What you got for me Çeviri Türkçe
750 parallel translation
What you got for me?
Bana ne vereceksin?
Y'all sure was nice to this old nigger. What you got for me, ma'am?
Siz ne vereceksiniz?
What you got for me, my man?
Benim için neyin var, adamım?
So, what you got for me today? Today?
Eee, benim için bugün neyin var?
- So what you got for me, sport?
- Peki benim için neyin var, dostum?
Okay. What you got for me?
- Bana bir şey geldi mi?
hey, buddy, what you got for me this time?
Merhaba evlat. Bu sefer ne işin düştü?
That's what you got me for.
O yüzden buradayım.
For the life of me, I don't know what you're trying to talk yourself into, but I got a feeling it ain't right.
Ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyorum ama hislerim iyi olmadığını söylüyor.
What have you got me up here for?
Beni buraya ne için getirdin?
What have you got for me, Aunt Monica?
Bana ne aldın, Monica Teyze?
Tell me, what have you got in your program for the convention tomorrow?
Söylesene, yarınki toplantı için programında neler var?
And just what office you got me runnin'for?
Peki bana hangi ofisi teslim ettin?
That's what you've made me do, and I'm not fond of you for it. I was just tellin'Mr Ackerman we've got turkey for dinner.
That's what you've made me do, and I'm not fond of you for it.
Hey, did you see what Billingsly got me for Christmas?
Billingsly'in bana Noel için ne aldığını gördün mü?
- No offence. - What did they get you for? - Oh, I wouldn't say they got me.
- Neyle suçlanıyorsun?
What have you got for me?
Ne yapmamı istersin?
L wonder if you could find out for me what they got in mind for him.
Onun için ne düşündüklerini öğrenir misin?
What do you got in mind for me?
Benimle ilgili neler planlıyorsun?
- What have you got in mind for me?
- Sen benim için ne düşünüyorsun?
And what have you got in store for me now?
Şu an benim için düşüncelerinizde neler var?
What you got me up here for?
Beni buraya neden çağırdın?
Mind you, I'm fly. What do you think I got waiting for me when I get home?
Tahmin edin bakalım, eve gidince beni nasıl bir sürpriz bekliyor?
And you've got to pay me for what I lost!
Bana kaybettiğimin bedelini ödeyeceksin!
What have you got for me, Sunshine?
Bana ne verebilirsin, neşeli?
What other surprises have you got for me?
- Daha başka ne sürprizlerin var bana?
What do you got for me?
Benim için ne getirdiniz?
Goddamn my ass, what the hell do you mean, you ain't got any rooms for me?
Oda yok da ne demek?
- What else you got for me?
- Başka neler aldın benim için?
What do you got for me?
Bana ne getirdin?
- What have you got for me today?
Bugün ne oynuyorsun evlat? 4-2-1 oynuyorum.
What have you got for me?
Benim için kimi buldun?
You can feel sorry for those guys, but what's it got to do with me?
Bunlara acıyabilirsin ama benimle ne alakası var?
What've you got guys following me for?
Niye peşime adam taktınız?
I got to get straight. What'll you give me for it?
Dediğinizi yaptım.
Lou, what do you got for me?
Lou, elinde neler var?
What have you got for me?
Benim için neyiniz var?
What you got cooking for me today?
- Evet, efendim. Ne pişirdin benim için, bugün?
What do you got for me?
Benim için neyin var?
So, what have you got for me?
Ee, neler biliyorsun?
- What do you got for me?
- Ne buldun?
Tony, what do you got for me?
Tony, bana ne getirdin bakalım?
I don't know what you got for sellin'me out, but I sure as shit hope it's worth it.
Beni satıp ne elde ettiğini bilmiyorum ama umarım değmiştir.
Now what other surprises have you got waiting for me?
Benim için başka sürprizlerin var mı?
So what do you got for me?
Nelerin var?
So, what do you got for me?
- Ee, elimizde ne var?
Got anything for me? See what you got.
Benim için bişey var mı?
I'll be right back. What the hell you got me standing on the bed for?
Niye böyle yatakta dikiliyorum ben be?
All right, let's see what you've got for me.
Tamam, bakalım neler buldunuz.
Okay. What do you got for me?
Pekâlâ, elinde benim için ne bilgi var.
What do you got for me, Buddy?
Bana verecek ne işin var Buddy?