What is it you're not telling me Çeviri Türkçe
52 parallel translation
Something is happening, you're not telling me what it is.
Bir şeyler oluyor. Neler olduğunu bana söylemiyorsun.
What is it you're not telling me?
Bana söylemediğiniz şey nedir?
I think there's something you're not telling me and I have a right to know what it is.
Söylemediğiniz bir şey var. Bunu bilmek benim hakkım.
What is it you're not telling me?
Bana söylemediğin şey ne?
So now what you're telling me is this virus - which, by the way, I do not have -... is deadly? Perhaps it is because they do not have much life to enjoy.
Muhtemelen çok fazla zamanları olmadığı içindir.
- What is it you're not telling me?
- Bana anlatmadığın nedir?
What is it you're not telling me?
Bana anlatmadığınız şey nedir?
It's obvious you're making a potion, so, what is it you're not telling me?
Belli ki iksir yapıyorsunuz o yüzden bana söylemediğiniz nedir?
Lana, what is it you're not telling me?
Lana, benden ne saklıyorsun?
Now there's a reason you want to get to that sword before Sung does, and you're not telling me what it is.
Bu kılıca Sung'tan önce ulaşmak istemeniz altında yatan bir neden var ve bana bunun ne olduğunu söylemiyorsunuz.
What is it you're not telling me?
Bana anlatmadığın şey ne?
Because what you're telling me is that the defendant not only possessed the murder weapon, but he lied about it.
Çünkü bana söylediğin şey ; sanık cinayet aletine sahip olması konusunda yalan söylemiş.
What is it you're not telling me?
Bana söyleyemediğin ne?
What is it you're not telling me?
Bana söylemediğin şey nedir?
- What is it you're not telling me?
- Bana anlatmadığın ne var?
What is it that you're not telling me?
Bana söylemediğin şey ne?
You're leaving something out. You're not telling me something! What is it?
Bana anlatmadığın bir şeyler var, değil mi?
What is it you're not telling me? Clark.
Bana anlatmadığın nedir?
What Is It You're Not Telling Me?
Bana anlatmadığın şey nedir?
What is it you're not telling me, Eleanor?
Söylemediğin nedir, Eleanor?
So what you're telling me is if we choose the piece of fugu, then it's not your fault.
Yani anlatmak istediğin şey hangi fuguyu seçeceğimiz senin hatan olmayacak.
Well, yes, if you're not telling me what it is.
Evet, eğer bana bunun ne olduğunu söylemezsen.
WHAT IS IT THAT YOU'RE NOT TELLING ME?
Bana söylemediğin şey nedir?
And you're not telling me what it is.
Ve sen de bana ne olduğunu söylemiyorsun.
- What? Whatever it is you're not telling me, now is the time.
Bana söylemediğin her neyse, artık söylemenin zamanıdır.
You know something and you're not telling me what it is.
Bir şeyler biliyorsun ve bana ne olduğunu söylemiyorsun.
What is it you're not telling me?
Bana söyleyemeyeceğin nedir?
What is it you're not telling me?
Neden bana söylemedin?
What is it you're not telling me?
- Bana neden söylemedin...
I wanna know what it is you're not telling me.
Bana söylemediğin şeyi bilmek istiyorum.
I know you think you're protecting me by not telling me what it is you're looking for.
Walter, bak. Ne aradığını söylemeyerek aklınca bana yardım ettiğini sandığını biliyorum.
I'm not sure what it is you're telling me.
- Benden ne istiyorsunuz anlayamadım.
What is it that you're not telling me?
Bana anlatmadığın ne?
What is it you're not telling me?
Benden ne saklıyorsunuz?
What is it you're not telling me?
Benden sakladığın ne?
What is it, Joe? Is there something you're not telling me?
Bana söylemediğin bir şey var mı Joe?
What is it you're not telling me?
Bana anlatmadığın şey nedir?
What is it you're not telling me?
Bana söylemediğin ne var?
What is it you're not telling me?
Bana söylemediğin nedir?
What is it you're not telling me?
- Bana söylemediğin nedir?
- Then what is it you're not telling me?
- Öyleyse bana söylemediğin nedir?
What is it that you're not telling me about this kid? This girl?
Bu çocuk hakkında bana anlatmadığınız şey ne?
What is it you're not telling me, Rex?
Bana anlatmadığın şey nedir Rex?
What the fuck is it you're not telling me?
Bana anlatmadığın nedir?