What the hell just happened Çeviri Türkçe
335 parallel translation
- What the hell just happened?
- Az önce ne oldu?
What the hell just happened?
Az önce neler oldu?
What the hell just happened out there?
Az önce neler oldu?
- What the hell just happened?
- Az önce ne oldu öyle?
Teal'c,..... what the hell just happened to us?
Teal'c,..... az önce bize ne oldu?
- What the hell just happened?
- Ne cehennem oldu az önce?
What the hell just happened?
Neler oldu?
What the hell just happened in there?
Orada ne oldu öyle?
- What the hell just happened?
- Ne oldu şimdi?
What the hell just happened?
Ne oldu şimdi?
What the hell just happened?
Az önce ne oldu öyle?
What the hell just happened?
Ne halt oldu şimdi?
What the hell just happened?
- Ne oldu şimdi ya?
What the hell just happened?
Ne oldu öyle?
Okay, I'm parking the ship right here and we're not leaving until somebody tells me what the hell just happened here.
Tamam, gemiyi buraya park ediyorum. Ve hiçbir yere gitmiyorum biri neler olduğunu anlatıncaya kadar.
Tell me what the hell just happened or I will drop you off at the next rock we find and leave you there!
Ya ne olduğunu anlatırsın ya da bulduğum ilk kaya parçasına atıp çürümeye bırakırım.
What the hell just happened?
- Az önce olan da neydi?
Unprecedented development, by which I mean... what the hell just happened?
Benzeri görülmemiş bir gelişme, yani az önce ne oldu böyle?
What the hell just happened?
Ne halt oldu?
What the hell just happened?
Burada neler oluyor?
what the hell just happened?
Ne halt oldu?
- What the hell just happened?
- Az önce ne haltlar döndü? - Rahatla.
What the hell just happened, Sean?
Az önce ne oldu be, Sean?
- What the hell just happened?
- Neler oldu burada be?
What the hell just happened?
Az önce ne oldu? Bilmiyorum.
... What the hell just happened?
... Az önce ne bok oldu?
- What the hell just happened?
- Bu da neydi?
What the hell just happened back there?
Orada neler oldu?
People are gonna say, " What the hell just happened?
İnsanlar, " Ne oldu şimdi?
What the hell just happened?
Az önce ne oldu?
Okay, what the hell just happened?
Pekala. Az önce olup biten neydi?
What the hell just happened?
Ne halt oldu öyle?
Maybe one of you can tell me what the hell just happened.
Belki biriniz bana, burada ne halt döndüğünü söyleyebilir.
- What the hell just happened? - Rico :
- Demin ne oldu?
- What the hell just happened?
- Demin ne oldu?
What the hell just happened?
Ne oldu?
Now, would you be so kind as to tell me just what the hell happened?
Bana olanları anlatmak lütfunda bulunur musunuz?
Do you ever find yourself sitting out here on the edge of the highway in your squad car, you got your radar gun in hand been out here for four hours, in which only three cars have passed all under the speed limit and wonder just what the hell happened to your life?
Otoyolun bir köşesinde ekip arabasının içinde elinde radar silahınla, dört saattir oturduğunu ve sadece hız limitlerinin altında üç tane araba geçtiğini fark ettiğinde hayatına ne olduğunu hiç düşündün mü?
What the hell just happened?
Ve orada, rüyalarının kızıyla karşılaşır.
Mind right now - - what the hell Just happened?
Ne oldu şimdi be?
What in the hell just happened?
Ne oldu az önce?
I didn't wanna say anything, because it just happened but what the hell.
Bir şey söylemek istemedim çünkü bir anda oldu ama her neyse.
- What the hell just happened?
- Ne oldu?
What in the hell just happened?
Az önce tam olarak ne oldu?
What the hell just happened?
Ne oldu azönce böyle?
What the hell happened, I just bought him a suit!
Ne oldu? Ona daha yeni takım elbise almıştım.
Just out of curiosity, what the hell happened in your brother's bathroom?
Meraktan soruyorum, ağabeyinin banyosunda ne oldu? - Babam yerde çıplak bir hanımla güreşiyordu. - Hiçbir şey.
Holy shit Bro, what the hell happened? Just go, man!
- Lanet olsun dostum, ne oldu böyle?
Let's just see what the hell happened to the engine.
Motora ne halt olduğuna bir bakalım.
[beeping decreases] What the hell just happened?
Ne oldu böyle?
I'm still just kind of wondering what the hell happened out there.
Hâlâ orada neler olduğunu anlamaya çalışıyorum.