettiğimizi unutmadan sence yaptığım şey uygarca mıydı?