What have you done to us Çeviri Türkçe
68 parallel translation
- Weak use? - Moses, what have you done to us?
Musa, bize ne yaptın?
What have you done to us?
Bize ne yaptın?
What have you done to us?
Neler yaptın bize?
Jessica! What have you done to us?
Adamlarım çölde bekliyor.
What have you done to us?
Ne yaptık biz sana?
What have you done to us.
Bize ne yaptın?
What have you done to us?
Bize ne yaptın sen?
What have you done to us?
Bize ne yaptınız?
Raymond, what have you done to us?
Raymond, bize ne yaptın sen?
Hey, mother-in-law, what have you done to us?
# Abe kaynana, ne yaptın bize. Ne yaptın bize #
Hey, mother-in-law, what have you done to us?
# Abe kaynana, ne yaptın bize #
What have you done to us?
Sen bize ne yaptın?
♪ sweetheart, what have you done to us?
# Keaton Henson - Sweetheard, What Have You Done To Us #
The things that you have done against us, against what we are trying to do.
Bize karşı yaptıkların... Başarmaya çalıştığımız şeye karşı...
King George will send many ships with many guns to punish us for what you have done.
Kral George yaptığınız şeyden ötürü... bizi cezalandırmak için bir sürü gemi ve bir sürü silah gönderecek.
Now you have five days... to get the 360.000 together, then you will give it back... together with a 50 percent penalty... for what you have done to us.
Sana 5 gün veriyorum. 360 bin doları toplaman için. Ve ceza olarak % 50 fazlasıyla ödeyeceksin.
What have we ever done to make you hate us so?
Bizden bu kadar nefret etmeni gerektirecek ne yaptık?
Nadine, do you have any idea what you've done to us by just mentioning dogs in our home? - No.
Evimizde köpek lafı etmekle ne yaptığının farkında mısın Nadine?
Hard to believe I'm saying this, DRUGS have done good things for us. "What do you mean Bill?" Well if you don't believe drugs have done good things for us, do me a favour then.
... haplar bizi güzel etkiler. Bunu söylüyor olduğuma inanmak güç : haplar bizi güzel yapar. - "Ne demek istiyorsun Bill?"
If I've done anything to make you think that what we have between us is nothing new for me is just some routine then I do apologize.
Eğer davranışlarımda, ikimiz arasında yeni hiç bir şey yokmuş, bir alışkanlıkmış izlenimini veren bir şey yaptıysam affet beni.
Tell us, good Reverend what great deeds have you done to inspire the hearts of men?
Söyle peder insanların yüreklerine ilham vermek için sen ne yaptın?
We did exactly what you would have done to us.
Bize yapacaklarınızın aynısını yaptık.
On behalf of our people, please, forgive us for what we have done to you.
İnsanlarımız adına, lütfen, size yaptıklarımız için bizi bağışlamanızı istiyorum.
And when I get home there is a drunker asleep What have you done today to earn enough money for us to eat?
Karnımızı doyuracak parayı nereden bulacağımızı düşünmüyorsun.
I can't think what we can have done to make you hurt us this much.
Bizi bu derece üzmen için acaba sana ne yapmış olabiliriz?
If I wanted to expose you, I could have done that six months ago when that file first crossed my desk. Expose us as what?
Eğer seni maruz istedim, olabilir yapılan altı ay önce bu dosya ilk masamın geçti zaman ne olarak bize Açığa
- You know what, he might have done this just to make us think that he was angry at her.
- Biliyor musun, bunu sadece Karen'a öfkeli olduğunu düşünmemiz için yapmış olabilir.
To protect us! Look at what you have done!
O silahı sana bizi koruman için...
Look what you have done to us!
- Bize ne yaptığına bir bak!
All you have to do is tell them what dad has done to us.
Tek yapman gereken babamın bize yaptıklarını anlatmak.
Hey. Now you have seen for the'05 what Katrina has done to us.
Katrina'nın 2005'te bize neler yaptığını görüyorsunuz.
But what have you done to help me, to help any of us?
Ancak bana yardım etmek için ne yaptıysanız herhangi birimize yardımı oldu mu?
They have done what they had to, to defend God, and you, and us.
Tanrı bizi bu gibi albayların şerrinden korusun.
Psalm 137 : "Happy is the one who repays you according to what you have done to us."
Mezmur 137 : "Bize yaptıklarını sana ödetecek olana ne mutlu!"
Ms. Johnson, I suppose we have no choice but to do what you ask even though you have done nothing but frighten us and insult us.
Bayan Johnson, sanırım başka seçeneğim yok, fakat şunu söylemeliyim hiçbir şey yapmıyorsunuz fakat bizi korkutup harekete geçiriyorsunuz.
You have no idea what you have done to us.
Bize ne yaptığınız hakkında en ufak fikriniz bile yok.
Can you tell us what we're supposed to have done?
Ne ile suçlandığımızı söyleyebilir misiniz?
What the hell have you done to us?
Bize ne halt yaptınız böyle?
Rhett, what have you done to us now?
Rhett, ne yaptın böyle?
And what would you have done if Wendell was there instead of us and your friend decided to call an audible and cap the guy?
Peki ya sen, arkadaşın ve biz oradayken Wendell adamı vurmanı söyleseydi, ne yapardın?
And what you've done to us is wrong and you... you..... will have their blood on your hands.
Bize yanlış yaparsan, senin de... Senin de... Ellerinde onların kanı olacak.
What the fuck have you done to us?
Bize ne yaptınız lan?
we drilled down a whole lot further, hit an underwater lake we got enough water to last us till kingdom come you have no idea what youve done - oh sure i do i got us a nice fat profit
Bu gölün altı bile su dolu canım.. merak etme bitmez Yeterince suyumuz var - Ne yaptığının farkında değilsin
You have no idea what you have done, what that meant to us.
Neye neden olduğun, ne anlama geldiği hakkında en ufak bir fikrin yok.
You will pay for what you have done to us by paying us for what you have done. You.
Sen!
You didn't want to put them on the defensive, which is good, because what you've just done is put us on the defensive, so now I have to spend the next two weeks prepping everyone from Jessica to your secretary,
Onları savunmaya zorlamak istemiyordun ki bu güzel çünkü yaptığın şey ile bizi savunma yapmaya zorladın. Şimdi önümüzdeki iki haftada Jessica'dan sekreterine kadar herkesi hazırlamak zorundayım.
You take us all the power we have left to do what has to be done.
Yapılması gerekeni yapmak için gereken tüm gücümüzü alıyorsun.
You want to tell us what you would have done different?
Bizim yerimizde olsan sen ne yapardın acaba?
Do you expect to live after what you have done to us?
Bize yaptıklarından sonra yaşamayı mı umuyorsun?
You have no idea what your secrets have done to us.
Sırlarının bize yaptıkları hakkında en ufak bir fikrin yok.
There are no possible words to describe what you have done for us.
Bizim için yaptıklarının tarifi mümkün değil.